YÖK, üniversitelerde İnkılâp Tarihi dersi okutulması uygulamasının kaldırılması üzerine çalışma yapıyor. Bu çalışma, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitülerinin müdürlerini ayağa kaldırdı.Prof. Dr. Şakir Batmaz, "Atatürk İlkeleri dersi hep vardı. 12 Eylül 1980’den sonra devrim sözcüğü inkılâp olarak değiştirildi." dedi.
12 EYLÜL'DEN SONRA DEĞİŞTİRİLDİ
Prof. Dr. Şakir Batmaz
Erciyes Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihini gençlerin bilmesi gerekiyor. Dünyanın neresine gidersek gidelim, hangi meslek grubundan olursak olalım ortak tarih bilinci ile hareket etmeliyiz. Biz sadece Cumhuriyet’in ilk dönemlerini, Atatürk ilkelerini anlatmıyoruz. Ermeni ve Kürt meseleleri, yeni dünya düzeni gibi güncel konular hakkında da bilgi veriyoruz. Bunun ötesinde her genç ülkesinin nasıl kurulduğunu bilmeli. Gençlere başka türlü ulaşamayız. Bunu bir fırsat olarak görmeliyiz. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi gereksinimi, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana hissediliyor.
Ankara’da açılan Adliye Hukuk Mektebi’nde, okulun kurucularından Mahmut Esat Bozkurt’un ve Cemil Bilsel’in isteği doğrultusunda, 1925’te İhtilaller Tarihi adlı dersin okutulmasına başlandı. Bu ders kapsamında, Türk İnkılâbının özelliklerinin ortaya konması ve önceki ihtilal süreçleriyle karşılaştırılması amaçlandı. Böylece sistematik olmasa da söz konusu ders yükseköğretim programına girmiştir. Cumhuriyetin 10. yılında Darülfünun bünyesinde bir İnkılâp Tarihi Enstitüsü açıldı.
Üniversite reformu ile birlikte, Darülfünun İstanbul Üniversitesi’ne dönüştürüldü. 1934’te dönemin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Hikmet Bayur’un verdiği konferansla başlayan İnkılâp Tarihi dersi, 20 Mart 1934’te de Başbakan İsmet İnönü tarafından Ankara’da verildi. İlk defa İstanbul Üniversitesi bünyesinde verilmeye başlanan bu dersin daha sonra sorumluluğu 15 Nisan 1942’de 4204 sayılı kanunla,Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne bağlı olarak kurulan Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü’ne verildi. Dersin adı İnkılâp Tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüştürülerek, fakülte ve yüksekokullarda baraj dersi niteliği kazandı. 27 Mayıs 1960’tan sonraki süreçte; Türk İnkılâp Tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti dersi, 20 Mart 1968’de Türk Devrim Tarihi olarak değiştirildi. Dersin müfredatında yapılan değişiklikle birlikte ders, bütün fakültelerde iki sömestr, yüksek okullarda ise bir yıl süreyle okutulmaya başlandı. 12 Eylül 1980’den sonra devrim sözcüğü inkılâp olarak değiştirildi. Süreç içinde dersin adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi olarak düzenlendi. 6.11.1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi tüm üniversitelerde okutuluyor. Dersin müfredatı ise YÖK tarafından belirleniyor.
KALDIRILMASI CİNAYET OLUR
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ensitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı:
Benim böyle bir çalışmadan doğrudan doğruya haberim yok. Haberin içeriğinin ne olduğunu tam bilmiyorum ama bana söylediklerinizden hareket ederek şunları söyleyebilirim. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi 1933 yılından bu yana üniversitelerde okutulan bir derstir. 1933’te Türk İnkılap Tarihi dersleri diye okutuluyordu. Bir ara Türk Devrim Tarihi oldu, 1982 Anayasası’ndan sonra da Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi adını aldı. Temel amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz yüzyılın tarihsel gelişimini üniversite çağına gelmiş gençlere anlatmaktır. Zaman içinde Atatürk İlkeleri derslerinin içeriği zenginleştirilmiş ve 20. yüzyılın olayları günümüze kadar üniversite öğrencilerine konunun uzmanları tarafından anlatılmaktadır.
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitülerinin kuruluş tarihi ise ilk olarak 1942’dir. Ankara Üniversitesi bünyesinde kuruldu, 1982 Anayasası ile birlikte sayısı 6’ya çıkarıldı. Bu ensittüler, Cumhuriyet tarihi üzerine bilimsel araştırmalar yapmakta ve araştırma yapacak uzmanlar yetiştirmektedir.
KAMUOYU BİLİNÇLİ OLARAK YANILTILMAYA ÇALIŞILIYOR
Kamuoyunun bilinçli biçimde yanıltılmaya çalışıldığı, gibi derslerde bir ideolojinin öğrencilere dayatılarak öğretilmesi gibi bir yaklaşım son derece yanlıştır. Sanki insanlar öğrencilerin karşısına çıkmış, bir rahip edasıyla bir ideolojiyi dayatıyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Bütün dünyada üniversiteler öğrencilerine tarihsel gelişimlerini, yakın geçmişteki tarihi olaylarını anlatırlar.
Örneğin, bizim üniversitemizde ders konularından bir tanesi 20. yüzyılda bilim hareketleri ve bilim tarihidir. Yani teknolojinin gelişimi dahi derslerimizin konusu olmaktadır. Aynı zamanda soğuk savaş dönemindeki olaylar, kabotaj konusu, birinci dünya savaşında Türk ekonomisi, Türkiye’de anayasalar ve anayasal sürecin tarihi, dünya ekonomik bunalımı, Demokrat Parti’nin tarihi, insan hakları ve demokrasi ile dünyadaki diğer gelişmeler bizim derslerimizin konusudur. Bu olaylar içerisinde Türkiye’nin yeri ve durumu derslerde ele alınmaktadır. Elbette Atatürkçülük ve Atatürk ilkeleri de ders konularımız arasında. Dolayısıyla bu derslerin kaldırılması tam bir cinayet olacaktır. Türk gençliği Cumhuriyet’in tarihsel oluşumu, felsefesi ve dünyadaki gelişmelerle ilgili konulardan bütünüyle koparılmış olacaktır. Türkiye’de pek çok profesör, bilim adamı ve siyasetçinin yetişmesine katkıda bulunmuştur bu enstitüler.
ENSTİTÜLERİN VARLIĞI ELZEMDİR
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu:
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüleri 1982 Anayasası’na dayalı kurulmuştur. Dolayısıyla anayasa değişikliği yapılmadan kaldırılması mümkün değildir. Derslerin de bir şekilde verilmesi gerekir. Enstitüler de araştırma kurumlarıdır ve varlığını sürdürmelidir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersleri 1933 yılından beri veriliyor. Zaman içinde farklı adlar verilmiştir. 82 Anayasası’na bağlı olarak da günümüzdeki adla verilmeye başlandı. Bu şekilde kalmasa bile bu derslerin bir biçimde verilmesi gerekir. İçerikle herhangi bir değişikliğe gerek yoktur. Hatta derslerde ele alınan konular daha yakın döneme kadar getirilerek verilmesine devam edilmelidir. Hacettepe Üniversitesi olarak enstitümüzde 80’ler de dahil olmak üzere yakın dönem konularını işliyoruz. Genel olarak üniversitelerde verilen Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi derslerinde de konular, müfredat içinde olmasa bile eski ve yeni dönem değerlendirilecek şekilde veriliyor. Çok partili hayata geçiş, demokrat parti dönemi vs. bu derslerde anlatılıyor. Daha yakın dönemler de, özellikle öğrencilerden sorular geldikçe anlatılıyor.
Ensititüler bu alanda ders vermek üzere öğretim elemanı yetiştirdiği gibi aynı zamanda Cumhuriyet tarihi, Türk inkılapları alanında güncel konuları işleyecek şekilde lisans üstü programları da uygulamaktadır. Bence bu dersler bir şekilde verilmeye devam edilmeli, enstitülerin varlığı da elzemdir.
Sadece Atatürk ilkelerini değil, güncel konuları da işliyoruz
YAKIN GEÇMİŞİMİZ GELECEK NESİLLERE ÖRNEK OLUYOR
Prof. Dr. Mustafa Kaçar
İstanbul Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü:
Bu enstitülerin kurulması 1977’lere dayanıyor. Burada modern ve Türk tarihi üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yakın geçmişimiz gelecek nesillere örnek oluyor. Bu nedenle geçmişimiz iyi araştırılmalı. Bu konu onların gelişimi için çok önemli. Dersin modern bir dille, geliştirilerek anlatılması gerekiyor. Cumhuriyetin kuruluşu her öğrenciye öğretilmeli. Zaten lisans seviyesinde bu ders ortak veriliyor. Öğrencilerin iki dönem boyunca alması zorunlu. Dersin adı Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi. 1980 anayasasından sonra bu adı aldı. Önceleri farklı isimleri vardı. İstanbul Üniversitesi’nde de 1983 yılında kuruldu Tarih Enstitüsü. Bu ders Osmanlı’nın yenileşme hareketlerinden başlar, İkinci Meşrutiyet, Balkan Savaşları, Kurtuluş Savaşları ve Cepheleri, Cumhuriyet’in ilanı, Atatürk İlkeleri ve İnkılapları’ndan günümüze kadar gelir. Belli bir seviyeye gelene kadar tarihimizin araştırılması lazım. Konular hakkında doyuma ulaşılmalı.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname