İşverene ameliyat sürprizi

FATMA Tülin Küpeli, mayıs 2007’de yabancı bir bankada, müdür yardımcısı asistanı olarak işe başladı. 10 Ekim 2008’e gelindiğinde Küpeli’nin sözleşmesi feshedildi. Küpeli’ye göre bu durum, haksız bir uygulamaydı. Bankaya göre ise, önemli bir pozisyonda çalışan Küpeli, görevinin gerektiği sorumluluğu yerine getiremedi, performansı düşük kaldı. İşine de bu nedenle son verildi.

BİR KEZ DAHA İŞE ALMADI

Küpeli bu durum üzerine avukatı Esin Kılıç aracılığı ile işe iade davası açtı. 2008 sonunda açılan davayı İstanbul 5. İş Mahkemesi 25 Haziran 2009’da karara bağladı. Mahkeme kararında bankayı haksız buldu; Küpeli’nin işe iadesi yönünde karar verdi. Anılan karar Yargıtay’da da onanarak kesinleşti. Küpeli, mahkemeden aldığı kararı çalıştığı bankaya noter kanalı ile gönderdi; işe iadesine istedi. Ancak banka, eski personelini bir kez daha işe almadı ancak çalıştığı süreye ilişkin tüm alacaklarını hesabına yatırdı.

SGK KARŞILAMADI CEBİNDEN ÖDEDİ

Küpeli, işten çıkarılmadan bir süre önce ameliyat olmak durumunda kalmıştı. Yapılan ameliyat masrafları, SGK karşılamadığı için, bankanın yaptırdığı özel sağlık sigortasından karşılandı. Küpeli aynı rahatsızlığına ilişkin ikinci ameliyatı ise işten çıkarıldıktan bir hafta sonra kadar oldu. 7 bin 522 liralık bir masraf oluştu. SGK’nın daha önce de karşılamadığı masrafı, özel sağlık sigortası da olmadığı için, Küpeli cebinden ödedi. Küpeli’nin avukatı ikinci bir kez mahkemenin yolunu tuttu. İstanbul 6’ıncı İş Mahkemesi’nde dava açtı.

HASTANE MASRAFINI İSTEDİ

Bu kez talep, yapılan hastane masrafının banka tarafından ödenmesi yönünde oldu. Talebe temel dayanak olarak ise, işe iade davasının kazanılması nedeni ile yasanın tanıdığı, “Taraflar arasındaki iş sözleşmesi kesintisiz olarak 4 ay süre ile devam etmiş sayılır” hükmü gösterildi. Avukat Kılıç dava başvurusunda, özel sağlık sigortası için  “İşveren tarafından çalışanlara sağlanan maddi menfaatin bir parçasıdır” yorumu yaptı ve ekledi: “Müvekkilim işten çıkarılmasaydı yaptığı harcama, özel sağlık sigortası kapsamında karşılanacaktı.”

Özel sigorta iyi niyetle sağlanan bir güvencedir

DAVALI banka avukatları da, talebe itirazlarını mahkemeye sundu. Banka avukatları savunmalarında özetle şu görüşe yer verdi: “Davacının talepleri iş hukuku kapsamına girmiyor. Özel sağlık sigortası işverence yapılaması zorunlu değil. Özel sağlık sigortası, tamamen iyi niyetle, banka tarafından personele ek sağlık güvencesi olsun diye yapıldı. Özel sağlık sigortasından yararlanma hakkı işçilik hakları kapsamında değerlendirilemez.”

İşe geri alınmasa da 4 ay daha personel

MAHKEME tarafları dinledikten sonra dosyayı bilirkişiye gönderdi. İki kişilik bilirkişi heyeti geçtiğimiz 27 Şubat’ta hazırladıkları raporu mahkemeye sundu. Heyet, özellikle yapılan ameliyat masraflarını inceleme altına alarak Küpeli’nin 7 bin 426 liralık masrafı cebinde karşıladığını rapor etti. Raporda, Küpeli’nin işe iade davasını kazanmasına rağmen işe alınmadığı belirtildi ve yasadan doğan ‘4 aylık sürede çalışmış gibi kabul edileceği’ hükmü hatırlatılarak yapılan sağlık harcamalarının personele ödenmesi görüşüne varıldı.

30 KASIM’DA AÇIKLANDI

İstanbul 6. İş Mahkemesi ise davaya ilişkin gerekçeli kararını geçtiğimiz 30 Kasım’da açıkladı. Mahkeme yapılan başvuruyu kabul ederek, yapılan harcamanın personele ödenmesine karar verdi. Ayrıca yargılama masraflarını da banka tarafından karşılanmasına hükmetti. Bu güne dek görülen iş davalarında bir başka örneği olmayan karara ilişkin bir sonraki aşama ise Yargıtay süreci.

Özel sağlık sigortası hakkı da devam eder

AVUKAT Esin Kılıç, verilen kararın bir ilk olduğu görüşünde. Yaptığı tüm araştırmalara karşın benzeri başka bir karar bulamadığını söyleyen Avukat Kılıç şunları söyledi: “Bu örnek niteliğindeki Mahkeme kararı ile birlikte iş akdinin haksız feshinden sonraki 4 aylık süre içerisinde özel sağlık sigortasının da devam edeceği hükme bağlanmıştır. İşe iade davasının kazanılması şartıyla, bu süreç içinde yapılan sağlık harcamaları da ileride işverenden tahsil edilebilir.”