15 yıl ve 3 bin 600 güne sahip olan 4/a (SSK) sigortalılarının son çalıştıkları işyerinden en az 1 yıl sürmüş hizmet sürelerine istinaden kıdem tazminatı haklarını alarak ayrılma hakkı 1999 yılında tanınmış olmasına rağmen normal uygulamaya girmesi ancak 2009 yılında söz konusu olabilmişti.
SGK en az 15 yıl sigortalılığı ve bu 15 yıl içerisinde en az 3 bin 600 günü olan SSK sigortalılarına talepleri halinde bu durumlarına ilişkin belge veriyor ve bu belgeye istinaden de sigortalılar kıdem tazminatlarını alarak işten ayrılabiliyorlardı.
SSK sigortalılarla aynı kanuna tabi olan ancak henüz sandıkları SGK'dan bağımsız durumda olan özel bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birliklerin sandıklarının sigortalıları bu hakkı bahse konu bu kuruluşların çıkarttıkları engel nedeniyle kullanamıyorlardı.
Özel banka ve sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birliklerin sandıklarının henüz SGK'ya devredilmemiş olması nedeniyle ilgili belgeyi SGK yerine bu kuruluşlardan almak ve yine aynı zamanda işvereni konumunda olan bu kuruluşlardan kıdem tazminatlarını istemek durumunda olan sigortalılar çıkartılan engeller nedeniyle bu hakkı kullanamıyorlardı.
Ancak daha önceki tavsiyelerimize uyarak dava açanlar bu hakkı kullanma şansına sahip oluyorlardı. Nitekim benzer durumdaki bir banka çalışanının bu konuda açtığı davada Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/2722 Esas sayılı kararında “506 Sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında bir sandık olan davalı vakıf tarafından kıdem tazminatı alabilmesi için gerekli yazının verilmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1475 Sayılı Kanunun 14/5 Maddesinde 506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin 1. fıkrasının ( A ) bendinin ( a ) ve ( b ) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, kıdem tazminatına hak kazanılacağı düzenlenmiştir. İşçinin kıdem tazminatını alabilmesi için, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi bakımından yaş dışındaki diğer şartlara sahip olduğuna ilişkin belgenin düzenlenmesi Sosyal Güvenlik Kurumuna, somut olayda ise 506 Sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında kurulu sandık olduğu anlaşılan Türkiye Halk Bankası A. Ş. Emekli Sandığı Vakfına ait olup...” hükmüyle bu hakkın altını çizerek 15 yıl ve 3 bin 600 günle kıdem tazminatı açısından yoksunluk yaşayan özel banka çalışanlarına ışık tutmuş bulunuyor.
Soru: 1958 doğumlu babam 1982 yılında Bağ-Kur’a bağlandı. 13 yıl 8 ay 13 gün Bağ-Kur primi ödedi. Askerlik borçlanmasını 600 gün olarak ödedi. 236 gün de SSK’dan primi var. Ne zaman emekli olabilir? Yunus ÇELİK
Cevap: Babanız Bağ-Kur’luluktan yaştan emekli olma bakımından gerekli olan 15 yıl (Fiili 5 bin 400 gün) prim ödeme şartını tamamlamış. 01.10.1999 tarihindeki yaş ve hizmet durumuna göre yaştan emekli olmak için 58 yaşına tabi olan babanız artık prim ödemese bile 2016 yılında Bağ-Kur’luluktan emekli olabilir. Ama Bağ-Kur süresinden sonra SSK’lı (4/a statüsünde) en az bin 260 gün prim ödemesi halinde bu 3,5 yıllık sürenin sonunda da SSK’lılıktan emekli olabilir.
Soru: Eşimle beraber Hollanda'da yaşıyorum. İkimiz de burada çalışıyoruz ve burada sağlık sigortamız var. İkametgâh adreslerimiz ise Türkiye'deki ailelerimizin adreslerinde. Yani Türkiye’de ayrı evlerde ikamet ediyor gözüküyoruz ama aynı zamanda evliyiz. Türkiye’de de bu durumda çalışmıyor gözüküyoruz. İkimiz de 25 yaşın üzerindeyiz. Bu sigortadan muaf olmak için konsolosluğa gidip adres bildirmek zorunda mıyız? Yoksa Türkiye’de bu şekilde zaten muaf mıyız bu uygulamadan? Ayşe KARAASLAN
Cevap: Başka bir sözleşmeli ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunan konumunda bir vatandaş olduğunuz için genel sağlık sigortalısı sayılmayacaksınız. Dolayısıyla gelir tespiti için başvuruda bulunma yükümlülüğünüz yok. Ancak yurtdışında çalışırken ikametgâhınızın Türkiye olması da yersiz olduğundan Konsolosluğa giderek adresinizi güncellemenizi tavsiye ederim.
Özel Banka-Borsa Sandıklarının İsteğe Bağlı Sigortalılığı
Soru: 07.01.1971 doğumlu bayanım. Sigorta başlangıcım 24.11.1994 olup SSK kapsamında 412 günüm var. Daha sonra 4 bin 758 gün özel banka sandığına tabi çalışmam var. 18.06.2010'da bankadan ayrıldım. Toplamda 5 bin 170 günüm var. Emekli olabilmem için 5 bin 750 günü nasıl tamamlamalıyım? Ayrıldığım bankanın sandığına isteğe bağlı mı yatırmalıyım? Yoksa 3,5 yıl SSK'lı mı çalışmalıyız? Banka sandığının devrolacağını da düşünürsek benim için en iyisi hangisi olur? Bu arada 2001 yılında bir doğumum var. Doğum borçlanması olabilir mi? Ayla ARPACI
Cevap: 24.05.1994-23.05.1995 arasındaki sigorta başlangıcınıza göre SSK'lılıktan emeklilik bakımından 51 yaş ve 5 bin 750 güne tabisiniz. Kalan 580 günü dilerseniz özel banka sandığına isteğe bağlı ödeyerek, isterseniz Bağ-Kur kapsamında isteğe bağlı ödeyerek tamamlayabilirsiniz. Henüz SGK'ya devredilmediği için özel banka sandığına yapacağınız isteğe bağlı ödeme SSK kapsamında, SGK'ya yapacağınız isteğe bağlı ödeme ise Bağ-Kur kapsamında sayılacak olsa bile süresi itibariyle ikisinin de bir farkı olmayacak. Şayet 2001'den sonra 580 gün boşluğunuz varsa doğum borçlanması yaparak da eksik 580 gününüzü tamamlayabilirsiniz. Burada önemli olan isteğe bağlı ödemeyi veya doğum borçlanmasını hangi tutardan ödeyeceğinizdir. Bunun tespitini yapmak için önceki çalışmalarınızın prime esas matrahını bilmek gerekmektedir.
Kaynak:Sözcü Gazetesi
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname