Bu noktada iki hususu belirtmekte fayda var. Bunlardan birincisi “bedelli askerlik” ile “dövizle askerlik” farklı kavramlardır. Dövizle askerlik, Askerlik Kanunu’nun EK 1. Maddesi’nde düzenlenmiştir. Buna göre, en az 3 yıl süre ile fiilen yabancı ülkelerde bulunan işçi, işveren veya bir meslek ya da sanatı icra edenler dövizle askerlikten yararlanabilmektedir. Bu haktan Konsolosluklar’a başvurmak yoluyla istifade edenler, belirli bir bedel ödemekte ve sadece temel askerlik hizmetine tabi tutulmaktadırlar. Parayı ödeyip, yaklaşık 1 aylık askerlik hizmetini yerini getirdikten sonra askerliklerini yapmış sayılmaktadırlar. Bu durum belirli açılardan “bedelli askerlik”e benzese de, şu husularda ayrılır; Kamuoyunda ifade olunan şekliyle bedelli askerlik geçici bir uygulama niteliğindedir. Oysa dövizle askerlik uzun yıllardır uygulanagelen bir düzenlemedir. İkinci olarak dövizle askerlik yapmanın önkoşulu yurt dışında bulunmaktır. Oysa bedelli askerlikten kimlerin yararlanacağı, sadece yurt dışında yaşayan vatandaşların mı yoksa hepsinin mi kapsam dahiline alınacağı, çıkarılacak bedelli askerlik kanunu ile belirlenmektedir.
1999 Yılında Çıkan Son Bedelli Askerlik Kanunu
Bedelli askerlik için genellikle bir yaş sınırı da öngörülmektedir. Örneğin deprem felaketinden sonra, 1999 yılında çıkartılan kanunda, 1973 ve öncesinde doğanlara bu hak tanınmıştır. Bu durumun muhtemel nedeni, kanun hazırlanırken TSK’nın insan kaynakları ihtiyacının dikkate alınmasıdır. Ayrıca, bedelli askerlik talebi, temel olarak belirli bir yaşa ulaşmış ve hayata atılmış kitlelerden gelmektedir. Zaten büyük oranda da böyle kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
1999 yılında çıkan Bedelli Askerlik Kanunu’nda öngörülen bedel, 40 yaşın altındakiler için 15.000 Alman Markı (yaklaşık 7.500 Euro), 40 yaşını aşmış olanlar içinse 40.000 Alman Markı idi. Bu bedeller, ilki başvuru esnasında olmak üzere, 3 taksitte ödenmekteydi. Bir kişinin bu haktan yararlanabilmesi için, yukarıda ifade ettiğimiz gibi 1 Ocak 1973 ve sonrasında doğmuş olması gerekiyordu. Ayrıca yine temel askerlik hizmetinin yerine getirilmesi şart koşulmuştu. Sadece 40 yaşına aşmış olanlar bu yükümlülüğe tabi değildi.
Peki ya Bakayalar, Yoklama Kaçakları
Bu nokta çok önemli. Genellikle yurttaşlarımız, bir bedelli askerlik kanununun çıkması halinde, askerlik hizmetine ilişkin daha önce işlemiş oldukları suçların silindiğini zannediyor. Oysa ki, çıkan kanun bir af kanunu değil. Sadece kendilerine bundan sonrası için bir hak tanınıyor. Dolayısıyla kanundan önce işlenmiş suçlardan doğacak sorumluluk devam edecektir. Diğer bir ifadeyle, askerliğinizi kanundan yararlanarak bedelli olarak yapsanız dahi, hakkınızda açılmış olan ceza davaları sürecek ve gerçekleştirdiğiniz Askerlik Kanunu’na aykırı eylemlerden yargılanabileceksiniz.
Bundan Sonrası...
Bedelli askerliğe ilişkin bir yasa çıkar mı bilinmez. Elbette sadece bir yasanın çıkması da yeterli değil. Sizi kapsıyor olması da gerekli. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, haktan yararlanabilmeniz için yaşınızın kanunda öngörülen sınırlar içinde olması şart. Ayrıca şimdilik bir dedikodudan ibaret olan kanunun, sadece yurtdışında yaşayan Türkler’i esas alarak çıkma ihtimali de var. Bu durumda da, Türkiye’dekiler yine bedelli askerlik yapamayacaklardır. Hepimizin bildiği bir şey varsa, o da şu andaki iktidarın seçim meydanlarında bunun sözünü vermiş olduğudur. Hatta bununla da kalmamışlar, istekli gençleri, askerlik şubelerine gerekli başvuruları yapmaya davet etmişlerdir. Çok sayıda insan, bu sözlere güvenerek kendi işini kurmuş, yaşamını biçimlendirmiştir.
Bedelli Askerlik ile ilgili linkler