Toplum olarak zor günlerden geçiyoruz. Reyhanlı’daki hain saldırıda ölen vatandaşlarımızın acısını tam da dindirdik derken hafta içinde Adıyamanlı tarım işçisi vatandaşlarımızın bir kaza sonucu ölümü nedeniyle bir kara haber daha aldık ve acılara gark olduk. Ben bu acı haberin sosyal güvenlik boyutu ile de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
SOSYAL SİGORTA GERİDE KALANLAR İÇİN DAHA ANLAMLI
Diğer sigorta kollarından farklı olarak sigortalının kendisine değil, ölüme bağlı olarak geride kalan eş, çocuk ve bazı şartlara bağlı olarak ana ve babaya sosyal güvenlik garantisi sağlayan bir sigorta kolu olan ölüm sigortası temel koruma birimi olarak aileyi esas almıştır. Dolayısıyla Reform Yasası daha önceki sosyal güvenlik yasalarında olduğu gibi Türk toplumunun aile ve sosyal yapısını gözetmiştir. Bu düzenleme nedeniyle ölen sigortalının eşi, çocukları ve ana babası hak sahibi olarak tanımlanarak ölen sigortalının sağlığında geçimini sağladığı ve geride bıraktığı bu kişilere ölüm aylığı bağlanması yasal zemine oturmuştur.
Ölümün iş kazasına bağlı olması diğer bir ifade ile Reform Yasasında tanımlanan iş kazası halleri nedeniyle sigortalının ölmesi durumunda sigortalının daha önce hiç sigortası olmasa bile geride kalan aile bireyleri ölüm geliri olarak isimlendirilen maaş alma hakkını elde eder. Öyle ki; ölen sigortalının prim ödeme gün sayısı 1800 gün veya SSK primleri olarak her türlü borçlanma hariç 900 gün olur ve ölüm nedeni de iş kazası olursa, geride kalan aile bireyleri hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı olmak üzere iki maaş almaya hak kazanır.
TARIM İŞÇİLERİ DE SİGORTALI OLABİLİYOR
Reform Yasasından önce başkalarının tarlasını ekip biçen, ürününü hasat eden işçilerimiz Tarım SSK sigortalısı idi. Reform Yasası ile Tarım SSK sigortası kaldırılıp yerine sosyal hakları daha fazla olan ek-5 tarım işçileri sigortası düzenlemesi yapıldı. Yapılan düzenleme gereği;
-Sosyal sigorta kapsamı dışında olan diğer bir ifade ile 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur), 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalılığı bulunmayan,
-İsteğe bağlı sigortalı olmayan,
-Emekli maaşı almayan,
-65 Yaş aylığı almayan,
-18 yaşını tamamlamış vatandaşlarımız, tarım veyahut orman işlerinde süreksiz olarak çalıştıkları takdirde yani kendisinin değil de bir başkasının tarlasını, bağını bahçesini ekip biçerse veya hasadını kaldırırsa ek-5 kapsamında sigortalı olabiliyor.
Bu durumdaki vatandaşlarımız (kadın ya da erkek ayrımı olmaksızın) sigorta giriş bildirgelerini, sürekli ikametlerinin ya da çalıştıkları yerin bağlı bulunduğu muhtarlık ile ikamet ettikleri veya çalıştıkları il ya da ilçede bulunan tarım müdürlüklerine onaylatıp, sürekli ikametlerinin bağlı olduğu veya çalıştıkları sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmeleri koşuluyla, müracaat ettikleri tarih itibariyle ek-5 sigortası başlatılıyor.
20 GÜNLÜK PRİME 30 GÜNLÜK SİGORTA
Ek-5 kapsamındaki sigortalılar 20 gün üzerinden prim ödemelerine rağmen 30 gün üzerinden sigorta gün sayısına sahip olurlar. Ek-5 sigortası iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primlerini de ihtiva ettiğinden ek-5 sigortalısının iş kazası sonucu sakatlanması halinde kendisine ölmesi halinde ise geride kalan aile bireylerine maaş bağlanır. Normal sigortalılıkta olduğu gibi ek-5 sigortasında da iş kazası nedeniyle maaşa hak kazanmak için belirli bir süre prim ödenmiş olması da gerekmez.
Çocuklarının nafakası için hayatını kaybeden 10 vatandaşımızın tamamının da bir an için ek-5 sigortalısı olduğunu varsayarak 38 öksüz çocuğumuzun tamamına iş kazası nedeniyle maaş ödendiğini düşündüğümüzde acımız biraz olsun hafifleyecektir. Bu nedenle emeğinden başka hiçbir sermayesi olmadığı için vadesi gelince geride kalan aile bireylerine mal, mülk, para bırakamayacak durumda bulunan tarım işçisi vatandaşlarımıza çocuklarının geleceği için ek-5 tarım sigortalısı olmalarını tavsiye ediyorum.
Millet olarak hepimizin başı sağ olsun. Allah geride kalan aile bireylerine sabır ihsan eylesin.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname