Şirketimiz, anonim şirket olarak faaliyet göstermekte olup, özel okul işletmeciliği işiyle iştigal etmektedir. Şirket ortaklarının kurduğu okulda öğretmenlik yapmaları durumunda SSK’lı mı, yoksa Bağ-Kur’lu mu olması gerekir. Burada bir ayrıntıyı bilmenizi isterim ki, şirket 1991 yılında kuruldu ama ortaklar 1998'den sonra öğretmenliğe başladılar ve bu tarihten itibaren SSK'lı olarak çalışmaktadırlar. Bu durumda çeşitli görüş ayrılıkları var. Bu soruna ne SSK'da ne de Bağ-Kur’da çözüm bulamadık. Bu durumda şirket ortaklarının durumu ne olacaktır?
Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılanları ve sayılmayanları belirten 1479 Sayılı Kanun’un 24. Maddesi’ne göre, "kollektif şirketlerin ortakları, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, limitet şirketlerin ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, donatma iştirakleri ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları" Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Anonim şirketlerin kurucu ortakları 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. Maddesi gereğince zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmaları gerektiğinden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında sigortalı olamazlar. 04.05.1979 tarihinden itibaren anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları Bağ-Kur’a tabi tutulmuşlardır.
Anonim şirket, paylara bölünmüş belli bir esas sermayesi bulunan ve borçlarından dolayı yalnız mameliki ile sorumlu olan ve tüzel kişiliği olan şirkettir. Anonim şirketin kurulması için en az beş kurucunun bulunması gereklidir. Anonim şirketin yönetimi ve temsili yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, şirket ortakları arasından seçilecek en az üç üyeden oluşur. Anonim şirket yönetim kurullarında yalnız gerçek kişiler görev yapabilir. Yönetim kuruluna seçimde pay sahibi olmak şart değildir. Ancak görev yapabilmek, kural olarak pay sahibi olma koşuluna bağlıdır. Uygulamada pay sahibi olmayan kişi yönetim kuruluna seçildiğinde, kendisine herhangi bir pay sahibi tarafından 1 pay devredilmek suretiyle bu üyenin görev yapması sağlanmaktadır. Ancak, yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olarak görev yapmalarının önemli bir istisnasını ise pay sahipleri arasında bulunan tüzel kişiyi temsilen seçilenler oluşturmaktadır. Tüzel kişi temsilcisi olarak yönetim kurulu üyeliği yapanların herhangi bir hissesi veya ortaklığının bulunmadığı görülmektedir. Bu da, uygulamada önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Kanaatimce, tüzel kişi temsilcisi olarak yönetim kurulu üyeliği yapanların şirkette pay sahipliği ve ortaklığı bulunmadığından Bağ-Kur’lu da sayılmaması gerekmektedir.
4956 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 1479/24’üncü Madde kapsamına girecek nitelikte vergi mükellefi olmasına rağmen, 04.10.2000 tarihine kadar Bağ-Kur’a kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların tescilleri 04.10.2000 tarihi itibariyle başlatılacaktır. Bu şekilde sigortalı olanların 20.04.1982 ile 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi mükellefiyet süreleri ise (02.02.2004 tarihine kadar yazılı olarak başvurmaları koşuluyla) belgelenmek ve karşılığı ödeme tarihinde bulunduğu gelir basamağının geçerli prim tutarları üzerinden ödenmiş olmak kaydı ile sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir. 04.10.2000 tarihinden önce Bağ-Kur’a kayıt ve tescilini yaptırmış olan anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakların sigortalılığı ise en fazla 20.04.1982 tarihine kadar götürülebilecektir.
Anonim şirketlerin yönetim kurulunun kanun ve esas mukavele ile sahip oldukları idare ve temsil görevlerinin tamamı veya bir bölümü üyelerden birine veya bir kaçına verildiği takdirde yönetim kurulunun bu üyelerine (murahhas azalar) bir ücret (hakkı huzur) ödense bile bu kişiler de Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında sigortalı sayılmayacaklardır. Ancak, SSK kapsamında sigortalılığı devam ederken bir anonim şirkette kurucu veya yönetim kurulu üyesi olan sigortalının SSK sigortalılığı kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur sigortalısı sayılmaması gerekmektedir. Bu durumda olan ve SSK sigortalısı sayılanların aldıkları huzur hakkının ücret özelliği taşıdığı dikkate alınarak prime tabi tutulması gerekmektedir.
Şirkette genel müdür ve müdür (muhasebe müdürü, pazarlama müdürü, personel müdürü gibi) olarak görev yapanlar, şirket ortaklarından veya yönetim kurulu üyelerinden biri olabileceği gibi şirket ortakları dışından da olabilir. Şirket yönetim kurulu üyeleri ve murahhas azalar, esas görevlerine ilaveten şirkette yukarıda sayılan (muhasebe müdürü, pazarlama müdürü, personel müdürü gibi) görevlerden birini yapmaları ve karşılığında ücret almaları halinde, kanundan (TTK) doğmayan bu görevleri nedeniyle şirket tüzel kişiliği ile aralarında hizmet akdi bulunacağından SSK kapsamında sigortalı sayılmaları gerekmektedir. Ancak, burada anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının Bağ-Kur’lu sayılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Anonim şirketin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyeleri kural olarak Bağ-Kur sigortalısı sayılırlarsa da hizmet akdinin tüm koşullarını oluşturacak biçimde çalışmışlarsa Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı sayılabileceklerdir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; anonim şirket ortağının SSK sigortalısı sayılabilmesi için şirketin hangi işinde ne kadar süre ve ne şekilde çalıştığının, özellikle hizmet aktinin koşullarından olan bağımlılık unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin, şirket ortağının, kimin buyruğunda ve kimden talimat alarak çalıştığının titizlikle araştırılıp incelenmesi ve açıklığa kavuşturulması gerekir.
Kanunen şirketi idare ve temsil etme yetkisi bulunmayan (anonim şirketin kurucu ortağı veya yönetim kurulu üyesi olmayan ortağı) anonim şirketlerin ortakları ise gerek başka bir işyerinde ve gerekse şirkette bir hizmet akdine istinaden çalışmaları durumunda Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir.
Ancak, anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyeleri, ortağı olmadıkları başka bir işyerinden, kurucu ortak olmadan daha önce SSK’ya tabi çalışmaları var ise bu çalışmaları kesintiye uğrayıncaya kadar SSK’ya bildirilmeye devam ederler.
Dolayısıyla, şirketinizde sadece ortaklığı bulunup da, anonim şirketin kurucu ortağı veya yönetim kurulu üyesi olmayanların Bağ-Kur’lu olması mümkün olmayıp, SSK sigortalısı sayılması gerekmektedir. Yine, kurucu ortaklar ve yönetim kurulu üyesi olan ortaklarlın durumunu da (her bir ortak için farklı durumlar söz konusu olabileceğinden) yukarıda açıkladığım hususlar çerçevesinde değerlendirmeniz gerekmektedir.
Kaynak : Dünya Gazetesi
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname