Açıklamasında SGK Yönetimine seslenen Aşiret, “Bildiğiniz üzere yığınla sorunları bulunan, bugüne kadar çözüm noktasında herhangi bir girişimde bulunulmayan, sorun çözme makamı ve mevkisinde bulunduğu halde bir türlü harekete geçmeyen SGK yönetiminin bu umursamazlığının yanında, bir de hükümet tarafından çıkartılan 666 sayılı KHK mevcut problemlerin üzerine yenilerini eklemiştir.
Her zaman dile getirdiğimiz gibi, "ben yaptım oldu" mantığı ile hazırlanan kanunlar, kararnameler ve yönetmelikler çözüm üretmek yerine, sorun üretmektedir.
Bu uygulamalar öyle bir şekle dönüştü ki; hükümet tarafından hazırlanan; Türk Ceza Yasası değiştiriliyor, üzerinden 1 yıl geçmeden yeniden revize ediliyor.
14 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe giren ve kamuoyunda şike yasası diye bilinen 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasada, üzerinden 6 ay gibi bir süre geçmesine rağmen, "Efendim yanlış oldu. Cezalar ağır kaçtı." diyerek, hükümetçe yeniden düzenleme yapılmaya çalışılıyor.
Bir de Kanun Hükmünde Kararnameler var ki; sormayın gitsin. 665 Sayılı KHK çıkartılıyor. Kamu çalışanlarına bazı haklar veriliyor ama bir gün sonra çıkartılan 666 Sayılı KHK ile bu haklar geri alınıyor.
Maalesef bir yıl sonrasını, 6 ay sonrasını hatta bir gün sonrasını göremeyen bir siyasi irade ile karşı karşıyayız.
666 Sayılı KHK; Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İş-Kur gibi kurumlarla birlikte özellikle SGK çalışanlarını mağdur etmiştir.
Ülke nüfusunun tamamına hizmet vermekle yükümlü olan SGK, tüm bu hizmetleri kısıtlı personel sayısı ile vermekte, iş yoğunluğunun ötesinde, ürettiği hizmetin ağır riskini de taşımaktadır.
Doğumundan ölümüne kadar yaşamın her aşamasında insanlarımıza hizmet vermekte olan SGK çalışanlarının bu insanüstü mesaisi yok sayılmıştır.
Eşit işe eşit ücret verdiğini söyleyen hükümet, üst bürokratların maaşına %30 oranında zam yaparak bürokratları ihya etmiş, ancak SGK çalışanlarının ek ödemelerine ve ikramiyelerine el koymuştur.
Hangi işin hangi işe eşit olduğunun tespitini yapamayan, kamu çalışanlarını maraba gibi gören hükümetin 666 sayılı KHK ile SGK'da yapmış olduğu tahribatın özeti şudur:
-Şef kadrosunda çalışan arkadaşlarımızın 1 ve 2. derecelerden maaş alanların ücretleri arttırılmadığı gibi diğer derecelerden maaş alanların da ayda 30 ila 122 TL tutarındaki ek ödemeleri ellerinden alınmıştır.
- Kurumda çalışan icra memurlarının ek ödeme oranları düşürülerek, aylık 183TL ila 275 TL arasında bir maddi kayba sebep olunmuştur.
- Yardımcı hizmetli sınıfında çalışan personelin, ek ödemelerinde aylık 30 ila 60TL'sine el konulmuştur.
- Yine memur statüsünde çalışanların 1 ve 2 dereceden maaş alanlar hariç aylık 30 ila 60TL'si ellerinden alınmıştır.
- Teknik Eğitim Fakültesi mezunları, Meslek Lisesi mezunu olarak teknisyen statüsünde değerlendirilerek, ek ödeme oranları 10 puan aşağı düşürülmüştür.
- Yine SGK'da aktüer, sivil savunma uzmanı, araştırmacı, mütercim, sosyal güvenlik denetmeni (kontrol memuru), avukat, istatistikçi gibi unvanlarda çalışanların ek ödeme oranları düşürülerek maddi kayba uğratılmışlardır.
- Hukuk servislerinde çalışan memur arkadaşlarımızın ilave ek ücretleri kaldırılmıştır.
- Fazla mesai uygulamasına her ne kadar 31.12.2012 yılına kadar devam edecek olsa da, 2012 yılı sonrası karanlık hale getirilmiştir.
- En önemlisi yılda iki defa toptan ödenen ikramiyeler dondurulmuş, zaman içinde ortadan kalkmasına zemin hazırlanmıştır.
Kısacası sosyal tarafların görüş, öneri ve katkıları alınmadan, Meclis iradesine başvurulmadan çıkartılan 666 sayılı KHK, SGK çalışanlarını mağdur etmiştir.
Buradan bir de SGK yönetimini uyarmak istiyorum.
Bugüne kadar hiçbir kurumda yaşanmayan olumsuzluklar bu kurumda yaşanmış ve zirve yapmıştır. Eski Kurum Başkanı M. Emin Zararsız bilerek ve isteyerek SGK'yı dinamitlemiştir.
SGK'nın her biriminde çalışanlar sendikalarına göre, iline, mezhebine ve meşrebine göre, her türlü ayrıma tabi tutulmuşlardır.
Bizden olanlar diye kategorize edilen çalışan bir grup korunup kollanırken, bizden olamayanlar diye ifade edilen büyük bir çoğunluğu oluşturan onurlu çalışanların hakkı ve hukuku yok sayılmıştır.
Geçmişte yapılan haksızlık, hukuksuzluk ve yandaş kayırmacılığı yeniden şekillendirilen şu an ki yönetim tarafından çok iyi bilinmektedir.
Yeni göreve gelen Sayın Fatih Acar ve yönetimine diyoruz ki; bu kadar iş yükü altında ezilen kurum çalışanlarına sahip çıkın, çalışanlar arasında eskisi gibi bölücülük ve ayrımcılık yapmayın.
Son görüşmemizde Sayın Fatih Acar yeni göreve gelen üst düzey yöneticilerle birlikte temiz bir sayfa açma sözü vermiştir. Bu sözünüzü tutun. Önceki yönetim tarafından kirletilen SGK'nın geçmişini bir an önce temizleyin.
Bunun için şu önerilerimize kulak verin:
Öncelikle;
-Geçmiş yönetimin yasaları arkadan dolanarak yaptığı Merkez Müdürlüğü ve İl Müdür Yardımcıları atamalarını iptal edin
- Görevlendirmelere son verin. Merkez Müdürlüğü ve Merkez Müdür Yardımcılığı sınavlarını bir an önce açın.
- Fazla mesai uygulamasını, turnike sisteminden çıkartın.
- Tüm teşkilatınızın yöneticilerini uyararak sendikal ayrım yapmalarının önüne geçin.
- Vaktiyle görevi kötüye kullananlar hakkında açılan ve yarıda bıraktırılan soruşturmaları sonlandırın.
- Hukuk tanımazlığı ve ayrımcılığı kendisine kirli bir yol olarak seçen bir kısım İl Müdürleri ve yöneticilerine haddini bildirin.
Aksi halde Türk Büro-Sen olarak, yapılan zulmün, kayırmacılığın hesabını sormak için asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yaşayacağımız tüm güzellikleri de, olumsuzlukları da yılmadan, usanmadan ifşa edeceğimizi bilin.
Hükümeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanını ve SGK Yönetimini buradan son defa uyarıyoruz. Yukarıda izahına çalıştığımız olumsuzlukların giderilmemesi, taleplerimizin karşılanmaması halinde, Türkiye genelinde her türlü demokratik ve meşru tepkimizi ortaya koyacağımızı, bu nedenle yaşanacak olumsuzlukların sorumlusunu çözüm üretmemekte direnen; hükümet ve Sayın Bakan'ın olacağını ilan ediyor; hepinize saygılar sunuyoruz” dedi.
E-Devlet - SSK Sorgulama Faydalı Bağlantılar