Figen Çobanoğlu Figen Hanım, yasal olarak hiçbir sorun yok. Evlendiğiniz takdirde halen aldığınız yetim aylığının 12 katını 5434 sayılı Kanun gereğince alabilirsiniz. Evlilik cüzdanınızın bir fotokopisiyle SGK’ya (Ankara) başvurmanız yeterlidir. Sonrasında da artık evli olduğunuz için alamayacağınız yetim aylığı yerine kendi emekli aylığınızı tercih edebilirsiniz.
SSK VE BAĞ-KUR’DA ÇEYİZ PARASI
Sizin çeyiz parasının dayanağı 5434 sayılı Kanun’un 90. maddesidir: “Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının on iki aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir. Bunlardan evlenme tarihinden itibaren on iki aydan önce boşananlarla evliliğin butlanına veya feshine karar verilenlere yeniden aylık bağlanması halinde, ödenmiş bulunan evlilik ikramiyesinin on iki aydan eksik süreye ait kısmı tahsil edilinceye kadar aylıkları ödenmez.”
5510 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre, “Evlenmeleri nedeniyle gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır”.
Madde metninden de görüleceği üzere SSK veya Bağ-Kur’lu ana-babasından yetim aylığı alan kızlar evlenirse, aldıkları yetim aylığı evlilik sebebiyle kesilir. Aylığı kesilen kızlar SGK’ya dilekçe gönderip evlenme ödeneği (çeyiz parası) talep ederlerse kendilerine son aldıkları yetim aylığının iki yıllık tutarı ödenir. Evlilik 2 yıldan önce son bulursa 2 yıl bitinceye kadar yeniden yetim aylığı bağlanmaz. Ayrıca, 2 yıl boyunca da GSS’ye prim ödemeden sağlıktan da yararlanabilirler. Bu sebeple yetim aylığı alırken evlenirseniz mutlaka çeyiz parası talebinde bulunun.
Taraftar mıyız düşman mı?
Aslında bir futbol takımı tutmam, ama sorduklarında cevapsız kalmasın diye de “Galatasaray’ı tutuyorum” derim. Sorsanız tek bir futbolcusunun ismini bilmem. Hatta Aslantepe Stadı’nın ilk açılış maçı olan yine Galatasaray- Fenerbahçe maçı için Fatih Altaylı iki bilet vermişti ve maça bir arkadaşımla gitmiştim. Takımlar sahaya inince ilk sorum, “Bunlardan hangisi Galatasaray” oldu. Arkadaşım yüzüme ters ters bakmıştı.
Yine dün bir arkadaşım, “Galatasaray-Fenerbahçe maçını izleyelim” deyince aldım onu Fenerbahçe’deki Develi tesislerine gittik. Her yer tıklım tıklım ve daha maç başlar başlamaz ne galiz küfürler. Ardından gol oldu, ben ve birkaç kişi alkışladık. Vay ne küfürler, ama sanki bize değil de ekrandaki futbolcuya eder gibi yapıp oradaki kadınçocuk demeden ağza alınmayacak sözler söylemeye başladılar. Daha 2-3 dakika geçmedi ki Develi’nin sahibi gelip “Ali Bey, birazdan burada çok kötü olaylar olur, sizi de seviyor ve tanıyoruz” deyince bırakıp çıktık.
FUTBOL BİR OYUN
Yolda bir aracın içinde küçük bir çocuk ile babası, GS formaları içinde seyir halindeyken FB taraftarlarının arasında kaldılar ve aracın ne camı kaldı ne de kaportası. Düşünün, bu futbol bir oyun. Sövmek, dövmek ne adına, ne amaçla yapılıyor inanın anlamış değilim. Bu mudur şimdi taraftar olmak; rakip takım taraftarını al döv, söv, sonra da spordan, futboldan, oyundan bahset. Düşman mıyız? Yapmayın, etmeyin, kardeşim düşman değiliz; sadece güzel vakit geçirmek adına izlediğimiz bir oyun bu, hepsi o kadar.