Yasaları çok iyi anlatırım ama duygularımı anlatmakta beceriksizim. Abim Şevket ise tersine bu konuda çok mahirdir. İşte Şevket Tezel'in bir anne yazısı ve lütfen sonunda söyleneni yapmayı ertelemeyin. Son dakikalarında annemin yanında olup helallik almanın hazzını anlatacak kelimeler bulamıyorum
Bugün, kendisini kaybettiğim 6 gündür hep kendisini düşünmekten alamadığım annemi yazmak istedim. Onu yitirdiğim 22 Mart 2012 gününü hiç unutmayacağım.
Gerek bizzat cenaze törenine gelerek, gerekse telefon veya mail'le arayarak teselli veren, dua ve niyazlarını esirgemeyen dostlarıma da bu vesileyle teşekkürlerimi, şükranlarımı sunmak istiyorum. "22 Mart 2012 tarihini hiç unutmayacağım" dedim. Zira o gün benim annemi, tabiri caizse meleğimi kaybettiğim gün oldu. Herkesin annesi çok önemlidir, saygındır, saygı duyarım şüphesiz. Benim annem de öyleydi. Sadece nüansta bazı farklar vardı ki o farklar beni yüreğimden vurmaya yetmiştir defalarca.
14 yaşımda kaybettiğim babamdan sonra annem benim için hem ana hem de baba oldu. Bir ihtiyacım olduğunda sağıma ve soluma baktığımda hep onu buldum; elinde neyi var neyi yoksa evlatlarına vermekten hiç çekinmezdi. 9 yılını babamı bekleyerek geçiren annem, 30 yılını da bizi bekleyerek geçirdi. 1982'de üniversite tahsili dolayısıyla onu en son terk eden ben oldum ister istemez. Şayet "yemeyip yediren, giymeyip giydiren" biri örnek olacaksa annem başlarda gelir hiç kuşkunuz olmasın. "En iyi kalemi sen seç, ben sana alacağım" deyip oğlunu ısrarla kırtasiye dükkânına sokan başkaları da vardır elbet, ama benim annem bunu cebindeki son parasıyla yapmıştı. Bu davranışıyla verdiği mesajı ben aldım ve gereğini yaptım. Ama o bu şartların özlemini hep ciğerinde hissetti.
Zira cehaletin koyu karanlığının yaşandığı yıllarda sırf annesinin "Babası öldü, okula devam ederse bir kaçıran olur" endişesiyle henüz ilkokul üçüncü sınıftayken okuldan alınarak saklanan, uzun süre rüyalarında öğretmenini, okulunu gören, ama okuluna bir daha asla dönmesine izin verilmeyen çaresiz bir masume olmaktan kurtulamamıştı.
Bozuk bir yazıyla yazılmış bir mektubu yanlışlıkla okuyarak annem için 29 yıl önce bu acı haberin sarsıntısını yaşamış, saatlerce sarsıla sarsıla ağlamıştım. Meğer o bir provaymış. İkincisini 22 Mart 2012 Perşembe akşamı yaşadım, ama bu defakinde yanlışlık yoktu. Zira annemin cansız bedeni bu defa ellerimin arasındaydı, beni duymuyordu.
29 yıl önceki ilk sarsıntımdan fedakârlık ve feragat timsali olan annemin hiç haberi olmadı, daha doğrusu bu olaydan söz etmeye yüreğim hiçbir zaman izin vermedi. Tıpkı bana son parasıyla kalem aldığı gün onu İstanbul'dan İzmir'e uğurladığımda Harem'den Söğütlüçeşme'ye kadar ağlaya ağlaya yürüdüğümü hiç öğrenemediği gibi. Bunları ona anlatmamakla ne kadar yanlış yaptığımın şimdi farkındayım.
Nüans dedim, zira annem gerdek gecesinde saçından bir perçemini kesip "Bu perçemi kefenime koyun" diye vasiyet edecek kadar orijinal ve çok özel bir insandı. Eşine, babamıza atılan kurşuna siper olarak yaralanan çok farklı bir anneydi o. Sadece benim ve kardeşlerim için değil, babam için de özeldi çok. Onu hep özleyeceğim, onu her gün, her elimi açtığımda anacağım, ta ötelerde kavuşuncaya kadar. Çünkü o bunun daha fazlasını da hak etti.
En önemli tesellim, fiziksel açıdan yaşamının en zor zamanlarını yaşadığı son 6 ayında onun yanında, yakınında ona destek olma, hizmet etme imkânı bulabilmemdi. Davranışlarımla göstermiş olsam da dil ile de her gün ona "Anneciğim seni çok seviyorum" demiş olmayı isterdim. Sağ iken elini çok öptüm, ama keşke ayağını da öpmüş olsaydım, çünkü ölünce ayaklarının öpüldüğünü hissetmiyorlar.
O nedenle naçizane tavsiyem, anneniz eğer sağ ise bugünden tezi yok, ona gidin ve deyin ki: "Anneciğim seni çok seviyorum."
Şevket Tezel
GEÇ SİGORTALI OLAN GEÇ EMEKLİ OLUR
Sayın Ali Tezel, ben 20 Aralık 1956 doğumluyum. 1 Ekim 1996 tarihinde sigortalı oldum. Bugüne kadar 2024 gün prim ödedim. Ödediğim primlerin 180 günü Bağ-Kur'a sayılmış. Ne zaman emekli olabilirim?
Miniriye KUTLU
Miniriye Hanım, sizin gibi ileri yaşta sigortalı olanlar açısından 5510 sayılı kanunda özel düzenleme bulunmaktadır. Verdiğiniz bilgilere göre 15 yıl sigorta ve 3600 gün şartıyla 58 yaşında SSK şartlarından emekli olabilirsiniz. 3600 günü tamamlamak için 1576 gün daha prim ödemeniz gerekir. Kalan 1576 günlük eksiğinizi tamamladığınızda 58 yaşını da tamamlamış olacaksınız. En az 1576 gün SSK'lı olarak çalışmak ya da eksik kalan 1576 günün en az 496 gününü SSK'lı olarak çalışmak, kalanını da isteğe bağlı olarak prim ödemek yoluyla prim ödeme gün sayısını 3600 güne tamamlayınca emekli olacaksınız. Şu ana kadar 180 gün isteğe bağlı yani Bağ-Kur primi ödemişsiniz. Sakın SGK'nın tuzağına düşmeyin, yani 1080 günden daha fazla isteğe bağlı prim ödemeyin. Yoksa emekli olma hakkınızı tümden kaybedersiniz.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname