112 Acil Çalışanları Dertli

112 mesleği benim olduğu gibi birçok meslektaşımın sevdası olmuş, en sevdiğimiz oyuncağımız haline gelmişken fazla detaylı bilgi sahibi olmadığımız nedenlerden dolayı zarar görmekte. Meslektaşlarımı, asıl amacı olan can kurtarmaktan çok şu sorunlarla boğuşmaya itmektedir.

FAZLA MESAİMİZ VERİLMİYOR: 2010 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından verilmesi uygun görülen mesai ücretleri birçok ilde uygulanmış fakat Ankara 112 yönetimi bu ödemeyi yapmamıştır. Ki bayramda, tatilde, hastalıkta, izinde, icap nöbetinde-eğitimlerde aylık çalışmamız yasal süreyi aşmaktadır. Üstüne birde personel sayısı azaltılmış, iş yükümüz iyice artmıştır. 24 saat çalışıyoruz ama bazen ertesi gün tekrar işe çağrılıyoruz. Biz istemesek de zorunlu fazla mesaiye bırakılıyoruz. Yazılı talimat yerine sözlü talimat alıyoruz.

İCAP NÖBETLERİ VE GÖREVLENDİRME: Hizmetin sürekliliği gereği, nöbeti esnasında hastalanan veya nöbet yerini terk etmesi gereken kişi yerine ertesi gün gelecek olan personel icapçı nöbeti tutmakta idi ve icap nöbet ücreti alırdı. Şimdi bu uygulamayı da kaldırdılar. O halde nöbette hastalanan kişi yerine kim gelecek, iş nasıl sürekli çalışır halde tutulacak? İcapçı kişi telefonunu açık tutmak zorundaydı, şimdi telefonunu kapatırsa kim ne diyebilecek? İcapçı işi kaldırılınca, eksik personel başka istasyonlardan hem de yazılı bir emir olmadan sözlü emirlerle giderilmeye çalışılıyor. Burada da hukuki sorunlar çıkıyor, resmi olarak görevli olmadığımız istasyonda kaza, olay çıktığında kendimizi koruyamıyoruz.

SÜT İZNİ İKAMET ZORUNLULUĞU: 112'nin çalışma sistemi gebelik ve doğum için uygun iken yukarıdaki sorunlar bu durumu da sıkıntılı hale sokmuştur. Özellikle kadın çalışanlarımız süt iznini kullanamaz hale getirilmiştir. Bize verilen talimata göre, işyerimize 30 dakikada ulaşabilecek yerlerde ikamet zorunluluğu getirilmiştir. Eşi Elmadağ 112'de, kendisi Beypazarı 112 de çalışan personel nerede ikamet edecektir. Yoksa aileyi bölüp iki ayrı ev mi kiralayacak?

SÜRÜCÜYE MADDİ YÜK: 112'de ambulans kullanan şoför ya da sürücü sağlık personeli karıştığı hasar ya da maddi trafik kazasında oluşan maddi tutar, kasko şirketlerinin anlaştığı araç değerinin yüzde 2 muafiyeti yani yaklaşık 1.5-3 bin lira kadar para bizlerin cebinden çıkmaktadır. Zaten zar zor geçinen personel için de katlanılamaz hal almaktadır.

Özel sigortaya 10 yıl prim ödemiş, ana parasını bile geri alamamış

Ali Bey, 10 yıldır ödediğim sigortanın bir fiyasko olduğunun göstergesi ekteki mail'imde görülmektedir. Herhangi bir artış olmadığı gibi ödeme toplamımdan daha az bir miktar 10 yılın sonunda tarafıma gönderilmiştir. Ben de ilgili emeklilik şirketine aşağıdaki mail i gönderdim, hâlâ cevap yok.
"Sayın Axa Sigorta yetkilisi, 24.06.2002 tarihinden itibaren ödemekte olduğum 40268 No'lu hayat sigortası 24.06.2012 tarihi itibari ile 10 yılını doldurmuştur. Tarafınızca değerlendirilmesini beklediğim birikimim belirttiğim bankaya gönderilmiştir. 10 yıl zarfında ödemiş olduğum primler toplamı 15.812 USD'dir. Banka hesabıma yapılan ödeme ise 15.127 USD'dir. Ödemiş olduğum primlerden daha az bir miktarın tarafıma ödenmiş olduğu görülmektedir. Geçen 10 yıl süresince birikimlere nasıl bir değerlendirme yapıldığı konusunda bilgi vermenizi önemle rica ediyorum. Yeda Gönül Kocabayoğlu"

SGK BAŞKAN YARDIMCISI DOKTOR OLDU

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca, sosyal güvenlik doktorası yaptı. Sonunda kendisine Sosyal Güvenlik Doktoru unvanı üniversite tarafından verildi. Tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.