Mustafa Kavakderesi, Ankara'da bir kamu bankasından tüketici kredisi çekti. Banka, 'zorunlu ve dosya masrafı' adı altında Kavakderesi'nden 560 TL'lik kesinti yaptı. Kavakderesi, Altındağ Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na müracaat ederek dosya masrafının iadesini istedi. Heyet, talebi yerinde bularak, paranın Kavakderesi'ne iadesine hükmetti. Kamu bankası bu kez, mahkemeye müracaat ederek kararın iptalini istedi. Banka avukatı, hakem heyeti kararının icrasının dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve kararın iptalini talep etti.
Kavakdere'nin Avukatı Yunus Emre Yavuz ise "Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin 4077 sayılı Yasa'nın 6. Maddesine göre haksız şartlar içerdiğini, kesilen masrafların hangi sebeplerle kesildiğinin açık ve somut olmadığını görüyoruz. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere kredinin kullandırılmasında zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükünün davacı bankaya ait olduğunu kabul etmek gerekir. Davanın reddedilmesi gerekir." diyerek mahkemeye savunma dilekçesini verdi.
Ankara 2. Tüketici Mahkemesi de olayda, bankanın kredi açılırken veya yeniden yapılandırılırken yapılması zorunlu mutad ve zorunlu olan masrafları isteyebileceği, kredi verilmesi veya yeniden yapılandırılması için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükünün bankaya düştüğüne dikkat çekti.
Dosya üzerinden karar veren mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi: "Bunun dışında sebebi ve dayanağı açıklanmayan, içeriği somutlaştırılmayan sözleşmede 'ücret ve masraflar' başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun'un 6. Maddesi ile Haksız Şartlar Hakkındaki Yönetmeliği'nin 7. Maddesi gereğince haksız şart niteliğinde bulunduğu ve bu hükmün batıl olduğu, bankanın dava konusu giderin kredinin verilmesinde ya da yeniden yapılandırılmasında zorunlu masraf niteliğinde bulunduğu hususunu kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'da 'Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir' hükmü mevcuttur.
Bu gerekçelerle cevap dilekçelerinin sunulması sonrasında dosyada yer alan kanıtlar ile mahkememizdeki emsal dosyalar sebebiyle alınan bilirkişi raporları itibariyle olay yeterince aydınlandığından HMK'nın 30. amir hüküm gereğince bilirkişi incelemesine de gerek duyulmamış, duruşma açılarak tarafların dinlenmesine gerek duyulmadan dosya üzerinden davanın reddine, karar verildi."
Mustafa Kavakderesi, "Allah, yasayı çıkaranlardan ve mahkemeye savunma yapan avukatımdan razı olsun. Bu bir adaletsizlikti, mahkeme buna kısa sürede 'dur' dedi. Ocak ayında hakem heyetine başvurmuştum, kısa süre içerisinde dava tamamen bitti." dedi.