YURTDIŞI TEDAVİ VATANDAŞA ZOR
Normal şartlarda vatandaşlarımızın Genel Sağlık Sigortası (
GSS) kapsamında yurtdışında tedavi olabilmeleri için üç değişik yöntem var ama bugünkü yazımızın konusu daha farklı.
5510 sayılı Kanun'a göre, yabancı ülkede geçici görevli olanlardan sadece kendilerinin acil hallerde, yabancı ülkede daimi görevli olanların ise hem kendileri hem de eş ve çocukları için hem normal hem acil tedavileri SGK tarafından ödenir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığınca "Türkiye'de tedavisi yoktur" ibareli Sağlık Kurulu Raporu'yla vatandaşlar yurtdışı hastanelere sevk edilebilirler ama zor ve meşakkatli bir süreçtir.
ANLAŞMAMIZ OLAN ÜLKELERDE YURTDIŞI TEDAVİ
Türkiye ile Sosyal Güvenlik Sözleşmesi olan ülkelere ister turist isterseniz de iş için gidecekseniz önce SGK'ya gidip vizite kâğıdı gibi formlardan istemenizi tavsiye ederim. Mesela Almanya'ya gidecekseniz FORM ikamet ettiğiniz ilin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nden alıp, Almanya'ya gittiğinizde de Alman Sosyal Güvenlik Kurumu'na bu belgeyle başvurduğunuzda sizi (Almanya'da) bir hastaneye sevk ederler ve tüm tedavinizi yaptırabilirsiniz. Size de para ödetmezler, çıkan fatura bedelini Alman Sosyal Güvenlik Kurumu, Türk
Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan tahsil eder.
FORMÜLSÜZ FORMSUZ YOLA ÇIKMAYIN
Almanya'daki Türk vatandaşı, Türkiye'de sağlık yardımlarından yararlanabilmek için Türkiye'ye gelmeden önce, mutlaka Alman hastalık kasasına, sağlık yardımlarına hak kazanma belgesi düzenletmelidir. Bu formun adı, T/A 11 veya 12 formül formudur. Benzer şekilde, Almanya'ya gidecek kişiler de Almanya'ya gitmeden önce A/T 11 veya 12 formül formunu mutlaka
SGK'dan alıp öyle gitmelidirler. Bu formül formu ile muayene ve tedavi olduğunuzda cebinizden tek kuruş para ödemeden yurtdışında tedavi olabilirsiniz.
Muğla Üniversitesi cıvıl cıvıl
Pazartesi günü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde "Kariyer Günleri"nin konuğu idim. Bana ilginç gelen konu ise öğrenciler ile yönetimin bir arada oluşu oldu. Ben de üniversitede (Dokuz Eylül) okudum, 4 yıl boyunca dekanımla, rektörümle, rektör yardımcılarımla değil selamlaşmak, tokalaşmak karşı karşıya bile gelemedim. Ancak, kaldığım 2 gün boyunca İİBF Dekanı Turgay Uzun (Dekan deyince yaşlı başlı da değil gencecik, dinamik bir bilim adamı) öğrencilerle iç içe idi. Rektör ve yardımcıları da öyle. Hatta, Çalışma Ekonomisi Bölüm Başkanı, Abdurrahman Ayhan'ın öğrencileri ile çay içip sohbet eden tavrı beni çok etkiledi. Öğrencilere gelince, harika bir kampusta, sanki evlerinde gibiler.
Kaynak : Bloomberg HT - Ali Tezel