Yine aynı dönemde, Rodos Kuralları denilen bir düzenlemeyle müşterek avarya kavramı ortaya çıktı. Buna göre, kaptan bir tehlikeyle karşılaştığında gemisini kurtarmak için yükün bir kısmını denize atarsa, bu zarar gemi ve yük sahipleri arasında paylaşılırdı.
14. yüzyılda, Cenevizliler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.
15. yüzyılda İspanya'da sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. 1435 ve 1436 yıllarında kabul edilen iki kararname ile nakliyat sigortalarına dair kurallar kondu.
17. yüzyıldan itibaren İngiltere'de ilk sigorta şirketleri kurulmaya başladı. O zamana dek sigorta işi tüccarlar tarafından yapılıyordu. Ancak 1666'da 13.200 ev ve 87 kiliseyi yok eden Büyük Londra Yangını sonrasında öyle büyük zararlar oluştu ki, sadece yangın sigortası üzerine uzmanlaşan sigorta şirketleri kuruldu. Önemli bir ticaret merkezi olan Londra, bu yüzyıldan itibaren dünya sigortacılığının önde gelen şehri haline geldi.
Lloyd2s binası, Londra (önde, mavi vinçli). Arkadaki salatalık biçimli bina, büyük bir reasürans şirketi olan Swiss Re'ye aittir.
17. yüzyılın sonlarına doğru, Londra'nın dünya ticaretindeki artan önemi nedeniyle, bu şehirde nakliyat sigortacılığı konusunda da önemli bir talep doğmaya başladı. 1680'lerin sonuna doğru Edward Lloyd, Londra'da denizcilerin gittiği bir kahvehane açmıştı. Kahve, zamanla gemilerini veya yüklerini sigorta ettirmek isteyenler ile bu riskleri kabul etmek isteyenlerin buluşma noktası halini aldı. Lloyd's, zamanla kahvehaneden nakliyat ve özel riskler konusunda uzmanlaşmış dünya çapında bir sigorta borsası haline dönüştü.
Mucit ve siyaset adamı Benjamin Franklin, ülkesi ABD'de sigortacılığın gelişmesi için çaba gösterdi. Kurduğu sigorta şirketi, yangına karşı sigorta yaptığı gibi, sigortalıları yangın riskine karşı bilinçlendiriyor, yüksek riskli ahşap binaları sigortalamıyordu.