Sporcuya ve Hostese Tazminat 2012'de Olur

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
Dün sporcuları yazmış ve "Özel olarak sözleşmede yazmıyorsa 'kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkı' gibi İş Kanunu'ndan doğan hakları olmadığını" da belirtmiştik, ama bu durum 1 Temmuz 2012 günü Yeni Borçlar Kanunu yürürlüğe girince değişecek.
TBMM tarafından 11 Ocak 2011 günü kabul edilen 6098 Sayılı Yeni Borçlar Kanunu (RG 04.02.2011), yürürlük hükmü gereğince 1 Temmuz 2012'de hayatımızda olacak. Borçlar Kanunu'nun yeni hükümleri ise 4857 Sayılı İş Kanunu, 854 Sayılı Deniz-İş Kanunu, 5953 Sayılı Basın-İş Kanunu kapsamında olmayanlar için epey haklar getiriyor.

İŞ KANUNU KAPSAMINDA OLMAYANLAR SEVİNECEK

İş kanunları kapsamında olmayanlar;
  • a) Hava taşıma işlerinde (pilot ve hostesler).
  • b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
  • c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde,
  • d) Bir ailenin üyeleri ve 3'üncü dereceye kadar (3'üncü derece dahil) hısımları arasında dışarıdan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,
  • e) Ev hizmetlerinde,
  • f) İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar,
  • g) Sporcular,
  • ı) 5362 sayılı "Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu" tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde (esnaf yanında) çalışanlar iş kanunları kapsamında olmadıkları için (bireysel veya toplu hizmet akitlerinde özellikle yazmıyorsa) şimdiki mevzuata göre yıllık izin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş güvencesi kapsamında değillerdir. Ancak, 1 Temmuz 2012'de Yeni Borçlar Kanunu yürürlüğe girince çok sayıda işçi bazı hakları elde edecek.

Yeni kanun değiştirdi

Bu kişilerin Yeni Borçlar Kanunu'nun "ALTINCI BÖLÜM"ünde "Hizmet Sözleşmeleri" başlığı altında hakları düzenlenmiştir. Çok sayıda olan haklardan bazıları şunlardır:

1 FAZLA MESAİ ÜCRETİ GELİYOR

İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde elli fazlasıyla ödemekle yükümlüdür. İşveren, işçinin rızasıyla fazla çalışma ücreti yerine, izin verebilir.

2 İŞİN SONUCUNDAN (KÂRDAN) PAY ALMA

Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kârdan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu pay, yasal hükümler veya ticari esaslar göz önünde tutularak belirlenir. Payın hesaplanmasında uyuşulamazsa işveren, işçiye veya bilirkişiye bilgi vermek ve defter ve belgeleri incelemesine sunmak; kârdan bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa işveren işçiye, ayrıca yıl sonu kâr-zarar cetvelini vermek zorundadır.

3 ÜCRETLER BANKAYA YATIRILACAK

Yeni Borçlar Kanunu'na tabi işyerlerinde sayı sınırı olmaksızın işçi ücretleri bankaya ödenecektir. Her ödeme döneminde, işçiye hesap pusulası verilir. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir.

4 KISA SÜRELİ ÇALIŞMAMA HALİNDE DE ÜCRET ÖDENECEK

Normalde işçi çalışmazsa ücret ödeme zorunluluğu yokken yeni kanuna göre çalışanlar için kısa süreli çalışmama halinde de işveren ücret ödeyecektir. Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için iş görme edimini ifa edemezse işveren, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret ödemekle yükümlüdür".

5 ÜCRETE HACİZ YASAĞI, DEVRİ VE REHNEDİLMESİ

İşçilerin ücretinin dörtte birinden fazlası haczedilemez, başkasına devredilemez ve rehnedilemez. Ancak, işçinin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri için hâkim tarafından takdir edilecek miktar, bu orana dahil değildir. Nafaka alacaklılarının hakları saklıdır.

6 TACİZDEN KORUNMA

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak, sağlığını gerektirdiği ölçüde gözetmek ve işyerinde ahlaka uygun bir düzenin gerçekleştirilmesini sağlamakla, özellikle kadın ve erkek işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve cinsel tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

7 EVDE ÇALIŞANA 2 HAFTA TEDAVİ HAKKI

İşçi, işverenle birlikte ev düzeni içinde yaşıyorsa işveren, yeterli gıda ve uygun bir barınak sağlamakla yükümlüdür. İşçi, hastalık veya kaza gibi sebeplerle iş göremezse işveren, sosyal sigorta yardımından yararlanamayan, bir yıla kadar çalışmış işçinin bakımını ve tedavisini, iki hafta sağlamak zorundadır. Bir yılı aşan her hizmet için söz konusu süre, dört haftayı aşmamak üzere ikişer gün artırılır.

8 İŞÇİ ALEYHİNE CEZA GEÇERSİZDİR

Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. Ceza olacaksa her iki tarafı da kapsamalıdır.

9 İBRA AYRINTILI OLMALIDIR

İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve alacağın miktarının açıkça belirtilmesi şarttır. Hizmet sözleşmesi devam ederken veya sona ermesinden bir ay geçmeden işçi aleyhine yapılan ibra sözleşmeleri hükümsüzdür. İşçinin haklarını yeterince korumadığı veya aşırı sınırladığı açıkça belli olan ibra sözleşmelerinin, hizmet ilişkisinin sona erdiği tarihten başlayarak iki yıl içinde iptali istenebilir.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÇELİK HAYIRLI OLSUN

Yeni bakan, Ömer Dinçer'den önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'ydı ve bana göre son 20 yıldaki Çalışma Bakanları arasında en iyisiydi. Şimdi yeni kabinde eski görevine tekrar verildi. SGK'da Başmüfettiş ve SGK Başkan danışmanı olarak görev yaptığım süre içinde birlikte yakın çalışma içinde olduk. Kendisinin yeni görevinde başarılı olacağını biliyor ve inanıyorum. Zira, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 2006 Aralık ayında epey maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali sonrasındaki gayretli çalışmaları ise unutulacak gibi değil. Gerçi bu süreç boyunca bana bizzat hem sözlü hem de yazılı verdiği sözlerin bir kısmını yerine getirememişti ama bunda kusuru da pek yoktu. Sanırım ilk icraatı Müşteşar Birol Aydemir'i görevden uzaklaştırmak olacaktır. 2007 yılında da bakanlığının birinci ayında SGK eski Başkanı Aydemir, görevi bırakıp ABD'ye gitmişti. Sonrasında Ömer Dinçer gelince dönmüştü.