Bosna-Hersek (Boşnakça ve Hırvatça:Bosna i Hercegovina, Sırpça ), Balkanlar'da 51.129 km²'lik yüzölçümü ve yaklaşık 4.500.000 kişilik nüfusu olan bir ülkedir. Ülke bir bütünü oluşturan üç etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır: Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar. İngilizce'de ve daha birçok dilde etnik kimlik göz önünde tutulmadan tüm Bosna-Hersek halkına Bosnalı denir. Ancak Türkçe'de tarihten gelen yakınlıktan dolayı Bosnalı denildiği anda Boşnaklar yani Bosnalı Müslümanlar terimi kastedilir. Ayrıca ülkede Bosnalı veya Hersekli olmak da ayrı etnik kimliği vurgulamak için kullanılır. Bosnalıyım demek Müslümanım demektir. Hersekliyim demek Hırvatım demektir. Ülke yönetim açısından iki entiteye yani devletçiğe bölünmüş durumdadır. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti'dir.
|
|||||
Slogan: yok | |||||
Ulusal marş: Intermeco | |||||
Başkent | Saraybosna 43°52'N 18°25'E |
||||
En büyük şehir | Saraybosna | ||||
Resmi dil(ler) | Boşnakça, Hırvatça, Sırpça | ||||
Hükümet | Cumhuriyet | ||||
- Başkanlık üyeleri | Nebojša Radmanovic1 (Sırp) Haris Silajdzic (Boşnak) Zeljko Komšic (Hırvat) |
||||
- Bakanlar konseyi başkanı ya da başbakan | Nikola Špiric (Sırp) | ||||
Bağımsızlık | Yugoslavya'dan | ||||
- tarihi | 6 Nisan 1992 | ||||
Yüzölçümü | |||||
- Toplam | 51.197 km² (127.) | ||||
19.767 sq mi | |||||
- Sular (%) | çok az | ||||
Nüfus | |||||
- Temmuz 2006 yılında | 4.498.9762 (1273.) | ||||
- 1991 sayımına göre | 4.377.033[1] | ||||
- Yoğunluk | 76/km² (1163.) 197/sq mi |
||||
GSMH | 2006 tahmini | ||||
- Toplam | $24.33 milyar (100.) | ||||
- kişi başına | $6.159 (94.) | ||||
Gelişmişlik Endeksi (2004) | 0.800 (61.) – yüksek | ||||
Para birimi | Konvertibıl Mark (BAM4) | ||||
Saat dilimi | CET (UTC+1) | ||||
- Yaz | CEST (UTC+2) | ||||
İnternet alan adı | .ba | ||||
Telefon kodu | +387 | ||||
1 Dönüşümlü üçlü başkanlık sistemindeki şimdiki başkan. 2 CIA World Factbook tahmini [2]. Other estimates are about 500,000 lower. 3 Rank based on 2005 UN estimate of de facto population 4 The euro is also widely accepted; the Croatian kuna (HRK) also accepted in Croat-dominated areas of the Herzegovina region. |
Ülkeyi, kuzey, batı ve güneyden Hırvatistan, doğudan Sırbistan,yine güneyden Karadağ çevirmekte, Adriyatik Denizi ’ne ise Neum şehrinin bulunduğu yerde yalnızca 20 km'lik (limanı olmayan) bir kıyısı bulunmaktadır. Ülkenin coğrafyası merkez ve güneyde dağlık, kuzeybatıda tepelik, kuzeydoğuda düzlük bir karakter sergiler. Devletin başkenti ve en büyük şehri Sarayova, birçok yüksek dağla çevrelenmiştir. Bu coğrafî özelliğinden dolayı şehir kış turizmine elverişlidir ve 1984 Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmıştır.
Ülkenin çoğunluğunu kaplayan Bosna bölgesinde ılıman karasal iklim görülür, bu bölgede yazları sıcak, kışları kar yağışlı ve soğuktur. Ülkenin güney kıyılarındaki daha küçük Hersek bölgesinde ise tipik Akdeniz iklimi görülür. Bosna-Hersek doğal kaynaklar açısından da zengin bir görünüm arz eder.
Eski Sosyalist Yugoslavya'nın altı federe cumhuriyetinden biri olan Bosna-Hersek, bağımsızlığını 1990'lı yıllardaki Yugoslavya'nın-SSCB gibi-çözüldüğü yıllarda kazanmıştır. 1992 yılında Yugoslavya'dan ayrılan Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanıyan AB ve BM, Makedonya ve Bosna-Hersek'in bağımsızlığını referandum şartına bağlamıştı. Bu nedenle 1992 yılında Bosna-Hersek'te yapılan referandumda halk bağımsızlıktan yana oy kullanınca yeni devlet kuruldu. Ancak bu devleti ülkedeki Sırplar tanımadı ve Boşnaklar ve Hırvatlara karşı savaş açtı. 1995 yılına kadar süren Bosna Savaşı'ndan sonra Dayton Barış Antlaşması imzalandı. Buna göre ülkede barışı uygulayacak uluslararası bir konsey kuruldu. Bu konsey bir Bosna-Hersek Yüksek Temsilciği kurdu. Sonuçta ülkede bulunan bu yüksek temsilcilik şu anda cumhurbaşkanını görevden alma dahil birçok yetkiyle donatılmıştır.
Günümüzde gelinen noktada Bosna-Hersek'in bölünmüşlüğü devam etmektedir. Az da olsa bazı bakanlıkların (Savunma, Gümrük vb) birleştirilmesi çalışmaları sürmektedir.
Konu başlıkları |
"Bosna" adından ilk kez 958 yılında Bizans İmparatoru VII. Konstantin'in kaleme aldığı jeopolitik bir kitap olan De Administrando Imperio'da bahsedilir.[kaynak belirtilmeli]
Bosna Türkleri | |
---|---|
Ülke adı | Bosna Hersek |
Yaşayan Türk Grupları | Osmanlı Türkleri |
Tahmini Nüfus | 10 bin kadar |
Yoğun Bulunduğu Şehirler | Mostar ve çevresi |
(Dayton Barış Antlaşması sonrasında entitelerin yüzölçümleri)
Bosna-Hersek'te karasal iklim hakimdir. Hava sıcaklıkları, en sıcak aylar olan Temmuz ve Ağustos’ta 30 dereceye kadar çıkarken, en soğuk günler ise, Aralık ve Ocak aylarında yaşanmakta ve sıcaklık -20 dereceye kadar düşmektedir. Genelde 4 mevsim bol yağış alan ülkede en yağışlı ay Haziran (110-115 mm), en kurak ay ise Aralık’tır (40-70 mm). Ülkenin güneybatı kesiminde ve Neretva Vadisinde Akdeniz iklimi görülür. Bu bölgelerde meyve-sebze bahçeleri, üzüm bağları bulunmaktadır. Hayvancılık ise, ülkenin tümünde yapılmaktadır.
Başlıca nehirleri Una, Sana, Drina, Sava, Bosna ve Mostar Köprüsü'nün altından akan Neretva'dır.
Başlıca doğal kaynakları kömür, demir, boksit, manganez, ormanlar, bakır, krom, çinko, kurşun, tuz, barit, asbest, kaolin ve alçıdır.
Ülkedeki ekilebilir toprakların oranı %14, otlak ve meraların oranı %20, orman ve ağaçlık alanların oranı %39, diğer toprakların oranı da %27'dir. Sulanabilen arazi 20 km2'dir.
Bosna-Hersek'te eğitimi kalitesi açısından iki kısma ayırmalıyız, yüksek öğretim öncesi ve yüksek öğretim. İlk ve orta öğretimde sağlam Yugoslavya eğitim sisteminden vazgeçilmemesi öğrencilerin yüksek öğretime tem anlamıyla hazırlanmasını sağlamaktadır. Bosna-Hersek'te üniversite giriş sınavı olamamakla birlikte öğrenciler istedikleri bölümde istedikleri kadar sene uzatarak okuyabilmektedirler (tabi dönemlik ücretliklerini ödedikleri sürece).
Sağlam ilk ve orta öğretime rağmen yüksek öğretim ne yazık ki kötüdür. Tabi bunda neden Bosna üniversitelerinin zayıflıkları ve eski oluşudur. Fakat Bosna-Hersek’teki geleneksel üniversitelerde artık eskidiği kabul edilen yüksek öğretim sistemi, AB’nin belirlediği Bologna Kriterlerinin ilk uygulayıcısı olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'ninkatkılarıyla baştan aşağı değişime uğramıştır. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen öğrenciler, yine dünyanın değişik ülkelerinden gelen seçkin akademisyenler tarafından Saraybosna’nın çok kültürlü ortamında eğitim sunan IUS, bölgede benzeri olmayan model bir kampus üniversitesi olarak ülkenin tüm üst düzey yöneticileri tarafından yakından izlenen ve desteklenen stratejik bir eğitim projesi olarak şu anda ülkemizin de Bosna-Hersek’te yaptığı en büyük destek projesi durumundadır. Türkiye temsilciliği bulunan Saraybosna Üniversitesi İngilizce eğitimi, Avrupa Üniversiteler Birliği üyeliği ve çift diploma şansıyla göze çarpmakta olup çok sayıda yetenekli ama imkânları kısıtlı veya savaşta zarar görmüş aile çocuğu tam veya kısmi burslu olarak okumaktadır.
Akdeniz kıyısındaki diğer şehirler gibi Bosna'da tarih sahnesindeki yerini Roma İmparatorluğu içerisinde almıştır. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Bosna'nın yönetimi 1200'lü yıllarda bağımsızlığını elde edene kadar çeşitli kereler el değiştirmiştir. Bağımsızlığını 260 yılı aşkın bir süre koruyan Bosna Krallığı bu süre boyunca Macarlar ve Sırplar'a karşı topraklarını savunmak zorunda kalmıştır.
1463 yılında Osmanlı idaresi altına geçen Boşnaklar aynı zamanda Müslümanlığı da benimsemiştir. Müslümanlığı benimsemeyen Boşnakların dini vecibelerini yerine getirmesine izin veren Osmanlı idaresi Bosna topraklarında inşa ettiği yapılar ve camilerle aynı zamanda Boşnakların gelenekleri ile kültürüne de etki etmiştir. 1878 yılına kadar devam edecek olan Osmanlı idaresi altındaki dönemde pek çok Boşnak Osmanlı idaresinde, devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmiştir. Zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamaya karar veren müttefiklerin finansal sıkıntılar içerisindeki İstanbul'a baskısı sonucu Bosna'daki Osmanlı idaresi savaşılmadan, masa başında son bularak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmiştir.
1918 yılına kadar sürecek olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idaresi altındaki dönemde ülke yeniden yapılandırılarak çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu idaresi altındaki dönemin sonlarında yaşadığı sıkıntılardan uzaklaşarak refaha kavuşacaktır. Bu gelişmelerin büyük Sırbistan kurulmasını amaçlayan Rusya'nın finansal desteği ile gerçekleştiği kuşkusuzdur. Bosna'daki Müslüman nufüsun Osmanlı idaresi altındaki diğer topraklara göçü ve onların terk ettiği yerlere Sırpların yerleşmesiyle Bosna'daki etnik yapının değişmesi bu dönemde yaşanmıştır.
1918 - 1941 yılları arasındaki dönem Yugoslavya'nın iç karışıklıkları ve savaşla geçmiştir. 1941 - 1945 yılları arasındaki İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler Yugoslavya'yı işgal ederek Slovenya'yı Almanya'ya, Hırvatistan'ı İtalya'ya ve Makedonya'yı Bulgaristan'a bağlayarak özellikle Yahudi ve çingenelere karşı bir etnik temizlik hareketine girişerek toplama kamplarında binlerce insanı öldürdüler.
1945 - 1990 yılları arasındaki soğuk savaş döneminin 35 yıllı Tito'nın liderligi altında geçti. Bu dönemde Bosna - Hersek'in sınırları 1918 öncesi döndü ve Boşnak'lar kültürel kimliklerine yeniden kavuştular. Batı'nın desteği ile Yugoslavya'da savaşın izleri çabuk silindi. Batılı ülkeler Yugoslavya'yı sadece ekonomik değil aynı zamanda askeri ve siyasi alanda da destekledi. 1970'li yıllarda Sovyet müdahelesi riski ile karşılaşıldığında Amerika Birleşik Devletleri Yugoslavya'yı savunmak için nükleer güce başvurabileceğini açıkladı. Soğuk savaşın son bulması ve sona eren komünist rejimle birlikte parçalanan Sovyetler Birliği'nden Yugoslavya'da etkilendi.
1986 - 1992 yılları arasında yaşanan kanlı iç savaşların sonrasında Yugoslavya parçalandı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloşeviç ve onun desteklediği militanlarca büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile sistematik bir soykırım gerçekleştirildi. Bu dönemde 10.000'nin üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta Sarayova olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına, sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmiş kişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlik hareketine batılı ülkeler uzun süre gereken tepkiyi göstermeyerek soykırıma seyirci kaldı.
Şubat 1992'de bağımsızlığını ilan eden Bosna - Hersek 7 Nisan 1992'de ABD ve diğer batılı ülkelerce tanındı ve 22 Mayıs 1992'de Birleşmiş Milletler'e yaptığı üyelik başvurusu kabul edildi.
Bosna'daki savaş 1992 yılının ilkbaharında başladı. Bosna'nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bu bölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırarak Sırp devletini kurmaktı. Sırpların bu saldırıları bölgedeki diğer etnik gruplar için tam bir felakete dönüştü. Kuşatma altındaki şehirler ve mülteci kamplarında pek çoğu öldürüldü ve işkenceye uğradı.
Savaşın ilk aylarında doğudaki pek çok Boşnak şehri sırpların saldırıları sonucu kolayca düştü. Ancak şehri çeviren tepelerinde yardımıyla Srebrenizka saldırılara karşı kendisini başarıyla savundu.
1993'te Birleşmiş Milletler 6 yerleşim birimini "güvenli bölge" ilan etti, Srebrenitsa'da bunlardan birisiydi. Amaç sınırları korunabilir hale getirerek barış için görüşülebilir bir zemin yaratmaktı. Yardımların güvenli bölgelere ulaştırılması gündeme gelince bu uygulama işgalci-saldırgan güçlerle Birleşmiş Milletler askerlerinin işbirliği yapmasını gerektirerek amacı ile tam bir tezat oluşturur hale geldi.
Mayıs 1995'te Sırplar Sarayova'daki kuşatmayı şiddetlendirdi ve Nato Sırplara karşı hava saldırısı düzenlendi. Buna missilleme olarak Sırplar 6 güvenli bölgeyi bombalayarak 300 Birleşmiş Milletler askerini rehin aldı. Temmuz 1995'te general Mladic komutasındaki Sırp güçleri Srebrenizka'daki Hollandalı Birleşmiş Milletler güçlerini etkisiz hale getirerek şehri hedef aldı. Yaklaşık 25,000 Boşnak Sırp tehdidi üzerine şehri terk ederek bir başka güvenli bölge olan Potocari'ye ulaştı. 5000 mültecinin kampa girmesinin ardından Hollandalı barış gücü askerleri kampın dolduğunu bildirerek kampın girişini kapattı. Bu olay, kampın yakınlarındaki yaklaşık 20,000 Boşnağın Sırpların ölüm tehdidine karşı savunmasız kalmasına yolaçtı. Sırplar bölgedeki Boşnakları tahliye etmeye başladığında Hollandalı birlikler müdahale bulunmadı, hatta işlemlerin düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için organizasyonda yardımcı bile oldu. Kadın ve çocuklar ayrıldıktan sonra askerlik çağına gelmiş olan erkekler otobüslere bindirildikten sonra kampın yakınında kurşuna dizilerek öldürüldü. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bu en büyük soykırımda 10 - 15 bin Boşnak'ın katledildiği iddia edilmektedir. Kızılhaç yetkilileri bu olaylar sırasında 7.500 kişinin kaybolduğunu bildirmiştir.
Srebrenitsa Katliamı'nın ardından o güne kadar olaylara kayıtsız kalan batı kamuoyunda Sırplara karşı baskılar arttı ve 1995 yılı sonlarında savaş son buldu.
14 Aralık’ta Paris’te “Dayton Barış Antlaşması”nın imzalanması ve Bosna-Hersek Devletinin kurulması. BM Güvenlik Konseyi ’nin barış gücü faaliyetlerini NATO’ya devretmesi. Dayton Barış Antlaşması’nın askeri yönlerini uygulamak amacıyla NATO liderliğinde 60.000 kişilik IFOR ’un (Implementation Force) ülkeye yerleştirilmesi.
Bosna-Hersek Cumhuriyeti iki devletten oluşmaktadır:
Bosna-Hersek Devletinin yapısı 1992-1995 yılları arasında cereyan eden iç savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşmasıyla (DBA) belirlenmiş olup ülke Bosna-Hersek Federasyonu (Federasyon da kendi içinde 10 Kantona ayrılmıştır) ve Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska-RS) olarak iki birime (devletçiğe) ve bir küçük özerk bölgeye (Brcko) bölünmüştür.
Her birimin siyasi ve ekonomik yapılanması birbirinden farklıdır. Bosna-Hersek Cumhuriyeti, Hırvatistan Cumhuriyeti ve Yugoslav Federal Cumhuriyeti’nin yanısıra, AB, Fransa, Federal Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere ve ABD temsilcilerinin de gözlemci olarak imzaladıkları Dayton Barış Antlaşması bir ana metin ile 11 ekten oluşmakta ve sivil ve askeri alanlarda düzenlemeler içermektedir. Anlaşmanın askeri yönlerinin uygulanması ilk bir yıllık süre için IFOR (Implementation Force) adı altında NATO liderliğinde, bazı NATO dışı ülkelerin de katılımıyla oluşturulan yaklaşık 60.000 kişilik kuvvetin sorumluluğuna verilmiştir.
Bir yıllık görev süresi 20 Aralık 1996’da biten bu kuvvetin yerini daha az personele sahip SFOR (Stabilization Force) almıştır. Türkiye her iki kuvvete de Zenica’da konuşlanmış bulunan bir Tugay ile katılmıştır. 2001 yılı sonu itibarıyle SFOR’daki asker sayısı 17.700’e, Türk Tugayı ise Tabur düzeyine indirilmiştir.
8-9 Aralık 1995 tarihlerinde Londra'da düzenlenen Barışı Uygulama Konferansı'nda Dayton Barış Antlaşması'nın imzalanmasıyla Uluslararası Eski Yugoslavya Konferansı'nın (ICFY) başlıca hedeflerine ulaşılmış olduğu ve barışın uygulanmasından sorumlu olacak yeni bir yapıya ihtiyaç duyulduğu tesbit edilerek, ICFY'nin yerini almak üzere Londra Konferansı'na katılan tüm devletlerin, Uluslararası Örgütlerin ve Kuruluşların katılımıyla bir Barışı Uygulama Konseyi'nin (Peace Implementation Council-PIC) kuruluşuna karar verilmiş, Konseye siyasi yönlendirmede bulunmak üzere de bir Yönlendirme Kurulu (Steering Board-SB) kurulmuş ve üyeleri belirlenmiştir. Türkiye Yönlendirme Kurulu'nda İslam Konferansı Örgütü'nü temsilen yer almaktadır.
Anlaşmanın sivil yönlerinin uygulanması “Yüksek Temsilcilik”in (Office of the High Representative) sorumluluğundadır. Yüksek Temsilcilik görevini halen İngiliz Liberal Demokrat Partinin eski lideri Paddy Ashdown, yardımcılıklarını ise ABD’li Ralph Johnson ve Alman Matthias Sonn yürütmektedir. Sarayova’daki Yüksek Temsilcilik Ofisi'nde ülkemizden de Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu görev yapmaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslararası Polis Görev Gücü - United Nations International Police Task Force - UNIPTF- bünyesinde Türk Polis gücü başkanlığında Türkiye İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden personel görev yapmaktadır. Sözkonusu görevde değişik tarihlerde Emniyet Müdürlerinden Ömer GURULKAN, Metin MEYDAN UNIPTF- Türk Grubu Başkanı olarak görev yapmışlardır.
Bosnak köyü Poçitely |
|||
1945-1991=%51 Hristiyan, %40 Müslüman 1991-...=%35 Hristiyan, %50 Müslüman
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname