SGK başkanlığında yeni yönetimle birlikte uygulamada yaşanan ve yıllardır çözülemeyen sorunlar bir bir çözülmeye başlandı.Uzun bir süredir işverenlerin önemli sıkıntılarından birisi olan çalışılmadığına dair bildirim girişleri ile ilgili uygulamada karşılaşılan sorunlar çözüldü. İşverenlerin ve sigortalıların çalışılmadığına dair bildirim girişi kabusu önemli ölçüde giderilmiş oldu.
Raporun bitim tarihinden itibaren 5 işgünü içine yapılması gereken çalışılmadığına dair bildirim girişi, raporun bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin verilme süresine uzatıldı. Yani 5 gün olan süre minimum 23, maksimum 53 güne çıkarılmış oldu. Ayrıca zaten aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirilen bir durum için ayrıca bildirim yapılması uygulaması sona ermiş oldu.
Burada dikkat edilmesi gereken konu sigortalının rapor aldığı tarihten önceki aya ait hizmetlerin bildirildiği aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmiş olması yada sigortalı hesap fişinin Kuruma bildirilmiş olması durumudur. Örneğin 01.04.2013 ile 15.04.2013 tarihleri arasında rapor alan sigortalının mart ayına ait hizmetleri bildirilmeden ödeneğini alması mümkün olmadığından eğer 24.04.2013 tarihinden önce ödeneğini almak istiyorsa işverenince mart ayına ait hizmetlerinin sigortalı hesap fişi ile bildirilmesi gerekmektedir. Bu durumun gerekçesi de sigortalının alacağı ödeneğin hesaplanmasında rapor alınan tarihten önceki 90 günlük kazançlarının ortalamasına göre ödeneğinin hesaplanmasıdır.
Yapılan düzenleme ile getirilen bir diğer yenilikte ay içerisinde raporlu olmasına rağmen toplu sözleşme yada atıfet kabulünden ücretleri ödenmesi nedeni ile kuruma 30 gün üzerinden bildirilen sigortalıların çalışılmadığına dair bildirimlerini yapabilmeleri için aylık prim ve hizmet belgesine yeni bir sütun eklenerek söz konusu kişiler içinde çalışılmadığına dair bildirimlerinin aylık prim ve hizmet belgesi ile yapılmasının sağlanmasıdır. Umuyoruz bu olumlu düzenlemeler devam eder.
Doğum borçlanması yapabilir mi?
Okurumuz Hülya hanım, 30 Nisan 1996’da çalıştığı işyerinden hamile iken ayrıldığını ve 26 Mart 1997 tarihinde doğum yaptığını belirterek, akabinde tekrar 1 Şubat 1998 yılında tekrar işe başladığını belirterek doğum borçlanması yapıp yapamayacağını sormuş.
Doğum borçlanması, SSK’lı annelerin doğumdan sonra çalışamadıkları sürelerde emeklilik yönünden hak kaybına uğramamaları için sosyal güvenlik reformu ile getirilen önemli bir düzenlemedir. 4/a (SSK) sigortalısı kadınların doğum nedeniyle çalışamadıkları, en fazla iki doğum için geçerli olmak üzere, ikişer yıllık sürelerinin borçlandırılmasında sigortalının doğumdan önce 4/a bendi (SSK) kapsamında tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılmaktadır. Mevcut SGK uygulamasına göre sigortalılıktan önceki doğumlar için borçlanma yapılamamaktadır. Doğum borçlanması iki doğumla sınırlı olup, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki iki yıl içinde sigortalının çalışmadığı günler için yapılabilmektedir. Doğum borçlanması sigortalının SGK prim gün sayısını artırmaktadır.
Buna göre okurumuz Hülya Hanım 26 Mart 1997 tarihinden sonraki 1 Şubat 1998 tarihine kadar olan günleri borçlanabilecektir.
Doğum borçlanması prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak kaydı ile belirlenmektedir. Günlük kazancın yüzde 32’si üzerinden hesaplanır. Prime esas kazancın alt ve üst sınırı asgari ücret artışına göre değişmektedir. Doğum borçlanması primi asgari ücretle (978,60 TL) ve SGK prim tavanı (6.360,90 TL) arasında kalmak koşulu ile sigortalının belirlediği matrah üzerinden aylık yüzde 32 oranında prim kesilerek yapılabiliyor. 2013 yılının 01.01.2013-30.06.2012 dönemi için en az ödenecek aylık borçlanma miktarı 213,15 TL en fazla ise aylık 2.035, 48 TL olacaktır.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname