Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti (Svahili: Jamhuri ya Muungano wa Tanzania), Afrika'nın orta-doğu bölgesinde yer alan bağımsız bir ülkedir. Ülkenin kuzeyinde Kenya ve Uganda, batısında Ruanda, Burundi ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, güneyinde Zambiya,Malavi ve Mozambik yer alır. Tanzanya'nın doğusunda ayrıca Hint Okyanusu kıyıları yer almaktadır.
Tanzanya bir üniter cumhuriyet olup, yirmi altı adet mikoa adı verilen bölgeden oluşur. Ülkenin başkanı 2005 yılından beri Jakaya Mrisho Kikwete'dir. 1996 yılından beri ülkenin başkenti Dodoma olduğu gibi, meclis başta olmak üzere resmî yapıları barındırır.[1]Ancak bağımsızlık tarihinden 1996 yılına kadar, doğudaki kıyı metropolü olan Darüsselam, ülkenin başkentiydi. Günümüzde Darüsselam, birçok yönetim binasına ve resmî kuruluşa ev sahipliği yapsa da, sadece bir ticaret kenti olma görevini sürdürmektedir.[2][3] Kent, ayrıca ülkenin en büyük limanına sahip olup, ülkenin denizyolu ulaşımının merkezidir. Tanzanya ismi, 1964 yılında birleşerek Tanzanya'yı oluşturan Tanganika ve Zengibar ülkelerinin ilk hecelerinden esinlenerek verilmiştir.[2] Yıllar boyunca süren başarısız bir Afrika sosyalizmi dönemi geçiren Tanzanya halkı, bu dönem içinde toplu tarlalarda çalışmaları için başka yerlere yerleşmeye zorlandı. Bu dönemin ardından Tanzanya, dünyanın en az gelişmiş ve dış yardıma en çok gereksinim duyan ülkelerden biri haline geldi.[4] 1980'lerin ortalarından beri Tanzanya, aşamalı olarak yeniliklerle tanışmaktadır.
|
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
TarihTarih öncesiTanzanya topraklarında yapılan kazılar sonucunda, bilinen en eski insan yerleşmeleri açığa çıkarıldı. Özellikle "İnsanlığın Beşiği" olarak bilinen Olduvai Boğazı'nda yapılan araştırmalarda ilk insan fosillerine erişildi. Buluntular arasında iki milyon yıldan fazla geçmişe sahip olan Zinyantropus fosilleri ve 3,6 milyon yıl ile bilinen en eski insan ayak izleri olan Laetoli ayak izleri yer almaktadır.[5]. 10.000 yıl öncesinde Tanzanya'da en geniş avcı-toplayıcı insan topluluklarının bulunduğu bilinmektedir. Bunların genel olarakKhoisanlar olduğuna ve konuştukları dilin de yine Khoisan dili olduğu düşünülmektedir. M.Ö. 1000 ile 4000 yılları arasında kuzeyden gelen ve Kuşitik diller konuşan halklarla karışan bu kavimler, zamanla Kuşitik halkların asimile olmasıyla son hâlini aldı. Ancak Kuşitik halkların en önemli katkısı, bu yerli halklara çeşitli basit tarım, besin üretimi ve sonraları çiftlik tarımı yöntemlerini öğretmesidir.[6] Milat döneminde, Bantu dili konuşan halklar, Batı Afrika'dan bugünkü Tanzanya ve çevresine göç etmeye başladı. Bu halklar metalmadenleri işleyebildikleri gibi yeni birtakım toplumsal ve siyasî sistemlere de sahipti. Bantular, son kalan Kuşitik ve Khoisan halkarı da özümsedi ve yöre halklarına son ırksal şeklini vermeye başladı. Daha sonraları ise az ama düzenli olarak Nilotik halklar yöreye göç etmeye başladı. Bu göçler 18. yüzyıla kadar sürdü.[6][7] OrtaçağZaman ilerledikçe Basra Körfezi ve Batı Hindistan'dan gelen gezginler ve tüccarlar Tanzanya da dahil olmak üzere Doğu Afrika kıyılarını ziyaret etmeye başladı. Özellikle ilk milenyumunsonlarına doğru Kenya ve Tanzanya kıyıları uğrak bir nokta olmaya başladı. Ancak geleneksel yorumlara zıt olarak uzmanlar, buradaki kentlerin kurulmasında Arapların veya Perslerinönemli bir rolü olmadığını düşünmektedir. Özellikle kalıntılara bakıldığında, kentlerin kuruluşunda yerli izlerin olması bu görüşleri desteklemektedir. Yine bulgular arasında, Arap etkisinden çok önce kurulan ilk yerleşimlerdeki halkların, günümüzde Tanzanya'nın resmî dili olan Svahili dili konuştuğu tespit edilmiş durumdadır. İkinci milenyumun başlarında Svahili yerleşimleri, Afrika medeniyetlerini ve çevredeki kıyı kentlerini birbirine bağlayarak ticaretin gelişmesinde önemli rol üstlendi. 1200 ile 1500 yılları arasında, Tanzanya'nın güney bölgesinde yer alan Kilwakenti, bu Svahili kentlerinden en havalı ve ileri olanlarından biriydi. Bu dönem özellikle Svahili medeniyetinin altın çağı olarak nitelendirilmektedir. 1300'lerin başında Kuzey Afrikalı gezgin İbn Battuta, Kilwa'yı ziyaret ettikten sonra burayı dünyadaki en iyi kentlerden biri olarak nitelendirmesiyle bilinmektedir. Bugün çevrede yaygın olan İslam dini ise, Svahili kıyılarında 8. ve 9. yüzyıllarda yayılmaya başladı.[8] 1498 yılında Vasco da Gama, Doğu Afrika kıyılarına erişen ilk Avrupalı oldu. 1525 yılına gelindiğinde bölgede Portekiz, yaygın bir sömürge kurdu. Burada süren Portekiz egemenliği,Ummanlı Arapların buraya ayak bastığı 18. yüzyıla kadar sürdü. Ummanlı Arapların da yardımıyla Portekizliler, Ruvuma Nehri'nin kuzeyinden atıldılar. Kıyıdaki adımlarını sağlamlaştıran Umman Sultanı Seyyid Said, Tanganika Gölü'ne kadar sınırlarını genişletti. Öyle ki 1840 yılında, başkentini Zengibar'a taşıdı. Bu ada üzerine odaklanan sultan, Orta Afrika'dan Umman'a kadarki sınırlarda bir süre egemen oldu. Bu süreçte Zengibar, Arap köle ticaretinin merkezi oldu. Bu dönemdeki Arap ve Pers egemenliği nedeniyle, Avrupalılar Tanzanya'yı köle ticaret merkezi olarak kullanamadığı gibi, bölgenin doğası ve kültürü hakkında çok sınırlı bilgiler edinebildiler. Sömürgelik ve Çağdaş dönemArap egemenliği bittikten sonra, Tanzanya bir Alman sömürgesi durumuna geldi. 1880'lerden 1919 yılına kadar Almanya'nın boyunduruğu altında kalan Tanzanya, Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıyla beraber İngiliz boyunduruğuna geçti. Ancak kuzeybatı bölgesindeki, bugün Ruanda ve Burundi olarak bilinen bazı küçük ülke toprakları Belçika'ya verildi. İngiliz sömürge dönemi 1961 yılına kadar sürdü. 1961 yılında ise, Kenya'da olduğundan farklı olarak bölge daha barışçıl bir şekilde bağımsızlığını elde etti. 1954 yılında Julius Nyerere,Tanganika Afrika Ulusal Birliği'ni (TANU) kurdu. TANU'nun asıl amacı, Tanganika'nın bağımsızlığı için savaşmaktı. Yeni üye alımlarından sonra TANU, bölgedeki en güçlü kurumlardan biri oldu. 1961 yılında elde edilen bağımsızlığın ardından, Nyerere'nin ilk devlet başkanlığı görevi başladı. Ancak Nyerere'nin ilk başkanlık süreci Afrika sosyalizmi dönemine geçişle ve Arusha Bildirgesi ile sona erdi. Komşu Zengibar da 1963 yılında, üzerindeki Arap boyunduruğunu atarak Zengibar Devrimi'ne imza attı. 26 Nisan 1964 yılında ise Zengibar ile Tanganika birleştirilerek, bugünkü Tanzanya adını aldı. Nyerere'nin Tanzanya'da ikinci defa başa gelmesiyle beraber tek partili bir diktatörlük kuruldu. Bu yeni sosyalist rejim, Doğu Bloğu güçleri olan Çin, Doğu Almanya ve SSCBtarafından desteklendi. Ancak bu süreç içinde rüşvet ve siyasi bozukluklar hızla artmaya başladı.[9] Sosyalist rejim süresince kimi köyler yakılarak, sakinleri zorla toplu tarlalarda çalışmaya yollandı. Bu durum tarımsal yeterliliği ve üretimi bozguna uğrattı.[10] Öyle ki, başta geçimlik çiftçilerle dolu olan ülke, bu yanlış siyaset yüzünden kıtlığa sürüklendi. 1970'lerin sonunda bu durum daha da kötüye gitti. Bu süreçten sonra Tanzanya, komünist Çin'den yardım almaya başladı. Bu dönemin ardından Tanzanya, dünyanın en az gelişmiş ve dış yardıma en çok gereksinim duyan ülkelerden biri haline geldi.[4] 1980'lerin ortasından itibaren, ülke Uluslararası Para Fonu'ndan yardım alarak bazı yeniliklere imza atmaya başladı. Yine ülkedeki gayri safi yurtiçi hasıla artmaya ve yoksulluk oranı düşmeye başladı.[11] Coğrafya
Kuzey Tanzanya'da Büyük Rift Vadisi'nin içinde yer alan bir bölgeden görünüm.
Yüzölçümü 945.087 km²[12] kadar olan Tanzanya, bu bağlamda dünyanın en geniş topraklara sahip otuz birinci ülkesidir. Sıralamada Mısır'dan sonra gelen ülkenin yüzölçümü yaklaşık olarak Nijerya kadardır. Ülkenin kuzeydoğusu genellikle dağlık olup Afrika'nın en yüksek noktası olan Kilimanjaro Dağı'nı içinde barındırır.[13] Kuzeyde ve batıda genellikle Büyük Göller'in birer parçası olan göller zinciri yer alır. Bunlar arasında Afrika'daki en büyük göl olan Victoria Gölü ve yine kıtadaki en derin göl olan Tanganika Gölü yer almaktadır. Özellikle Tanganika Gölü, barındırdığı çeşitli benzersiz balık türleriyle ünlenmiştir. Ülkenin orta kuşağı, tarımauygun alanlar ve platolardan ibarettir. Doğu kısımlar ise okyanus kıyısında bulunduğundan genelde sıcak ve nemlidir. Doğudaki bu Hint Okyanusu kıyılarının biraz açıklarında Zengibar adası yer alır. Tanzanya birçok büyük ve ekolojik değere sahip doğa parklarına ev sahipliği yapar.[14] Bunların arasında kuzeydekiNgorongoro Krateri ve Serengeti Ulusal Parkı[15] ile güneydeki Selous ve Mikumi Ulusal Parkı gibi merkezler ünlüdür. Bunun yanında batıdaki Gombe Ulusal Parkı da Dr. Jane Goodall'ın şempanze davranışlarını gözlemlediği merkez oluşuyla da bilinmektedir. Ülkede bunların dışında da önemli turistik merkezler yer alır. Ülkenin güneybatısındaki Rukwa'da yer alan Kalambo çağlayanları, devlet tarafından tanıtılmaktadır.[16][17] Tanganika Gölü'nün güneyinde yer alan bu çağlayanlar, Afrika'daki en uzun ikinci çağlayanlardır. İklimTanzanya'da tropik iklim görülür. Yüksek rakımlı bölgelerde sıcaklıklar yıl boyunca 10˚C ve 20˚C arasında değişir. Ülkenin geri kalan kısımlarında sıcaklık nadiren 20˚C altına düşer. Ülkede hüküm süren en sıcak aylar Kasım ve Şubat (25˚C - 31˚C) arasında olup, en soğuk aylar da Mayıs ve Ağustos (15˚C - 20˚C) arasındaki dönemdir. Tanzanya üzerinde iki farklı yağış rejimi bulunmaktadır. Bunlardan ilki tektepeli olan Aralık-Nisan dönemindeki yağış, diğeri ise iki tepeli olan Ekim-Aralık ve Mart-Mayıs dönemindeki yağışlardır. Bunlardan ilki sadece ülkenin güney, güneybatı, merkez ve batı kısımlarında gözlemlenirken, ikincisi de sadece kuzey bölgelerde gözlemlenir. İki tepeli yağış rejiminde yer alan Mart-Mayıs dönemi "uzun yağmurlar" veya Masika adıyla anılırken, Ekim-Aralık dönemi de "kısa yağmurlar" veya Vuli olarak adlandırılır. SiyasetTanzanya'nın başkanı ve milletvekilleri her beş yılda bir düzenlenen genel seçimlerin sonuçlarına göre belirlenir. Devlet başkanı, göreve geldiğinde kendi seçimine göre meclisteki yönetimi idare etmek üzere bir başbakan atar. Yine devlet başkanı, bakanlar kurulu üyelerini meclisteki üyelerden seçer. Anayasa, mecliste daha önce hiç seçilmemiş on üyenin bakan olarak seçilmesine yetki verir. Ülkede son yapılan genel seçimler Aralık 2005'te yapıldı. Bu ve 1962'den sonraki tüm seçimlerin sonucuna göre, Chama Cha Mapinduzi adlı parti ülkede baskın durumdadır. Öyle ki, rakip partilerin güç kazanmasına oldukça zor gözüyle bakılmaktadır. Yine de ülkede herhangi bir siyasi çekişme yaşanmamaktadır. Tek meclisi olan parlamento, 2000 yılında belirlendi ve günümüzde 295 üye barındırmaktadır. Bu üyeler arasında savcı ve beş Zengibar milletvekili yer almaktadır. Meclisteki üyelerin beşte biri kadın olup; 181 üye anakaradan, 50 üye Zengibar'dandır. Ülke meclisindeki milletvekillerinin yüzde 93'ü Chama Cha Mapinduzi partisindendir. Zengibar'ın temsilci meclisinin birlik hakkında olmayan konular dışındaki tüm alanlarda yetkisi bulunmaktadır. Zengibar'daki bu mecliste günümüzde yetmiş sekiz üye yer almaktadır. Bunlardan ellisi halk tarafından, onu Zengibar başkanı tarafından seçilmiş durumda olup; geriye kalan beşi resmî üye ve biri de cumhurbaşkanı tarafından seçilen bir avukattan oluşmaktadır. Mayıs 2009'da bu yönetimdeki kadın sayısını arttırma girişimleri sonucunda on olan kadın üye sayısı on beşe yükseltildi. Bu nedenle bu meclisteki üye sayısının yakın gelecekte seksen bir olması düşünülmektedir. Görünürde Zengibar'ın temsilci meclisi, birliğe ilişkin bir konu olmadıkça, ülkenin genel meclisinin izni olmaksızın yasalar koyabilir. Yine Zengibar'da yer alan bu meclisteki başkan ve milletvekillerinin görev süreleri beş yıl kadardır. Yarı özerk Zengibar ile ortağı Tanzanya arasındaki birlik, dünyada eşine az rastlanan yönetim sistemlerinden biridir. Tanzanya'da beş aşamalı bir yargı sistemi yer alır. Bu sistemin içinde kabile, İslam ve İngiltere yasaları ortak olarak yer almaktadır. Ekonomi
Arusha yakınlarında bir market.
Tanzanya'da ekonomi, baskın olarak tarıma dayalıdır. Öyle ki ülkedeki gayri safi yurtiçi hasılanın yarısından fazlası, taşımacılığın yüzde seksen beşi,işgücünün yüzde sekseni tarım temeli üzerine kuruludur. Ancak topoğrafya ve iklim koşulları yüzünden, ülke topraklarının sadece yüzde dördü tarıma elverişlidir. Bunların dışında ülkedeki doğal kaynakların arasında altın ve yeni çıkarılmaya başlanan doğal gaz da yer alır. Çıkartılan doğal gazın önemli bir kısmı başkent Darüsselam'a taşınır ve bir miktarı da buradan denizaşırı olarak ihraç edilir. Ülkede genel olarak gelişmişliğin düşük oluşu, tüm bu madencilikçalışmalarına engel olmaktadır. Her ne kadar bu alanda önemli oranda çalışmalar ve maddi destekler yapılsa da, önemli bir gelişme kaydedilememektedir. Sanayi, dar alanlarda etkili olup genellikle tarımsal ürünlerin ve temel hafif eşyaların işlenip üretilmesine yetecek kadardır. Ülkede altın, elmas, kömür,demir, uranyum, nikel, krom, kalay, platin, koltan ve niyobyum gibi değerli yeraltı kaynakları yer almaktadır. Her ne kadar madencilikte gelişmemiş olsa da Tanzanya, Güney Afrika ve Gana'nın ardından Afrika'nın altın madenciliğinde en gelişmiş üçüncü ülkesidir. Ülke ayrıca Tanzanit adlı değerli taşlarıyla da ünlüdür. Bunların dışında ülke sınırları içinde Serengeti ve Ngorongoro gibi dünya çapında ün yapmış birçok ulusal park yer almaktadır. Öyle ki sadece bu parklar, ülke için önemli birturizm geliri sağlamaktadır. 1991 yılından 1999 yılına kadarki büyümede altın ve çeşitli sanayi dalları da öne çıktığı görülmektedir. Ayrıca Hint Okyanusu açıklarındaki Songo Songo adasından doğal gaz çıkarımı da 2004 yılında başladı.[18] Başkentteki birçok merkezde kullanılan doğal gazın çıktığı bir başka yer de Mnazi Körfezi'dir. Yine de son zamanlarda gerçekleştirilen bankacılık yatırımları ve yenilikleri sayesinde özel sektörün geliştirilmesi ve bu sayede büyümenin ve yatırımların arttırılması amaçlanmaktadır. Bunun için ayrıca gereksiz harcamalarda da kısma yoluna gidilmektedir.[19] Bunların dışında, 21. yüzyıl başlarından itibaren uzun süredir devam eden kuraklık sorunu da, ülkedeki enerji üretim hacmini azalttı. Tanzanya'nın enerji üretimindeki paylara bakıldığında en önemli orana hacmin yüzde altmışı ile hidroelektrik enerjisi sahiptir.[20][21] Tanzanya içinde üç büyük havayolu şirketi yer almaktadır. Bunlar; uluslararası ulaşımda Air Tanzania, ülke içi ulaşımda Precision Air ve yöresel uçuşlar sağlayan bir başka şirkettir. Bunların dışında da ülkede havayolu şirketleri yer alır. Tanzanya'da ayrıca iki adet de demiryolu şirketi yer almaktadır. Bunlar ise TAZARA ve Tanzania Railways Corporation'dır. Denizyolu ulaşımının fazla ileri olmadığı ülkede buna karşılık Darüsselam ve Zengibar adası arasında gerçekleşen kızaklı bot seferleri yer almaktadır. Tüm bunların dışında Tanzanya, Doğu Afrika Topluluğu'nun üyesi olup, gerçekleşmesi planlanan bir Doğu Afrika Federasyonu'nun potansiyel bir üyesidir. Sağlık2006 yılı verilerine göre, ülkedeki beş yaş altı ölüm oranı bin kişide 118, canlı doğumlardaki yaşam süresi ortalama elli yıldır.[22] 15 ile 60 yaş arasında gerçekleşen ölüm oranı da erkeklerde binde 518, kadınlarda binde 493 kadardır.[22] Ülkede, yeni doğum sürecini atlatmış bebeklerde görülen en birincil ölüm nedeni sıtmadır.[23] Yetişkinler için de en ölümcül hastalık HIV/AIDS'tir.[23] Öyle ki, 2006 yılı verilerine göre, ülkede HIV teşhisi konulan ve tedavi gören insanların tüm nüfusa oranı yüzde on dörttür.[22] Yine ülkedeki insanların yüzde elli beşi temiz suya, yüzde otuz üçü sağlık hizmetlerine erişebilmektedir.[22] Bölgeler ve YerleşimlerTanzanya, mkoa adı verilen yirmi altı bölgeye ayrılmış durumdadır. Bunlardan yirmi biri anakarada, beşi de Zengibar'dadır. Zengibar'da olan bölgelerin üçü Unguja'da, ikisi Pemba'dadır. Ülkede wilaya adı verilen doksan sekiz il bulunur. Bu illerin her birinde en az bir il meclisi bulunur. Bu illerin amacı bölgesel otoriteyi güçlendirmektir. İllerde günümüzde toplam 114 il meclisi yer almaktadır. Bu il meclisleri arasında yirmi iki adet kentsel meclis de yer alır. Ülkedeki bölgeler aşağıdaki gibidir: Arusha · Darüsselam · Dodoma · Iringa · Kagera · Kigoma · Kilimanjaro · Lindi · Manyara · Mara · Mbeya ·Morogoro · Mtwara · Mwanza · Kuzey Pemba · Güney Pemba · Pwani · Rukwa · Ruvuma · Shinyanga · Singida · Tabora · Tanga · Merkez/Güney Zengibar · Kuzey Zengibar · Kentsel/Batı Zengibar Doğal yaşamTanzanya, vahşi yaşam alanlarının bolluğuyla bilinen bir ülkedir. Ülkede, içinde ak sakallı Afrika antilobunun (Connochaetes taurinus mearnsi) da bulunduğu Serengeti adlı ovanın büyük bir kısmı yer almaktadır. Yine ülkede her yıl belli dönemlerde devasa boynuzlu hayvan göçleri görülmektedir. Öyle ki kurak mevsimlerde 250.000'e kadar antilop, yaşamlarını sürdürebilmek için beraber ormanlık bölgelere göçmektedir. Tanzanya'ya özgü 130 amfibyum ve 275'in üzerinde sürüngen türü bulunmaktadır. Bu türlerin büyük kısmı IUCN Kırmızı Listesi'nde yer almaktadır.[24]Tanzanya hükümeti, türlerin korunumunu adreslemek için "Biyolojik Çeşitlilik Hareket Planı" adında bir çalışma başlattı. "Gri yüzlü sengi" adı verilen bir fil faresi türü, 2005 yılında keşfedildi. Bu canlının sadece Udzungwa Dağları'ndaki iki ormanlık alanda gözlemlenebildiği belirtildi. Ülkede bu ve bunun gibi birçok daha keşfedilmeyi bekleyen türlerin olduğu düşünülmektedir. Nüfus2006 yılı itibariyle ülkede yılda yüzde iki hızla büyüyen 38.329.000'lik bir nüfus barınmaktadır. Tanzanya'daki nüfus dağılımı çok belirsizdir. Öyle ki, kuru bölgelerde kilometre kare başına 1, sulak alanlarda kilometre kare başına 51, Zengibar'da kilometre kare başına 134 insan düşmektedir.[25] Halkın yüzde sekseninden fazlası köylerde yaşar. Darüsselam, ülkenin en büyük kenti olup ticari olarak oldukça ileri seviyede bir kenttir. Ülkenin merkez bölgesinde yer alan Dodoma kenti, yeni başkent olup meclise ev sahipliği yapmaktadır. Ülkedeki etnik grupların sayısı 120'den fazladır. Bu etnik gruplar arasında Sukuma, Nyamwezi, Hehe, Bena, Gogo, Haya, Makonde, Chagga ve Nyakyusa'nın bir milyondan fazla üyesi bulunur. Diğer başlıca etnik gruplar arasında Pare, Sambaa veya Shambala ve Ngoni yer alır. Tanzanya halkının çoğunluğu ise Bantu kökenli Sukuma ve Nyamwezi gruplarındandır. Nil yöresine ait olan halklar arasında göçmen Maasai ve Luo gibi Kenya sınırı yakınlarındaki halklar yer almaktadır. Sandaweler ve Hadzalar ise, Afrika'nın güney kısımlarında yaşayan Kalahari halklarına özgü olan Khoisan dillerine mensup dillerle konuşurlar.[26] Ülkede ayrıca Arap, Hint, Pakistanlı, Avrupalı, Çinli topluluklar da yer almaktadır.[27] 1994 yılı itibariyle, anakarada 50.000, Zengibar'da 4.000 kadar Asya kökenli insan yaşamaktadır. Bunun yanında ülkede yaklaşık 70.000 Arap ve 10.000 Avrupalının yaşadığı bilinmektedir.[28] 12 Ocak 1964 tarihinde gerçekleşen Zengibar Devrimi sonrasında bölgedeki Arap hanedanlığı sona erdi. Ancak binlerce Arap ve Hint, Zengibar'da gerçekleşen ayaklanmalar sırasında katledildi.[29] Din
Moshi'deki bir cami.
Tanzanya'daki nüfusun üçte biri Müslüman veya Hıristiyan'dır. Geriye kalan nüfus ise yerel dinleri benimsemiş durumdadır. Ancak yine de 1967 yılındaki sayımlardan sonraki hiçbir sayımda insanlara dinin hassas bir konu olduğu düşüncesiyle dinleri sorulmamıştır. Bu nedenle günümüzdeki dini durum hakkında kesin bir tahmin yapılamamaktadır. Ancak geleneksel dinlere inananların azaldığı bilinmektedir.[30] Hıristiyan nüfus, çoğunlukla Katolik, Protestan, Pentekostalist, Yedinci-gün Adventisti, Mormon ve Yehova'nın Şahitleri üyesidir. Protestanlar arasında yer alan Luteranlar ve Moravyalılar, ülkedeki Alman sömürge dönemi sırasında kültüre geçen mezheplerdir. Yine ülkedeki Anglikanlar, İngiliz sömürge döneminde ülkeye geldi. Zengibar adasının yüzde doksan dokuzundan fazlası Müslüman'dır.[31] Anakarada ise Müslüman topluluklar kıyı kesimde ağırlıkta yer alır. Ancak iç kısımlardaki kimi yerlerde de yoğun Müslüman topluluklar yer alır. Müslüman halkın yüzde sekseni ile doksanı arasındaki kesimi Sunni'dir. Geriye kalanlar ise Asya kökenli Şiilerdir. Bunların dışında Tanzanya'da farklı dinlere mensup kimi topluluklar da yer almaktadır. Özellikle anakarada Budistler, Hindular ve Bahailer ile karşılaşmak mümkündür.[32] DilTanzanya, 126 farklı etnik grubu bünyesinde barındırır. Her bir topluluğun kendine özgü dili bulunmaktadır. Dolayısıyla ülkenin resmî bir dili yoktur. Ancak Svahili dili, ülkedeki resmî yazışmalarda kullanıldığından resmî olmayan devlet dili olarak öne çıkmaktadır. Ülke bağımsızlığını ilan ettikten sonra, sömürge döneminin resmî dili olan İngilizce, bir süreliğine resmî işlerde kullanılmaya devam edildi. Son yıllarda, İngilizce hemen hemen hiçbir devlet kurumunda kullanılmamaktadır.[33] Bu nedenden dolayı Tanzanya, Afrika'daki sömürge ülkeleri arasında eski sömürge dilini hemen hemen hiç kullanmayan sayılı devletlerden biridir.[33] Ülkenin 1984 yılında açıklanan resmî dil siyasetine göre Svahili dilinin, toplumsal ve siyasî olarak kullanılmasının yanında ilk ve yüksek eğitim dili olarak işlenmesi; öte yandan İngilizcenin de orta eğitim, üniversiteler ve yüksek mercilerde kullanılması kararlaştırıldı.[33] Her ne kadar Britanya hükümeti, ülkede finansal olarak İngilizce kullanımını desteklese de,[33] dilin günlük yaşamda kullanımı tükenmeye yüz tuttu. Öyle ki 1970'lerde ülkedeki üniversitelerde ders dışında İngilizce konuşan öğrencilerin ağrılıkta olduğu bilinmektedir. Günümüzde Tanzanyalı üniversite öğrencileri, okul dışında tamamen Svahili dilinde konuşmaktadır. Yine de İngilizce ile Svahili'yi karıştırarak konuşmak da sık görülen bir durumdur. Diğer konuşma dilleri arasında Gujarati gibi Hint dilleri ve Mozambikli siyahîler ile Goanlar tarafından konuşulan Portekizce yer almaktadır. Daha dar çapta ise Burundi, Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti sınırlarında konuşulan Fransızca, ülkede günlük olarak konuşulan yabancı diller arasındadır. Tarihte Almanca da Alman sömürge döneminde sıkça konuşulmaktaydı. Ancak uzun yıllar sonra dilin etkisi ortadan kalkmış durumdadır. Kültür
Makonde oymaları.
Tanzanya müziği, geleneksel Afrika müziği, yaylı temelli taarab ve ülkeye özgü hip hop türü olan bongo flava arasında değişen bir tınıya sahiptir. Ünlü taarab sanatçıları arasında Abbasi Mzee, Culture Musical Club ve Shakila yer alır. Uluslararası düzeyde bilinen geleneksel müzik sanatçıları arasında Bi Kidude, Hukwe Zawose ve Tatu Nane bulunur. Tanzanya ayrıca kendine özgü bir Afrika rumba müziğine sahip olup bu türde Tabora Jazz, Western Jazz Band, Morogoro Jazz, Volcano Jazz, Simba Wanyika, Remmy Ongala, Ndala Kasheba,[34] Nuta Jazz, Atomic Jazz, DDC Mlimani Park, Afro 70 & Patrick Balisidya,[35][36][37] Sunburst, Tatu Nane[38] ve Orchestra Makassygibi isimleri ün yapmıştır. Ülkenin ayrıca birçok yazarı bulunmaktadır. Özellikle Godfrey Mwakikagile, Mohamed Said, Abdulrazak Gurnah, Julius Nyang'oro, Clement Ndulute, Frank Chiteji, Joseph Mbele,[39] Juma Volter Mwapachu, Issa Shivji, Jenerali Twaha Ulimwengu, Penina Mlama,[40] Mwalimu Julius Kambarage Nyerere, Adam Shafi, Dr. Malima M.P Bundala ve Shaaban Robert gibi isimler, Svahili dilinde önemli edebi eserler vermiştir. Ülkenin ayrıca resim alanında dünyaya kazandırdığı önemli sayıda ortak mirası bulunmaktadır. Bu sanat dalında ise iki tarz dünya çapında üne kavuşmuş durumdadır. Bunlar: Tingatinga ve Makonde şeklindedir. Tingatinga, parlatıcı boyalarla kanvas yüzeye yapılan resimlerdir. Bu tarz resimlerde genellikle hayvanlar veya çiçekler, renkli ve süregelen tasarımda işlenir. Bu tarz resimlerin başlatıcısı, Güney Tanzanya'da doğan Mr. Edward Saidi Tingatinga'dır. Tingatinga, bir süre sonra Darüsselam'a taşındı ve 1972'deki ölümünün ardından tüm ülkeye ve dünyaya sanatı yayıldı. Makonde ise hem Tanzanya'daki, hem Mozambik'teki bir kabilenin adı olup, hem de çağdaş bir heykel sanatıdır. Özellikle sahip olduğu sert ve koyu abanozdan yapılan yüksek Ujamaas (Yaşam Ağaçları) sayesinde tanınmaktadır. Tanzanya, ayrıca dünyada en çok tanınan Afrikalı ressamlardan biri olan George Lilanga'nın da doğum yeridir. SporFilbert Bayi ve Suleiman Nyambui, 1980 Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan atletlerdir. Tanzanya ayrıca İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları'nda ve Afrika Atletizm Şampiyonası'nda yarışmaktadır. Ülkede futbol, yaygın ve sevilen bir spordur. Ülkede yer alan iki büyük takım olan "Genç Afrikalılar Spor Klübü" (Yanga) ve "Simba Spor Klübü" (Simba) ülkede geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Basketbol da Tanzanya'da sevilen bir spor olup, çoğunlukla askerler ve okul öğrencileri arasında oynanmaktadır. Tanzanya ayrıca NBA'deki Memphis Grizzlies takımında oynayanHasheeem Thabeet adlı bir basketbol oyuncusuna da sahiptir. Grizzlies, NBA'de oynama hakkına sahip olan ilk Tanzanyalı olma ünvanını taşımaktadır. Ülkede ragbi de gelişmekte olan bir spor türüdür. MedyaDaily News, ülkedeki en eski gazete olup, halen yayınına devam etmektedir. Yine genel olarak televizyon kanalları arasında TVT veya şimdiki adıyla "Tanzania Broadcasting Corporation" (TBC1) yer aldığı gibi, radyo kanalları arasında Radio Tanzania Dar es Salaam RTD veya şimdiki adıyla TBC Radio yer almaktadır. 2007 yılından beri, tüm bu kanallar, devlet tarafından yönetilmektedir. Ülkede ayrıca günlük yayın yapan yirmiden fazla gazete, yirmiden fazla televizyon kanalı ve otuzdan fazla FM radyo kanalı bulunmaktadır. Radyolar arasında Radio One, Radio Sibuka-Shinyanga, Radio Faraja-Shinyanga, Radio Times, Radio Saut-Mwanza, Radio Sauti ya Injili-Moshi, Living water FM-Mwanza, Radio Tumaini, Radio Sauti ya Quran, Magic FM, Praise Power Radio, Radio Mwangaza-Dodoma, Kifimbo Fm-Dodoma, Radio Maria, Radio Upendo, Wapo Radio, Mlimani Radio, Clouds FM, Passion FM ve Radio Free Africa gibi kanallar yer almaktadır. Bazı radyo kanalları ve gazeteler, çeşitli siyasi partiler tarafından satın alınmış durumdadır. Uhuru gazetesi ve Uhuru FM radyosu da buna dahildir. Uluslararası olarak BBC Radio, Voice of America ve Deutsche Welle gibi radyo kanalları da ülkede dinlenebilmektedir.[41] Ayrıca bakınızKaynakça
|
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname