Memurlar dikkat edin sizin başınıza da gelebilir

Makam tazminatı ödemesi 657 sayılı Kanunun IV sayılı Makam tazminatı cetvelinde gösterilen unvanlara yapılan bir ödemedir. Görev tazminatı ise 2002/3546 sayılı Görev Tazminatı Ödenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca tespit edilmiştir. Örneğin 2000 gösterge üzerinden makam tazminatı alan bir memura 6000+2000 = 8000 üzerinden görev tazminatı göstergesi hesaplanacaktır.

Görev Tazminatı = (Makam Tazminatı Göstergesi + Makam Tazminatı Gösterge Rakamına Tekabül Eden Görev Tazminatı Miktarı)*Aylık Katsayı

 Makam tazminatı ödemesinde ve görev tazminatı ödemesinde kadro derecesinin belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Sizin bulunduğunuz kurumda ve sizin pozisyonunuzda 1. derecede görev yapan bir Başkontrolör'ün makam ve görev tazminatı alması gerekmektedir. Haziran ayı ve Temmuz ayı bilgilerine göre kadro derece ve kademeniz 1/1'dir. Yani makam ve görev tazminatı parametrelerinde bir değişiklik yoktur.

Ancak, ekte göndermiş olduğunuz bordonuzun incelenmesinde kesinlikle bir yanlışlık olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, 1. derecedeki bir Başkontrolör'ün makam tazminatı göstergesi 2000'dir. Görev tazminatı göstergesi ise 8000'dir. Buna göre siz ödenmesi gereken makam tazminatı tutarı: 2000 x 0,071589 = 143,178 TL, görev tazminatı tutarı: 8000 x 0,071589 = 572,712 TL'dir. Buna göre, size Haziran ayında ödenmesi gereken makam ve görev tazminatı ödenmemiş, Temmuz ayında ise sadece görev tazminatı ödenmiştir. Doğrusu böyle bir yanlışlığın nasıl yapıldığını anlamak mümkün değildir.

 Sonuç olarak bütün memurlara önerimiz memur maaş hesaplamasını mutlaka öğrenin ve her ay bordronuzu kontrol edin. Merkez denetim elemanının başına gelen bu durumun diğer memurların başına gelmeyeceğini kimse garanti edemez. Burada yaşanan sorunun kaynağında ise maaş verilerinin manuel olarak yapıldığı izlenimi yatmaktadır. Halbuki personelin unvanını ve kadro derecesini personel programına yüklediğiniz de hiçbir sorun çıkmadan bütün verilerin sistemden otomatik olarak yansıması sağlanmalıdır. İşte kamu kurumlarının durumu maalesef budur.

 657 sayılı Kanunun asansör maddesindeki özel sektör süreleri nasıl değerlendirilir?

 657 sayılı Kanunun 68/B maddesi gereğince hizmet süresi hesabında, a) Devlet memuriyetinde geçen süre ve b) muvazzaf askerlikte geçen süreye ek olarak c) özel sektörde sigortalı olarak geçen sürenin 3/4'ü de dikkate alınmakta mıdır? B. MADAN

 657 sayılı Kanunun 68/B maddesinde; "...Dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir. Bu sürelerin hesabında; 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin; Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı, diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınır..." hükmüne yer verilmiştir.

 Fıkra hükmünde geçen 6 yıl ibaresinden, yükseköğrenim gördükten sonra özel kuruluşlarda veya serbest olarak çalışılan sürenin toplamının _'nün 6 yılı geçmeyeceği anlaşılması gerekmektedir. 12 yıllık serbest çalışma süresi olan bir kişinin bu süresinin _ 'ü 9 yıl olmasına rağmen bu madde gereğince sadece 6 yılı değerlendirmeye alınacaktır. Ayrıca vekil öğretmenlik ve vekil imamlıkta geçen hizmet sürelerin tamamı 68/B' deki sürelerin tespitinde değerlendirilir.

 Ancak, Memuriyet hizmeti aranmaması genel müdürden genel müdüre değişir

 657 sayılı Kanunun 68/B maddesinde özel sektörde çalışılan süreler Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı, diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınmaktadır.

 Bu hükme göre, her genel müdürlük için kamu hizmetinin aranmaması gibi bir şey söz konusu değildir. Sadece müstakil kurumların genel müdürleri için özel sektör hizmetlerinin tamamı dikkate alınmaktadır. Diğer genel müdürler için sadece özel sektör hizmetlerinin altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınmaktadır. Anlayacağınız, memuriyet hizmetinin aranıp aranmayacağı hususu genel müdüründen genel müdürüne değişmektedir. Yani hiç memuriyeti olmayan birisi Bakanlıkların ana hizmet birimi genel müdürlüklerine atanamaz.

4/B'li sözleşmeli personel 1 yıllık bekleme süresine hangi hallerde tabi değildir?

 4-b sözleşmeli olarak çalışırken istifa ettim. Aynı kurum 10 ay sonra farklı bir unvanda alım yaptı ve şu an yerleştirmem yapıldı. Herhangi bir yaptırımla karşılaşır mıyım? İ. KEREM

 Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın ek 1 inci maddesinde soru da belirtilen konu açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre; "Sözleşmeli personelin, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmesinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içinde sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemez.

 Sözleşmesini;

a) Kısmi zamanlı veya proje süresi ile sınırlı çalışanlardan,

b) Ek 4 üncü madde çerçevesinde unvan değişikliği yapanlardan,

 c) Eş veya sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunmakla beraber; geçiş yapacağı hizmet birimi bulunmaması, birim bulunmakla beraber o birimde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya en az bir yıllık fiili çalışma şartını karşılayamaması nedenlerinden herhangi birine bağlı olarak, Ek 3 üncü maddenin (b) veya (c) bendi hükmü kendilerine uygulanamayanlardan, tek taraflı feshedenler, bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam edilebilirler." hükmüne yer verilmiştir.

 Sonuç olarak endişe etmenizi gerektirecek bir durum söz konusu değildir ve yerleştirildiğiniz pozisyona atanmanızda bu konuda her hangi bir sorun çıkmayacaktır. Çünkü, Esasların ek 4 üncü maddesi gereğince unvan değişikliği çerçevesinde yerleştirilmeniz söz konusudur.

 Düşük ek göstergeli pozisyonlara atanmada önceki ek göstergenin faydası olur mu?

 Üniversitede 1/4 derecede ve 1500+3600 gösterge ile eğitim hizmetlerinde (öğretim görevlisi) çalışıyorken, PTT'ye naklen atanarak GİH hizmetleri sınıfında çalışmaya başladım. Burada ek göstergem 2200 olarak işlem görüyor. Kazanılmış hak yönünden bir başvuruda bulunmam avantajlı sonuç verir mi? V. DENİZCİ

 Daha önce bulunmuş olduğunuz öğretim görevlisi unvanınızdaki ek göstergeden kazanılmış hak aylık derece ve kademenizde yararlanmanız mümkün değildir. Ancak, bildirimde bulunsanız da bulunmasanız da daha sonra emekli kesintisi olarak 3600 ek göstergesi üzerinden kesinti yapılacaktır. Bu nedenle 3600 ek gösterge üzerinden kesinti yapılmıyorsa kurumunuzu uyarmanızda sizin açınızdan fayda olacaktır. Aksi takdirde emeklilik aşamasında geriye dönük olarak kesinti yapılacaktır.