İşçi, memur ayrımını kaldırmak isteyen AKP, emekçileri "çalışanlar" adı altında tek bir kadroda toplamak istiyor. Bu hedef daha önce birçok kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da dile getirildi. Ancak sendikaların büyük bir bölümü bu değişikliğe karşı çıkıyor. Ayrıca memur tanımı anayasada da yer aldığı için anayasa değişikliği gerektiriyor. Bu nedenle şimdiye kadar bu yönde bir düzenleme yapılamadı. Ancak AKP memurlarla ilgili anayasa değişikliği gerektirmeyen yasal düzenlemeleri Meclis'ten geçirdi.
2014 yılında
torba yasa ile daire başkanı, genel müdür gibi üst düzey görevlerde bulunan memurlar ile kolluk güçleri olan polis ve jandarmanın haklarında verilen görevden alma, yer değiştirme, unvan değişikliği kararlarına karşı dava açsalar bile eski görevlerine dönmelerini engelleyen değişiklik yapıldı. Değişiklik, görevden alınan memurun açtığı davayı kazansa bile yeniden eski görevine değil başka bir kadroya atanmasını öngörüyordu. Ayrıca mahkeme kararı da 1 ay içerisinde değil 2 yıl içerisinde uygulanacaktı. Mahkeme kararını uygulamayan yöneticiler hakkında ise hiçbir cezai işlem ya da soruşturma yapılmayacaktı.
İşareti Cumhurbaşkanı Erdoğan Verdi
CHP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi bu değişiklikleri anayasaya aykırı bularak iptal etti. Ancak AKP, Devlet Memurları Yasası'nı değiştirmekten vazgeçmedi. Seçimin ardından ilk iş olarak da bu yasa değiştirilecek. Bunun ilk işaretini de seçimden iki gün önce Cumhurbaşkanı, bir gün önce de Başbakan verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "paralel yapının" devletin içerisine sızmış bir virüs gibi olduğunu belirterek, "İstihbaratta da var, emniyet istihbarat, milli istihbarat, öbür tarafta emniyet teşkilatı, öbür tarafta silahlı kuvvetlerimiz, bütün bu yerlerin hepsinde bunlar var. Buralardan çok ciddi iletişim sağlamaya devam ediyorlar.
Bakanlıkların içerisinde, hemen hemen hepsinde var. Bunları A'dan Z'ye temizlemek mümkün değil. Her şeyden önce bir defa 657 değiştirilmediği sürece bu iş çözülmez. 657, yani Memurun Muhakemat Kanunu değiştiği andan itibaren burada farklı bir sistem oturtulabilir" dedi.
Başbakan: Değiştireceğiz
Başbakan Ahmet Davutoğlu da yine seçimden bir gün önce 657 sayılı yasanın yeniden ele alınması gereken bir yasa olduğunu söyledi. İnsanların işe girdiği andan itibaren emekliliğine kadar hem devletin teminatı altında olmayı hem de çalışmasa bile maaşını almak istediğini ifade eden Davutoğlu, ama bir işadamının çalışmadığını düşündüğü elemanının yerine başka biriyle çalışabildiğini belirtti.
Belli bir memurun ya da bürokrasinin belli birtakım hukuki teminatları altında olabileceğini ancak bu durumun performansları etkilememesi gerektiğine işaret eden Davutoğlu, "Devlet de şunu diyebilmek durumunda, ‘Sen çalışmıyorsun ya da yanlış çalışıyorsun.' Bir kişi ne suç işlerse işlesin ki öyle bir noktadaki, mesela 2 Kasım'da biz yeni hükümeti inşallah kurduğumuzda, ben şunu desem, ‘Başbakan olarak bir yıla aşkın gözlüyorum hepinizi, hesabı da ben veriyorum, siz vermiyorsunuz, yanlış iş olduğunda.
Danıştay'dan geri geliyor
O zaman ben şu bürokratları çok başarılı görüyorum, işlerine devam etsinler, şu bürokratları da başarısız görüyorum hani, bir müddet dinlenmeye alalım ya da farklı yerlerde görevlendirelim' desem bütün o bürokratlar giderler Danıştay'a.
Bu paralel yapının etkin olduğu dönemlerde herhangi bir memura görev değişikliği yapsanız Danıştay'dan anında karar aldırıp, geri geliyor."
"Bizim daha etkin daha ehil bir liyakate dayalı bir değerlendirme performans sistemini düşünmemiz lazım. 657'yi bu perspektiften de değerlendirebiliriz" diyen Davutoğlu, memurların en etkin şekilde değerlendirilmesini, onların bu süreçlerde kendi kabiliyetlerini, becerilerini ortaya koyacak şekilde esnek çalışmalarını tesis etmek gerektiğini söyledi. Davutoğlu'nun dile getirdiği "esnek çalışma" modeli de iş güvencesini ortadan kaldırdığı için sendikalar tarafından eleştiriliyor.
Devlet Memurları Yasası