Yavuz Semerci, vatandaşın özel hastanelere ödedidiği ilave ücretin yüzde 90'a çıkarılmasını SGK'nın açık veren bütçesine bağlamış. Bu artış SGK'nın bütçesini etkilemez, vatandaşın cebinden özel hastanelerin cebine daha çok para girer.
Gelin önce sosyal devleti tanımlayalım. En basit anlatımıyla sosyal devlet, Robin Hood devlettir, yani zenginden alıp fakire verir. Esasen sosyal devlet olmadığımızdan gelir dağılımı bakımından en kötü ülkelerin başındayız. Sosyal devletin en önemli göstergesi de sosyal güvenlik açıklarıdır. Bir ülke ne kadar çok sosyal güvenlik açığı veriyorsa o kadar sosyal devlettir ve ölçü birimi de, sosyal güvenlik açıklarının GSMH'ye oranıdır. Bizde bu oran yüzde 4-5 arasında, AB ülkelerinde ortalama yüzde 11, Kuzey Avrupa ülkelerinde ise yüzde 19 kadar.
SOSYAL DEVLET DE HASTALIKLI
SSK bütçesi 1992'ye kadar fazla verir, fazlalık kurulduğu günden beri açıksız gün geçirmeyen Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın açıklarını karşılardı. 1992'de SSK da açık vermeye başlayınca, devlet bütçesinden para çıkmaya başladı. Yani 1992'de "sosyal devlet" olmaya başladık.
Genel olarak sosyal devlet, genel bütçesinden sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurumlarına çok para ayıran devlettir. Çoğunlukla da genel bütçeye zenginler para verir ama ülkemizde maalesef böyle değil. Genel bütçeye zenginlerin verdiği rakam yüzde 10 kadar. Bütçenin yüzde 90'ı fakirlerden, asgari ücretlilerden, memurlardan alınan direkt ve endirekt vergilerden oluşuyor. Sosyal güvenlik sistemimiz açık verse de biz gerçek anlamda sosyal devlet değiliz, fakirlerden aldığımız vergilerle oluşturduğumuz genel bütçemizden, yine fakirlere para aktardığımız sosyal güvenlik bütçesine para transfer ediyoruz.
IMF 'FAKİRDEN ALIP ZENGİNE VERİN' DİYOR
Dünya Bankası, IMF ve OECD gibi uluslararası sermaye kuruluşları ise sosyal güvenlik bütçesinin açık vermesini istemiyorlar. Fakirlerden aldığımız vergilerle oluşturduğumuz genel bütçemizden fakirlere para aktarılmasını istemiyorlar. "Bütçeden zenginlere para verin" diyorlar.
SSK'lı bir işe girmeden kaza geçiren malulen emekli olamaz
Merhaba Ali Abi, 2002'de okul stajında, işyerinde elektrik akımına kapıldım ve kolum kesildi. Vücudum için yüzde 65 rapor verdiler. Malulen emekli edildim, şu anda markette çalışıyorum. SSK'da kazadan sonra 1.850 günüm var. Raporum aynı, emekli olabilir miyim? Bülent Sokur
Bülent Bey, siz malulen emekli değilsiniz, iş kazası neticesi "sürekli işgöremezlik geliri" alıyorsunuz. Sürekli işgöremezlik geliri sahibi olanlar da SSK'lı olarak normal çalışabilir. (SSK'dan malulen emekli olanlar çalışamazlar, çalışırlarsa malullük aylığı kesilir.) Şartlarınız oluşunca bir de malulen emekli olabileceksiniz. "2002'de staj yaparken kaza geçirdim" diyorsunuz, ama emekliliğe tabi ilk SSK girişinizi yazmamışsınız. SSK hizmet cetveline bakın, ilk normal işe girişiniz kazadan önceyse o tarihten 10 yıl sonra (10 yıllık sigortalılık süresiyle) var olan 1.800 günden fazla gününüzle malulen emeklilik talebinde bulunabilirsiniz. İlk sigorta girişiniz kazadan sonra ise işe girmeden önce malul olduğunuzdan malulen emekli olamazsınız. İşe giriş tarihinize 3.600 ile 4.020 arasındaki gün sayısıyla 15-20 yılla normal (özürlü) emekli olursunuz. Bu arada ister malulen, ister özürlü emeklisi olunca aldığınız sürekli işgöremezlik geliri karşılaştırılacak, çok olanın tamamını, az olanın ise yarısını alacaksınız.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname