Ali Bey merhabalar; ben Ankara'da Sağlık Bakanlığı'nda müfettişlik görevinde bulunuyorum. Size bir sıkıntımı dile getirmek istiyorum. Sağlık Bakanlığı'nda denetim adına hiçbir şey olmuyor. Bakanlık merkezi yıllardır denetlenmiyor, sanıyorum denetlenmek de istemiyorlar. Orada belli bir grup doktor gücü ele geçirmiş. İş tamamen zıvanadan çıktığı için size bu mesajı gönderiyorum.
Öyle ki, geçen sene yeni teşkilat yasası çıkarılarak teftiş kurulunu da kaldırdılar, yerine bağlı kuruluşlara bağlı bir daire başkanlığı bünyesinde bir denetçi yaptılar bizi. Şu an, örnek olarak kamu hastaneleri kurumu başkanına bağlı bir denetim hizmetleri başkanlığı var ve bu birim de daire başkanlığı statüsünde. Yani denetçiler, kurumdaki diğer bütün daire başkanlarının altında bir statüde. Zaten doğru dürüst bir denetim yapılmayan bakanlıkta, artık bakanlık merkezi zıvanadan çıkmış durumda. Böyle bir statüyle nasıl bir denetim yapılabilir, zaten yapılmıyor da. Oraya bir müfettiş/denetçi bile gittiğinde, argo ifadeyle sallamıyorlar.
MÜFETTİŞLER NEDEN İTİRAZ EDİYOR?
Sizden isteğim bu bakanlık merkezinin fütursuzluğu, çılgınca, cahil cesaretiyle yapılan yönetimini bir şekilde dile getirmenizdir. Müfettişler bu kadar kötü bir duruma kanun hükmünde kararnameyle getirilmiştir. Benim bildiğim kadarıyla 10 yıldır, bu bakanlık merkezinde denetim yapılmıyor. Allah aşkına bu nasıl bir bakanlıktır. Lütfen bu konuyu dile getirebilir misiniz? Artık buradaki idareciler inanın bana kendilerini padişah gibi görüyorlar.
İsterseniz deneyebilirsiniz. Normal bir vatandaş veya taşrada çalışan herhangi bir sağlık personeli bakanlık merkezini aradığı zaman, kimse telefona dahi cevap vermiyor. Müfettişler, haklarını savunmak amacıyla mahkemeye davalar açtılar. Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, mahkemeye savunma yazısında şöyle diyor: "Müfettişler neden itiraz ediyor? Müfettiş kelimesi Arapça olduğu için denetçi ismini verdik." Evet savunma yazısında aynen bu cevabı veriyor, komedi bir durum.
Bu cevap şekli ve içeriği bile bu adamların artık zıvanadan çıktığını göstermektedir. Sizin de eski bir müfettiş olduğunuzu bilerek yazıyorum. Sizden en çok istediğim şey, müfettişlerin haklarından ziyade, bu bakanlıkta denetim diye bir şey yok, bu durumu bir şekilde dile getirmenizdir. Sağlık Bakanı'nın bu durumda ne cevap vereceğini çok merak ediyorum. İsmi saklı
2000 veya 2001 yılıydı. Yaşar Okuyan Çalışma Bakanı'ydı. SSK'da da iki teftiş kurulu vardı.
Biri sadece SSK memurlarını denetleyen iç teftiş kurulu (idari müfettişlik), diğeri ise aralarında benim de olduğum dış (işyeri) denetim yapan Sigorta Teftiş Kurulu. Okuyan, talimatları yerine yasaları uygulayan Sigorta Teftiş Kurulumuzu kapatmak için TBMM'de çalışma başlatmıştı. Biz de buna karşı direniyorduk. İşte o tarihlerde DENETDE'deki (Devlet Denetim Elemanları Derneği) etkin olan Sağlık Bakanlığı müfettişlerine, "Birlik olalım, bizi kapatırlarsa sizi de kapatırlar" demiştim. DENETDE'nin de konu hakkında en azından basın açıklaması yapmasını talep ettim. Gelen cevap, "Bize bir şey olmaz, siz başınızın çaresine bakın" olmuştu.
ŞU ANDA İŞLERİNİ TAM YAPIYORLAR
Biz çaresine baktık (baktım), hem de güzel bir şekilde ve SSK'nın (iki), Bağ-Kur'un ve Emekli Sandığı'nın (dört) teftiş kurulunu, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında tek çatıda topladık(m). Bunun için TBMM çatısı altında 6 aydan fazla süreyle komisyon üyelerine, durumu o kadar net anlattım ki, yasamız TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçerken bize de bir masa ayırdılar. Her yasa maddesi geçerken bütün taraflar konuşur, tarafların her konuşmasından sonra bize de dönüp "Doğru mu sigorta müfettişleri" sorusu gelirdi.
Şu anda işlerini tam yapıyorlar. Sonra tam da dediğim gibi sıra Sağlık Bakanlığı müfettişlerine geldi ve bir KHK ile Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu kapatılıp daire başkanlığı düzeyinde denetçilik haline getirildi. Umarım çabalarınız amacına ulaşır ve olmanız gereken yerde olursunuz.