İSPARK A.Ş.'de çalışıyoruz. Bizi her yıl değişik taşeron şirketlerde girdi çıktı gösteriyorlar ama hepimiz aynı yerde çalışıyoruz. Toplam 2500 kişiyiz bizi çıkardıklarında tazminat yok diyorlar. Ben aynı işte, ama değişik taşeronlarda 6 yıldır çalışıyorum biz tazminat alabilir miyiz? İsmi Saklı
İSPARK'a bağlı değişik taşeronlarda çalışsanız da işten kıdemi hak ederek çıkarıldığınız veya çıktığınızda davayla tüm kıdem tazminatınızı İSPARK'tan alırsınız. Zira, asıl işi park ettirmek ve ücret almak olan İSPARK bu işi taşeronlara devredemez. Ayrıca, işlerden bazılarını taşerona verecekse işin gereği bu olması gerektiği gibi teknolojik gereksinmeler ile işin uzmanlık gerektirmesi gerekir. İşten kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde çıkar ve çıkarılırsanız, İş Teftiş Kurulları'na veya Bölge Çalışma Müdürlükleri'ne şikâyet halinde veya İş Mahkemesi'nde haklı görülür ve tazminat alabilirsiniz.
Muvazaa, "danışıklı dövüş" olarak tanımlanabilir.
MUVAZAALI İŞLEM VAR
Sizler de İSPARK'ın asıl işi olan park ettirme ve ücret toplama işini yapıyorsunuz. Bu sebeple bu işler taşeron işçilerine verilemez. Verilse de bu muvazaadır. Yani, az ücret, sendikasızlık, tazminatları ödememe için yapılmış gerçek olmayan sözleşme kabul edilir. Bu sebeple sizler her yıl değişik taşeronlarda çalışıyor görünseniz de iş, mahkemelere ve müfettişlere intikal ettiğinde durum yasal hale gelir ve ilk işe girdiğiniz andan itibaren İSPARK'ın işçisi sayılırsınız.
Örnek Yargı Kararı
Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir.
Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir. Alt işverene yardımcı iş ya da asıl işin bir bölümü, ancak teknolojik nedenlerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir.
Somut olayda davacı elektrik enerjisi üretimi yapılan Seyit Ömer Termik Santralı'nda elektrik üretiminde kullanılan ve kömürle çalışan türbinlerin (değirmenlerin) bakım işinde çalışmıştır. Davalı işyerinde değirmen, transport, periyodik yağlama, kinci, elek, izolasyon, sıhhi tesisat bakımı ve onarımı işi ihale sözleşmeleri neticesinde uzun yıllardır alt işveren şirketler eliyle yürütülmüş, davacı da bu şirketlerin işçisi olarak ihaleyle iş alan şirketler değişmesine rağmen ara vermeden termik santralda çalışmasını sürdürmüştür.
Davacının, davalı, işletmenin ihtiyaç duyduğu eleman istihdamının en ucuz şekilde temin amacıyla muvazaalı olarak asıl işleri taşeron şirketlere verdiği iddiası mahkemece gerekçe gösterilmeksizin reddedilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 6'ncı fırkası gereğince, asıl işin bir bölümünde işletme ve işin gereği ve teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler alt işverene devredilebilecektir.
Anılan düzenlemede baskın öğe, "teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren" işlerdir. Başka bir anlatımla işletmenin ve işin gereği ancak teknolojik nedenler varsa göz önünde tutulur. Dolayısıyla söz konusu hükümdeki şartlar gerçekleşmeden asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçersiz olacaktır.
3 KİŞİLİK BİLİRKİŞİ HEYETİYLE KEŞİF
Bu sebeple mahkemece üniversite öğretim üyelerinden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporla alt işverene verilen işin bu madde kapsamında verilip verilemeyeceği tespit edilmeli, muvazaa iddiası her türlü şüpheden uzak bir şekilde dosyada mevcut tüm delillerle birlikte alt işveren uygulamasına yönelik sözleşme ve teknik şartnameler de göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilerek açıklığa kavuşturulmalıdır. Yazılı şekilde eksik incelemeyle sonuca gidilmesi hatalıdır.
Asıl iş alt işverene verilemez
4857 sayılı
İş Kanunu'nun 2'nci maddesi gereğince "...Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren, alt arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
ASIL İŞVEREN İŞÇİSİ OLURLAR
Aksi halde ve genel olarak asıl işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez..."
Ali Tezel Bloomberg HT