Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) Yerleştirme Programı için düzenlenen kura çekme törenine katıldı. ATO Congresium’da düzenlenen ve Cumhuriyet tarihinin kamuya en kapsamlı memur alımı olarak bilinen törene Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ÖSYM Başkanı Ali Demir ve birçok özürlü vatandaş ile ailesi katıldı.
Programın başında ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan ve özürlüleri anlatan bir kamu spotu ekrana yansıtıldı. 3 yıldır TBMM kütüphanesinde çalıştığını belirten Mustafa Olcaytu Tunçel, İşitme Engelli Mimar Hayal Yaşam Yıldırım ve görme özürlü Edebiyat Öğretmeni Mustafa Musa Beydoğan iş hayatlarıyla ilgili kısa birer konuşma yaptılar.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, konuşması sırasında özürlü vatandaşları kadrolu olarak yerleştirmek üzere yayınladıkları yönetmelik gereği imzalanan protokolle sınav yerleştirme işlemlerinin kendileri tarafından üstlenildiğini ifade etti. Demir ayrıca, Özürlü Memur Sınavı’nın Türkiye’de ilk defa gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, şuan 21 bin 900 özürlü vatandaşın kamuda çalıştığını söyleyerek, bundan sonra da kapasite doldurulana kadar çalışmaların devam edeceğini söyledi.
“SİZ HUZURLU OLDUĞUNUZ SÜRECE BİZ DE HUZURLUYUZ”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yola çıktıklarında engellilerin sorunlarını çözeceklerini söylediklerini hatırlatarak, bugünkü tabloyu herkesin görmesi gerektiğini önemsediğini ifade etti.
780 bin kilometrelik Türkiye haritasında en önemli rengin, en önemli desenin özürlüler olduğuna dikkat çeken Bakan Şahin, “Siz huzurlu olduğunuz sürece biz huzurluyuz, siz mutlu olduğunuz sürece biz mutluyuz. Sayın Başbakanımın talimatı olduğu sürece sizin hizmetkarınız olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“YÜZDE 3’TEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
7 bin 746 özürlü vatandaşa yeni işlerinde başarılar dileyen Başbakan Erdoğan, “Bugün kura çekiminde bir yere yerleşemeyecek olan kardeşlerimin de asla ve asla karamsarlığa kapılmamalarını özellikle rica ediyorum” dedi.
Bu istihdam sürecinin bundan sonra da devam edeceğini belirten Başbakan Erdoğan, “Kamuda ne kadar yüzde 3’e tekabül eden engelli ihtiyacı varsa, bundan sonra bu engelli yerleştirmeyle ilgili kamudan biz bu tespiti yaptıktan sonra resen bu imtihanları başlatacağız. Yani Başbakan olarak bizim talimatımızla inşallah bu adımı atmak suretiyle belli bir periyotta buralar dolana kadar engelli kardeşlerim kamuda yerlerini almış olacak. Bu yüzde 3’ten taviz vermeyeceğiz ve bunu çözeceğiz inşallah” diye konuştu.
7 bin 746 kişilik kadro ilan ettiklerini ve bu kadro için Türkiye genelinde 128 bin 330 kişinin başvurduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, “Yani ilan edilen kadronun 16 katı kadar kadro söz konusu” diye konuştu.
Lise mezunu her 16 kişiden ancak birinin şimdilik istihdam edilebileceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Bizim bu tablo üzerinde dikkatle durmamız gerekiyor. Bizim bu tablo üzerinde çok iyi düşünmemiz gerekiyor” dedi.
Engelli öğrencilerin okullara ücretsiz taşınması uygulamasını başlattıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, kendilerinden önce böyle bir uygulamanın olmadığını söyledi. “Biz geçtiğimiz 10 yılda engelli kardeşlerimizin hayat şartlarını kolaylaştırmak için çalıştık” diyen Başbakan Erdoğan ayrıca ‘Özürlü’ kelimesine karşı olduğunu, yasada böyle yazdığı için kullandığını söyledi. Erdoğan ayrıca yeni yasada bunun değişerek, ‘özürlüden engelliye dönüştüreceklerini kaydetti. “Zihinlerdeki engellerin kaldırılması için çok samimi mücadele içinde olduk” diyen Erdoğan, kadrolu çalışan sayısıyla ilgili olarak “2011 yılı sonu itibariyle hamdolsun 38 bin 349. Bu ne demek. Yani yıllık kotayı yüzde 400 oranında” şeklinde konuştu.
Evde bakım ücreti uygulamasının çok başarılı ir şekilde devam ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bizden önce böyle bir şey var mıydı? Hiç bunların aklından böyle bir şey geçiyor muydu” diyerek, “Asgari ücreti tutarında ödeme yaptığımız engelli sayısı bugün itibariyle 372 bin kişiye yükseldi. Özel bakım hizmetlerinde bakım hizmeti sağlanan engelli vatandaşlarımızın sayısı bugün için 8 bine, bu hizmet için ayda ödenen rakam ise 11 milyona ulaştı” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan belediye otobüslerinde de engelliler için düzenlemeler olacağını kaydederek, “Tüm belediyelerimiz ile birlikte inşallah 3 yıllık bir süre içerisinde belediyelerimizin de artık bütün otobüslerinde minibüslerde vesaire bu düzenlemeyi yapmak suretiyle inşallah engelli vatandaşlarımızın ulaşımda da istifadesini artıracağız” şeklinde konuştu.
"HER CAN HER İNSAN, BİZİM İÇİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR"
Kendilerinin ırk, dil, din ayrımı yapmadıklarını ifade eden Erdoğan, “Nefes alıp veren herkes, taa ana karnındaki ceninden başlamak üzere her can her insan, bizim için birinci sınıf vatandaştır. Bize Yaradan’ın emanetidir. Biz Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun manevi mimarlarından Şeyh Edebali’nin ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ tavsiyesini siyasetin merkezine oturttuk” diye konuştu.
“Biz 10 yılların tortularını aşmak derdindeyiz” diyen Başbakan Erdoğan bunun ise zaman aldığını söyledi. Erdoğan, “Benim engelli kardeşim bir kader mahkumu olarak görülmedi, görülemez” diyerek, ataması yapılacak olanlara yeni işlerinin hayırlı olmasını diledi.
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda kendisine program öncesinde bir şiir okuyan engelli bir kızı sahneye çağırarak aynı şiiri tekrar okumasını istedi. İsminin Büşra Aydar olduğu öğrenilen engelli kız hiç okula gitmediğini, okuma yazmayı annesinden öğrendiğini ve iki tane şiir kitabı yazdığını söyleyerek, daha sonra ise şiir kitabında bulunan ‘Hor görmeyin beni’ adlı şiirini okudu. Aydar şiirinin ardından ise Başbakan Erdoğan’a “Şiirimi nasıl buldu?” “Her şeye rağmen nasıl böyle dik durmayı başarabiliyor?” diye sordu.
Sorular üzerine ise Başbakan Erdoğan, “Bir defa şiirin okumada beni solladı. Beni geçti onun için ben de şiir okuyuşuna hayran oldum. Ondan dolayı tebrik ediyorum. Allah razı olsun. Ben de sizleri seviyorum. Recep Bey, şimdi sağlık bakanım burada. Biraz önce baban bir şey söyledi bana. Şimdi ameliyatı ile sağlık bakanım sen ilgileneceksin. Onu sana emanet ediyorum” diye konuştu.
Tekerlekli sandalyede bulunan Büşra Aydar’ın üniversiteyi ayakta okumak istediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Bak üniversiteyi ayakta okumak istiyor. İşte hayat dolu, azmi var kararlılığı var bakın üniversiteye geldi dayandı. Biz de elimizden gelen desteği vereceğiz. Şimdi bana diyor ki, nasıl dimdik ayakta duruyorsun diyor. Sizin dualarınızla” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmalarının ardından ise sınavda en yüksek puan alan ilk 3 engelli memur adayına ödüllerini verdi. Ödül törenin ardından ise Erdoğan butona basarak salondaki memurların atamasını gerçekleştirdi.
“BÜŞRA’NIN DUYGULARINA ORTAK OLDUK”
Başbakan Erdoğan, tören sonrasında ise gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin Büşra Aydar’ın şiir okurken duygulandığını hatırlatması üzerine şunları söyledi:
“Büşra kızımızın şiirinde kendi duygularımdan öte aslında bu toplumda engelli kardeşlerimize bakışında, sadece o Büşra’nın ifadeleri değildi. Büşra aslında toplumda engellilere bakışa yönelik ‘Hor görme’ derken, onu ifade ediyordu. Tabi ki biz de onun o duygularına ortak olduk. Sorumluluk mevkiinde olan her insanın da zaten buna ortak olmaması gibi bir şey söz konusu olamaz. Ama yılların ihmalinin toplumda ne tür sonuçlar meydana getirdiği çok açık net ortada. Bugün engelli kardeşlerimizi iş hayatımıza katmak suretiyle onların artık bir kader mahkumu olarak değil de, ‘ben bu topluma, ben ülkeme bir şeyler katabilirim. Bu katkıyı sağlarken de alnımın teriyle de kazanırım.’ Onun iddialı hale gelmesine bugün bir milat olmuştur. Bundan sonra ki süreçte de kamuda yüzde 3 oranındaki nerede eksiklik varsa bu noktada reesen talimatı vermek üzere hemen onların da imtihanını da açacağız.”