Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) emekli aylığı alan, aynı zamanda Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık mesleğini de sürdüren Sedat Vural'ın, aylık aldığı bankadan kendisine de “promosyon” parası ödenmesi talebiyle açtığı davada, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle ret kararı veren Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını bozdu. Davayı açan Sedat Vural Yargıtay'ın kararını hurriyet.com.tr'ye değerlendirirken bu kararın emeklilere promosyon kararını açacağını söyledi.
Dairenin kararında, “dava konusu iddianın davacıdan sorularak ya da bilirkişi raporu ile belirlenerek oluşacak sonuca göre miktarın 7 bin 230 lirayı geçmesi halinde davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine” hükmedildi.
EMEKLİLERE PROMOSYON YOLUNU AÇAN BİR BİR KARAR
SSK'dan emekli olan ve halen Avukatlık görevini devam ettiren davacı Sedat Vural kararın emekliler için promosyon yolunu açan önemli bir karar olduğunu söyleyerek, "Yargıtay, davayı idari yargının işi diye görüşmeyi reddeden Ankara 10. Sulh Mahkemesi'nin kararını bozarak esasta benim davamın doğruluğunu kabul etmiş oluyor. Hatta Yargıtay, ender rastlanan bir uygulamayla kararı bozmakla kalmamış, mahkemeye davayı nasıl görmesi gerektiğini de anlatmış. Bu emeklilere promosyon ödenebilmesi adına sevindirici bir gelişmedir. Şimdi Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2-3 hafta içersinde bilirkişi oluşturarak promosyon tutarı belirlemek ve davayı görüşmek zorunda kalacak" şeklinde konuştu.
5 YIL İÇİN 2 BİN LİRAYA KADAR PROMOSYON ALABİLİRLER
Davanın görüşülmesi durumunda sonucun emekliler lehine olacağına kesin gözüyle baktığını belirten Vural, "Bu karar bir emsal teşkil etmekten de öte genel bir davaya dönüşmüş durumda. Hatta geriye dönük bile emekliler promosyon talep edebilecek. Yani emekliler geriye dönük 5 yıl için maaşına göre 2 bin liraya kadar bir promosyon ödemesi alabilecekler" dedi.
YARGITAY KARARI
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma kararında, SSK'dan emekli olan davacı Sedat Vural'ın, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın dilekçesinde, “Promosyon adıyla kamu çalışanlarına ödenen ek mali imkanlar sağlandığını, aynı imkanların emeklilere sağlanması gerektiğini belirterek bu konuda yıllık zararının tespiti ile 5 yıl geriye dönük alacağının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 200 liranın tahsilini talep ettiği anımsatıldı.
Davalılar SGK Başkanlığı ile Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün dilekçelerinde ise davada idari yargının görevli olduğunun beyan edildiği hatırlatılan kararda, yerel mahkemece; dava konusu maaş dağıtım hizmeti ve promosyon ile ilgili hizmetin Başbakanlık Genelgesi uyarınca verildiğinden ve davada idari yargının görevli olduğundan bahisle yargı yolu yönünden davanın reddine karar verildiği aktarıldı.
Sulh Hukuk Mahkemesinin bakabileceği dava ve işler kanunla belirlendiğinden ve bunların dışında kalan dava ve işlere Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağından, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığı davayı idari yargı yerinde görülecek dava olarak kabul edip, yargı yolu uyuşmazlığı oluşturacak şekilde görevsizlik kararı veremeyeceği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Konusu para olan alacak davalarında görevli mahkeme, dava dilekçesinde istenen asıl alacağın miktarına göre belirlenir. Ancak, alacaklı dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise o takdirde alacağın tamamı çekişmeli demektir ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 4. maddesi gereğince mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğuna göre, dava konusu iddianın davacıdan sorularak ya da bilirkişi raporu ile belirlenerek oluşacak sonuca göre miktarın 7 bin 230 lirayı geçmesi halinde davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekir.”
SGK ile Ziraat Bankası arasında imzalanan sözleşmenin, imtiyaz sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği vurgulanan kararda, “Uygulamada SGK mensuplarının maaşlarının Ziraat Bankası aracılığı ile ödenmesi karşılığı alınan bir miktar paranın promosyon sözleşmesi ile düzenlenmiş olmasında bu sözleşmenin idari sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği tartışmasızdır. bu durumda davanın görülmesinde idari yargı değil, adli yargının görevli olması nedeniyle, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” denildi.
Söz konusu nedenlerle yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verildiği ifade edildi.
Kaynak : Hürriyet
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname