Yüz binlerce taşeron işçi AKP hükümetinin yapacağı Taşeron İşçiler Torba yasası düzenlemesini bekliyor. Taşeron işçiler için torba yasası ne zaman çıkacak? Taşeron İşçiler yasası neleri kapsıyor? Taşeron İşçilere kadro geliyor mu? Taşeron İşçiler torba yasasında neler değişiyor. Tüm bu sorularızın yanıtı sayfanın devamında.
İŞTE O SON HABER
Yargıtay'dan kamuda ve özel sektörde çalışan 1 milyonu aşkın taşeron işçiye iyi haber geldi. Emsal niteliğindeki Yargıtay kararında, belediye tarafından, belediyeye işçi bulması için kurulan şirketin taşeron sayılamayacağına, burada çalışanların sendikaya üye olma ve asıl belediye işçisi kadar maaş alma haklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, alt işveren tarafından sigorta'sı ve maaşı yatırılan taşeron işçinin, aynı işi yapan ve kendisinden 3 kaat fazla maaş alan sendikalı işçilerle aynı statüde olduğu, sendikaya üye olmak istemesi nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin kanunlara aykırı olduğu vurgulandı.
Aynı iş ama 3 katı fazla maaşTaşeron sistemine düzenleme getiren tasarı, Gelen haberler arasında sözleşmeli işçilere, belediyelerde çalışanlara kadro verildi fakat kamudaki geçici personele bir türlü çözüm bulunamamıştı. Çalışma Bakanlığı sendikalarla birlikte bu konuda bir çalışma başlatmıştı. 4/C'lilerin statüsüyle ilgili konular toplu sözleşme görüşmelerinin ardından yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarında da gündeme gelmiş ve bir tasarı hazırlanarak Bakanlar Kurulu'na sunulmuştu. Peki Taşeron işçilere yapılacak kadro düzenlemesinde son durum ne? Taşeron yasasında yeni gelişmeler var mı? Hükümetin Taşeron işçilerle ilgili çalışmaları neler? Taşeron işçilere yapılacak kadro düzenlemesinde son durum ne?Taşeron işçiler için müjdeli haberler var mı? Taşeron yasası ve Taşeron işçiler son haberleriyle milliyet.com.tr'de Taşeron İşçi Sistemi Sil Baştan Değişiyor (Torba Yasa'da Taşeron İşçiye Kadro Son Açıklama)
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Meydan: -"Tasarı, taşeronun yasaklanarak çalışma yaşamından sökülüp atılması temel taleplerinden çok uzaktır"
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmet Meydan, taşeron sistemine düzenleme getiren tasarıya ilişkin, "Tasarı, taşeronun yasaklanarak çalışma yaşamından sökülüp atılması temel taleplerinden çok uzaktır" dedi.
KESK üyesi bir grup, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde bulunan taşeron ve madenlerde yeraltında çalışanlarla ilgili düzenlemeleri de içeren Torba Yasa Tasarısı hakkında basın açıklaması yapmak üzere Meclis'in dikmen Kapısı önünde bir araya geldi.
Sendika üyeleri adına konuşan Meydan, kamuoyunda "taşeron yasa tasarısı" olarak bilinen düzenlemenin, Ak Parti'nin Soma'daki maden kazasından ders çıkarmadığını gösterdiğini savundu.
Tasarının, taşeronun yasaklanarak çalışma yaşamından sökülüp atılması temel taleplerinden çok uzak olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Kamuoyunda taşeron yasa tasarısına karşı çıkan sendikaların, konfederasyonların, maden yasa tasarısına da toptan karşı olduğu gibi bir yanılsama yaratılmaya çalışılmaktadır. KESK'in, yeraltında çalışan işçilerin çalışma saatleri ve emeklilik yaşının düşürülmesine, yıllık izinlerinin artırılmasına, Soma'da iş cinayetine kurban verilenlerin hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına karşı olmasını düşünmek bile abestir."
Meydan, taşeron yasa tasarısına karşı gelinen aşamanın bir kazanım olarak değerlendirilmesi yerine bu sistemin çalışma hayatından tamamen çıkarılması için mücadele etmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Hak-İş Konfederasyonu, Türkiye genelinde 27 il, 9 iş kolunda 85 kamu iş yerinde 5 bin 250 taşeron işçisiyle yüz yüze görüşerek, "Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırması" yaptırdı. Doç.Dr. Erdinç Yazıcı ve ekibinin araştırması bu alanda Türkiye'de yapılan en kapsamlı araştırma olması açısından büyük önem taşıyor.
Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, basın toplantısında araştırmanın işçilerle yaklaşık 20 dakika süren yüz yüze görüşmeyle yapıldığını belirtirken, kamuda taşeronluğun en yoğun sağlık iş kolunda ve belediyelerde olduğuna dikkat çekti. Bu araştırmanın taşeron işçilerin feryatlarını, hüzünlerini kısaca içinde bulundukları halet-i ruhiyeyi anlamak açısından önemli olduğunu belirtirken, "Kamu daha çalıştırdığı taşeron işçi sayısını bilmiyor. Resmi rakamlara göre, belediyeler hariç kamuda 661 bin taşeron işçisi çalışıyor. Ancak biz belediyelerle birlikte gerçek rakamın en az 1.2 milyon olduğunu tahmin ediyoruz" dedi. 'Modern kölelik' dediği taşeron işçiler konusunda Türkiye'nin çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu, Soma'da meydana gelen facianın da bunu açıkça ortaya koyduğunu belirten Arslan, bu alanda çok ciddi bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Böyle bir ortamda hükümetin, işçi konfederasyonlarından adeta kaçırırcasına taşeron yasa tasarısını Meclis'e getirdiğini belirten Arslan, taşeronun yaygınlaşmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Arslan, araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birinin ise işçilerin taşerona neden ihtiyaç duyulduğu sorusuna verdikleri cevap olduğunu söyledi. Arslan, "İşçilerin yüzde 22.6'sı yandaşlara para/kaynak aktarmak, yüzde 51'i ucuz işçilik, yüzde 16.3'ü sendikal ve sosyal haklardan mahrum bir işçilik yaratmak için taşeron tercih edildiğini düşünüyor" dedi.
Arslan, kamuda çalışan yaklaşık 1 milyon 200 bin taşeron işçi çalıştırıldığını anımsatarak, her bir işçi üzerinden taşeron firmanın en az yüzde 20 komisyon aldığını söyledi. Kamu kurumunun yüzde 20 komisyonun yanı sıra ihale bedeli üzerinden yüzde 18 KDV ödediğini, bu işçilerin kıdem tazminatı ve izin paralarını da taşeron firma ödemediği için 'müteselsil' sorumluluk gereği yine kamu kurumunca ödendiğini belirten Arslan, "Taşeron işçi çalıştırmak gerçekte ucuz değil, devlete maliyeti kat be kat fazla oluyor" dedi.
BANKADAN VERDİĞİNİ ELDEN GERİ ALIYOR!
Arslan, taşeron işçilerin büyük bölümünün asgari ücretten çalıştırıldığını, hiçbir sosyal yardımdan yararlandırılmadıklarına dikkat çekerken, yaklaşık yüzde 10'unun da bankadan aldıkları asgari ücretin bir bölümünü daha sonra elden işverene geri verdiklerini anlattı.
İşte Başbakan'ın onayını alan taşeron yasası
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "madene indim. Orada 6 saatten fazla çalışılmaz" dedi, yeraltında günlük azami çalışma süresi 6 saat olarak belirlendi.
Başbakan ayrıca, bu çalışma koşullarının, sadece madenlerde değil, tüm yeraltı çalışma alanlarında da geçerli olması talimatını verdi. Böylece, örneğin Marmaray tünel inşaatında çalışacak işçiler bile, "maden işçisi" statüsünde olacak.
Kamuoyunun uzun zamandır beklediği, Soma faciasının ardından da hızlandırılan, taşeron çalışma sistemini yeniden oluşturan kanun tasarısına son şekli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Perşembe günü gerçekleştirilen toplantıda verildi. Kanun tasarısı yarın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek.
Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Vekili Nurcan Önder, Taşeron kanunun neler getirdiğini anlattı.
"161 BİN İŞÇİYİ İLK ELDEN İLGİLENDİRİYOR"
Önder, tasarının başta Karayolları Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri olmak üzere, yaklaşık 161 bin işçinin durumunu netleştireceğini söyledi.
Kamuda çalışan yaklaşık 661 bin taşeron işçisinin 161 bini "asıl işi" yapıyor. Bunun anlamı şu; devlet kadrosuna "temizlik işçisi" ya da "güvenlik" olarak alınan taşeron işçiler, o devlet kurumunun asıl işinde, yani yol yapımında, Sağlık teknik işlerinde ya da madende kullanılıyorlar.
Taşeron işçilerinin devlet kurumları tarafından "asıl işte" çalıştırılmalarına Yargıtay karşı çıkmış, bunların kadroya alınması yolunda karar almıştı.
Hükümet de, uzun zamandır sayıları yaklaşık 161 bine ulaşan bu "asıl işi yapan" taşeron işçilerinin durumuna çare arıyordu.
Taşeron Kanunu ile, bu çare bulundu.
Çalışma Genel Müdür Vekili Önder, kanunun çıkması ile birlikte, bu kişilerin "ya kadroya alınmaları, ya da işten ayrılmaları gerektiğini" söyledi.
Önder, toplantıda tasarı konusunda sunumu dinleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat bazı talimatları olduğunu da vurgulayarak, bu talimatların özellikle yeraltı işçilerinin durumu hakkında olduğunu söyledi.
Buna göre, Başbakan Erdoğan maden işçileri için düşünülen yeni düzenlemenin "tüm yeraltı işçilerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi" talimatı verdi. Başbakan ayrıca, yeraltı işçilerinin günde altı saatten fazla çalıştırılmamasını da istedi.
TAŞERON KANUNU NELER GETİRİYOR:
-İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATINI KAMU ÜSTLENECEK- Kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatlarını, söz konusu kamu kuruluşu üstlenecek. Bu işçilerin yıllık izinlerinin kullanılması da kamu tarafından takip edilecek.
-HANGİ İŞLERİN TAŞERONA VERİLECEĞİNE HÜKÜMET KARAR VERECEK- Kamuda hangi işlerin taşerona verileceğini Bakanlar Kurulu belirleyecek. Buna uymayanlara ciddi yaptırım gelecek
- TAŞERON İŞÇİNİN GÜVENLİĞİNDEN KURUM SORUMLU- Hem kamu, hem özel sektörde taşeron işçilerin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri işe başlamadan alınacak, bunun gözetim ve denetiminden asıl işveren de sorumlu olacak.
-TAŞERON İŞÇİNİN ÜCRETİ DE BANKAYA YATACAK- Kamu ve özelde asıl işveren taşeron işçinin ücretlerinin ödenmesinden de sorumlu olacak. Ücretler bankaya yatacak.
-SÖZLEŞMELER ÜÇ YILLIK OLACAK- Taşeron işçinin sürekliliğini sağlamak üzere sözleşmeler en az üç yıllık olacak.
-İŞÇİ SENDİKALI OLURSA, FARKI DEVLET ÜSTLENECEK- Taşeron işçiler sendikalı olurlarsa, aradaki ücret farkı kamu kuruluşu tarafından üstlenilecek.
YERALTI İŞÇİLERİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER
-YENİ İŞÇİ DE KIDEM ALACAK- yeraltı işçileri için, altı aylık kıdeme sahip olma şartı kaldırılacak.
-YILLIK İZİN 4 GÜN FAZLA- Yeraltı işçilerinin yıllık izin süreleri, diğer işçilere göre dört gün fazla olacak.
-36 SAAT ÇALIŞMA- Yeraltı işçilerinin haftalık çalışma saatleri azami 36 saat olacak. Bu süre mevcut sistemde 45 saat olarak uygulanıyor.
-AZAMİ MESAİ 6 SAAT- Yeraltı işçilerinin azami çalışma süresi 6 saati geçmeyecek. Yeraltı işçilerine olağanüstü haller dışında fazla çalışma yaptırılmayacak.
Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı çalışmaya göre, taşerona verilmeyen ‘asıl işler' artık yasal olarak taşerona aktarılabilecek. Taşeron doktora imkan sağlanacak. Kadro umudu ise suya düştü. Hükümetin uzun zamandır gündemde tuttuğu taşeron işçisiyle ilgili düzenlemeden işçilere iyi haber çıkmadı. Tasarıyla ilgili çalışma son halini alırken, kamuoyuna yansıdığı gibi yeni düzenlemede taşeron işçisine kadro çıkmadı. Böylece bir kez daha, kamuda çalışan binlerce taşeron işçisinin kadro umudu suya düştü. Torba yasayla hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeyle, kadro verilmediği gibi taşerona yaptırılacak işlerin sayısı ve çeşidi daha da artırılacak.
'ASIL İŞLER' TAŞERONA VERİLEBİLECEK
Vatan'da yer alan habere göre; Mevcut yasada taşerona verilmesi yasaklanan ‘asıl işlerin', artık yasal olarak da taşerona verilebilmesinin önü açılırken, taşeron doktor ve belediyecilere olanak sağlanacak. Örneğin bir hastanedeki asıl iş olan sağlık hizmetlerinin ya da belediyelerde asıl iş olan temizlik işlerinin de, taşeron işçilerine yaptırılmasının önünde bir engel kalmayacak. Böylece, örneğin hastanalerde asıl iş kapsamındaki sağlık hizmetleri ve belediyelerdeki asıl iş kapsamındaki belediye hizmetleri de hiçbir tartışmaya olanak tanımadan taşeron eliyle yaptırılabilecek. Geçen yıldan bu yana Çalışma Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı ve yüzbinlerce işçinin umutla beklediği tasarının en önemli özelliği, kimseye kadro vermeyecek olması. Yüzbinlerce işçiden hiçbirinin kadro talebi karşılık bulmadı. 600 bine yakın taşeron işçisi, özelleştirme mağduru olarak bilinen 23 bin 4-C ve Karayollarında çalışanlara kadro verilmiyor.
İYİLEŞTİRME OLARAK ALGILANMAMALI
Tasarının taşeron işçiler için çok sayıda yenilik ve iyileştirme getirdiği söylemlerine rağmen, uygulamada pek de böyle olmayacak. Halen uygulamada olan mevcut yasada, hangi işlerin taşerona verilemeyeceği açıkken, özellikle kamuda asıl işlerin de taşerona yaptırılmasının önüne geçilemiyor. Yeni düzenleme bunu düzeltmek yerine asıl işleri de taşerona açıyor. Yeni hazırlanan ‘Asıl iş taşerona verilemez' şeklindeki açık hüküm kaldırılıyor. Böylece ‘asıl işlerin' de yasal bir engel olmaksınız taşeron işçileye yaptırılabilmesi sağlanıyor. Bu noktada tasarıya, ‘asıl iş' ve ‘yardımcı işlerin' neler olduğu sıralanacak.
7 BİN İŞÇİNİN KAZANDIĞI DAVA GEÇERSİZ SAYILACAK
Hazırlanan düzenlemeler arasında en tartışmalı bölüm Karayolları Genel Müdürlüğü'ne dava açan ve kazanan 7 bin taşeron işçisiyle ilgili olandı. Karayollarında yaklaşık 7 bin taşeron işçisi, yaptıkları işin aslında ‘asıl iş' olduğunu, dolayısıyla taşeron işçi olarak değerlendirmenin yanlış olacağını iddia ederek dava açtı ve davayı kazandı. İş Mahkemeleri verdikleri kararlarda, Karayolları Genel Müdürlüğü ile taşeron işveren arasındaki sözleşme ilişkisini muvazaalı, yani bir anlamda anlaşmalı bulduğundan, işçilerin ilk işe girdikleri tarihten itibaren Karayolları işçisi olduklarına karar verildi. Kararlar, Yargıtay'da onanıp kesinleşti. Ancak hiçbir işçi kadroya geçirilmedi. Yeni düzenlemede taşerona yaptırılacak işlerin alanı genişletilecek ve böylece mevcut yasaya dayanılarak açılan ‘muvazaa' davaları geçersiz hale getirilecek.
KAMUDA ÇALIŞAN 661 BİN TAŞERON İŞÇİYE VERİLECEK KADRO ÇALIŞMALARI
Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın taşeron işçi sistemini kaldırması gerektiğini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir süredir üzerinde çalıştığı taşeron işçi konusundaki düzenlemeye karşı olduklarını ifade etti. Taşeron işçi uygulamasının tamamen kaldırılmasının gerektiğine işaret eden Altay, "Son günlerde taşeron işçilere yeni hak ve genişletici düzenlemeler yapılacağı konuşulmaktadır. Taşeron işçiye ne kadar hak verilirse verilsin uygulamada sıkıntı olduktan sonra bu hakların bir önemi yoktur. Tazminat, fazla mesai, yıllık izin, sigorta gibi pek çok haklar zaten tüm işçilerin yasal hakkıdır. Ancak birçok şirket bunları uygulamadıktan sonra bu hakları tazelemenin veya genişletmenin bir önemi yoktur." dedi.
Taşeron işçilerin iş güvencesinin bulunmadığını ve her an kapı önüne bırakılma endişesiyle çalıştırıldıklarına dikkat çeken Altay, şöyle konuştu: "İşçiler işten çıkarılma korkusuyla hiç bir yere şikâyet edemediğinden, yeterli denetim de yapılamadığından, sorumluluğun yüklenici firmalara verilmesi de çözüm olmayacaktır. Düzenlemenin büyük çoğunluğunun kamuda çalışan taşeron işçilerinin üzerinde yoğunlaşması da, 450 bine yakın özel sektörde çalışan taşeron işçilerine yapılmış haksızlık ve bariz ayrımcılık olacaktır. bugün taşeron sisteminde çalışanların büyük çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mecbur bırakılmışken, işçinin cebine girecek biraz fazla ücretin neden şirket sahiplerine verildiğini anlamak güçtür."
İşçi haklarını koruyacağını ve taşerona karşı mücadele edeceğini her fırsatta dile getiren Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, 1 Mayıs'ta taşeron işçilerle birlikte yürüyüş yapacak. Belediye binası önünden başlayacak olan yürüyüş, Çarşı içinden devam edecek ve Karşıyaka İskele'de son bulacak. Başkan Akpınar "Daha huzurlu ve insanca bir hayatı savunmak için, 1 Mayıs'ta sokaklarda olacağız" dedi.
KAŞİP'TEN TAŞERON İŞÇİYE KADRO BEKLENTİSİ
Kamuda Çalışan Taşeron İşçiler Derneği (KAŞİP) Genel Başkanı Hakan Aydın, taşeron işçilerin mağdur edilmemesi gerektiğini kaydetti. KAŞİP adıyaman Şubesi tarafından düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına KAŞİP Genel Başkanı Hakan Aydın'da katıldı. Taşeron işçilerin durumunun konuşulduğu toplantıda, Genel Başkan Hakan Aydın, yıllardır yaşanan mağduriyetin giderilmesi gerektiğini aktardı. Aydın, "Taşeron işçiler örgütlenme çalışmalarımız devam ederken, taşeron işçiler için hükümet kanadının da bir takım açıklamaları oluyor. Taşeron işçiler ile ilgili son olarak yapmış oldukları açıklamada güvenlik ve temizlik işlerin dışında kalan işlerde kadrolu işçiler çalışacak, bunlar kadroya alınacak. Tabi bizim toplumumuz bunda bir kadro gelecek havasına kapıldı. Ama hayır bir tane kadronun dahi çalışması yok. Bunu açık ve net ifade ediyorum. Bir milyon taşeron işçisinden bir kişiye bile kadro çalışması yok. Fakat iyileştirme ile ilgili çalışma 2 yıldır devam etmektedir. Oda yılan hikayesine döndü. Bir an önce yapılması gerekmektedir. Hizmet alımının olmadığı yerlerde kadrolu işçi çalıştırılacak" dedi.
Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada haksız bir uygulama vardır. İnsani vicdani ve hukuki olmayan bir uygulama vardır. Taşeron işçinin asıl talebi kadrodur; kadro spekülasyonları değildir. Bu anlamda çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Taşeron işçileri olarak kamu şirket personelleri Edirne'den Ardahan'a her gün çok farklı sorunlar yaşıyorlar. Şuanda adıyaman'ın Kahta ilçesinde 175 işçimizin işten çıkarılacak olması bir siyasi intikamdır. Ben belediye başkanımızın olumlu davranmasını bekliyorum. Kendisinin de böyle bir Hataya düşeceğini zannetmiyorum."
TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİNDE BAŞBAKAN DEVREDE
Uzun süredir gündemde olan taşeronluk çalışması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi. Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili çekincesi olan işçi sendikalarına, “Ben de kamuda taşeronluğun bu noktaya gelmesinden rahatsızım. Merak etmeyin düzenleme yapacağız” mesajı verdiği öğrenildi. Taşeronlukla ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba kanunun bu yasama yılında yasalaştırılması hedefleniyor. Geçtiğimiz hafta çarşamba günü bürokratlardan oluşan danışma kurulunda konu görüşüldü, tüm kurumlar taşeronlukla ilgili temel sıkıntılarını anlattı. Taşeronlukla ilgili olarak bazı hak genişletici düzenlemeler tartışılırken, özellikle kamuda taşeron çalıştırma maliyeti artacağı gerekçesiyle bu düzenlemelere Maliye temkinli yaklaştı. Bürokratlar da, “Düzenlemeyle ilgili olarak tüm kurumlar itirazlarını dile getirdi, şu anda da paketin getireceği düzenlemeler hazmediliyor. Maliyet ve yeni haklar noktasında bürokraside bir orta nokta oluştu” bilgisini verdi.
HAKLAR VERİLECEK AMA...
Taşeron paketi, ücret, yıllık izin, kıdem tazminatı gibi konuları içeriyor. Buna göre taşeron çalışanların yıllık izinlerini kullanabilmesi yasal güvenceye alınacak. Ayrıca kıdem tazminatı hakkının da korunmasına yönelik düzenlemeler yapılacak, bunun için Kamu İhale Yasası değiştirilecek. Kamuda taşeronluğun en yaygın olarak kullanıldığı alanlarda yapılan ihalelerin birer yıllık olmasının, taşeron firma adına çalışanların kıdem tazminatına hak kazanmasının önünde engel olduğu belirtiliyor. Bu nedenle güvenlik, yemek hizmeti gibi ihalelerin 3'er yıllık sürelerle yapılabilmesine olanak sağlanacak bir yasa değişikliği yapılacak. Ayrıca taşeron çalışanlara maaş ödenmemesi durumunda, firmanın hakedişinden kesilerek maaşların kamu tarafından ödenmesi de sağlanacak.
Taşeronda kamu lider
KAMU
Temizlik 471 bin 442
Güvenlik 117 bin 541
Dağıtım 34 bin 621
Sağlık 16 bin 184
Toplam 585 bin 788
ÖZEL SEKTÖR
İnşaat 318 bin 87
İmalat 63 bin 849
Madencilik 12 bin 606
Ulaştırma 10 bin 347
Diğer 10 bin 431
İdari hizmet 4 bin 146
Toplam 419 bin 466
YÜRÜYÜŞ ÇARŞI'DA
Karşıyaka Belediyesi'nin taşeron şirketlerinde çalışan yaklaşık 300 işçi, Perşembe günü saat 10.00'da Belediye Hizmet Binası önünde toplanacak. Davul- zurna eşliğinde halay çekecek olan işçilere, sendikalı çalışanlar da eşlik edecek. Yürüyüş saat 12.00'de başlayacak. İşçiler, kortej halinde Karşıyaka Çarşı'ya girecek. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da yürüyüşe katılacak. İskeleye kadar yürüyecek olan Başkan Akpınar ve işçiler, daha sonra vapurla Alsancak Gündoğdu Meydanı'na geçerek, buradaki etkinliklere katılacak.
ŞANTİYEDE KONSER
Karşıyaka Belediyesi, 1 Mayıs etkinlikleri öncesinde bir de konser düzenleyecek. Çarşamba günü saat 18.00'de Örnekköy Şantiyesi'nde gerçekleşecek konsere Alaattin Us, Aydın Uysal, Onur Akyıl, Hakan Akman ve Özer Kaysavuk, şarkı ve türküleri ile katılacak.
"İŞÇİNİN YANINDA OLACAĞIM"
İşçi haklarını korumak ve taşeron sistemine karşı mücadele etmek için var güçleri ile çalışacaklarını belirten Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, 1 Mayıs'ta alanlarda olacaklarını söyledi. Akpınar "Belediye başkanı seçilmeden önce de işçi haklarını savundum. Bundan sonra da işçilerin insanca yaşamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım. Taşeron sistemi, Türkiye'nin bir sorunu. Bu düzeni sonlandırmak için çalışacağız. İşçi kardeşlerimizle sürekli omuz omuza olacağız. 1 Mayıs'ta, insanca bir yaşamı savunmak ve haklarımızı haykırmak için alanlarda olacağız. Hem konsere hem de 1 Mayıs yürüyüşümüze herkesi davet ediyorum" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Asıl işçi hangi şartlarda çalışıyorsa taşeron işçi de benzer haklardan yararlanacak" dedi. Çelik, AA muhabirine, taşeron işçilere yönelik hazırlanan "alt işverenlikte tanım ve kapsam", "yıllık izin", "kıdem tazminatı" ve "ihale süresi" ile ilgili yasal düzenleme taslağına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Düzenlemeyi, sosyal taraflarla çalışarak Başbakanlığa gönderdiklerini anımsatan Çelik, taşeron işçilerden hizmet alımı noktasında net kararların alınmasına çalışıldığını ifade etti. Her alanda hizmet alınmayacağını vurgulayan Çelik, "Taşeron işçi, hizmet alınması gereken alanlarda çalışacak. Hizmet alımı olmayan yerlerde ise asıl işçi çalıştırılacak. Sorunun çözümüne yönelik düzenlemenin en önemli maddesi bu" diye konuştu. Düzenlemedeki ihale süresinde en az 3 yıl zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Çelik, bu sürenin 4-5 yıla çıkarılmasının da mümkün olduğunu dile getirdi. - Kamu güvencesi İşçilerin çalışma koşulları ile yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik çalışma yaptıklarına dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti: "İşçi işçidir, 'asıl işçisi taşeron işçi' diye bir şey olmaz. Asıl işçi hangi şartlarda çalışıyorsa taşeron işçi de benzer haklardan yararlanacak. Yıllık izinler de aynı şekilde kullanılacak.
En önemli maddelerden biri de kıdem tazminatı. Birçoğu bundan yoksun, bazıları bunu yargı yoluyla almaya çalışıyor. Bunu da ortadan kaldıran bir düzenleme getiriyoruz. Kamunun güvencesine alıyoruz. Kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatlarını kamu güvencesi altına alan bir düzenlemeyi getirmiş oluyoruz. İnşallah taşeron işçi düzenlemesiyle çalışanlar arası ayrım kaldırılacak. En önemlisi alt işverenle asıl işi net olarak ayırmaya çalıştık." - "Bu yasama döneminde noktalamak istiyoruz" Çalışmayı kısa sürede tamamlama gayretinde olduklarını vurgulayan Çelik, "Düzenlemeyi inşallah bu ay Meclis'e göndereceğiz. Orada tartışılacak. Önemli katkılar sunulabilir. Bakanlar Kurulu'nda önemli katkılar geleceği inancındayım. Bu yasama döneminde bu işi noktalamak istiyoruz, kararlıyız" diye konuştu. Kamu Şirket Personelleri eğitim, Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hakan Aydın ise iş hayatının rahatlatılması gerektiğini söyledi. Yasanın Meclis'ten çıkmasını beklediklerini vurgulayan Aydın, "1 milyon 100 bin çalışanın gözü yolda. Hükümetimizin çalışmalarına ve bakanlığımızın samimiyetine güveniyoruz. Nisan ayı son tarih olarak verilmişti. Yasanın bu ay geçmesi sevindirici olacaktır" dedi.
TORBA YASASI YİNE MECLİSTE
30 Mart yerel seçimlerine takılan Torba Kanun, yeniden gündeme geldi. Torba Kanun'da sözleşmeli personele kadro, Bağ-Kur borçlusuna kolaylık ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçlarının silinmesi gibi binlerce kişiyi ilgilendiren konular var.
4/C'LİYE KADRO
Geçici personele (4/C'li) kadro verilmesiyle ilgili düzenlemeye son şekli verildi.
Bu ay Meclis'e sunulması beklenen tasarıyla 50 bin 4/C'li personel kadroya geçirilecek. Ayrıca binlerce Vatan daşın prim borcu silinecek.
HEP ENDİŞE TAŞIYORLAR
Kamuda çalışan 50 bin 4/C'li (geçici) personel bulunuyor. 4/C'liler bir yüdan az süreli veya mevsimlik sözleşme île çalıştırılıyor. İşçi sayılmayan 4/C'liler, diğer çalışanlarla aynı haldara sahip değil. Bu kapsamda çalıştırılanların yıllık izin, iş güvencesi, sosyal yardım gibi hakları yok. Ayrıca her yıl sözleşme yenilemek zorundalar. Yani daimi personel değiller. Bu yüzden de her yıl işsiz kalma endişesi taşıyorlar.
TALEP BAKANLARA İLETİLDİ
Sözleşmeli işçilere, belediyelerde çalışanlara kadro verildi fakat kamudaki geçici personele bir türlü çözüm bulunamamıştı. Çalışma Bakanlığı sendikalarla birlikte bu konuda bir çalışma başlatmıştı. 4/C'lilerin statüsüyle ilgili konular toplu sözleşme görüşmelerinin ardından yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarında da gündeme gelmiş ve bir tasarı hazırlanarak Bakanlar Kurulu'na sunulmuştu.
DÜZENLEME SEÇİME TAKILDI
Fakat geçici personele kadroyu da içeren Torba Kanun, 30 Mart yerel seçimlerine takılmıştı. Seçimlerin ardından gözler tekrar Meclis'e çevrildi. Binlerce çalışana kadro verilmesiyle ilgili düzenlemenin bu ay sonuna kadar Meclis'e sunulması bekleniyor. Torba Yasa ile ayrıca borçlu milyonlarca Vatandaşın eli rahatlayacak. Düzenlemeyle, borçlu olduğu için sağlık hizmetinden yararlanamayan vatandaşın borcu silinecek.
BAĞ-KUR'LUYA KOLAYLIK
24 aydan çok prim borcu olan Bağ-Kur'lular borçlarını sildirebilecek. Borcunu sildirenin sigortası da yanacak. Bu kişi yeniden Bağ-Kur'a kayıt yaptırıp primlerini ödemeye devam edebilecek. Borcu silinen Bağ-Kur'lunun SSK çalışması varsa geçerli olacak. Emeklilik için prim gün sayısına ihtiyaç duyanlar, tamamını değil silinen süreden dilediği kadarını canlandırıp ödeyebilecek.
DİLEYENE TAKSİT
10 yıllık Bağ-Kur süresinin 4 yılına ihtiyaç olursa bunu ödeyip süresine ekletebilecek. Bağ-Kur'a 24 aydan fazla prim borcu olanlar borcu sildirmek yerine dilerse ödeyebilecek. Bu durumda ana para borcu sabit kalacak fakat gecikme zamlarının yüzde 50'si silinerek 36 aya kadar taksitle borcu ödeme imkanı getirilecek. 24 aydan az borcu olanların sildirme hakkı olmayacak.
8 MİLYAR LİRALIK PRİM ÖDENMEDİ
1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart uygulaması terk edilip Genel Sağlık Sigortası'na (GSS) geçilmişti. Bu sistemle sosyal güvencesi olmayan 12.5 milyon kişinin gelir testi yaptırması gerekiyordu. Ancak bunlardan 4 milyonu gelir testi yaptırmadı. Bu kişilerin her ay 245 lira prim ödemesi gerekiyordu. Fakat çoğunun haberdar olmadığı bu uygulama nedeniyle 4 milyon kişinin 8 milyar lira prim borcu birikti.
GELİR TESTİNE GİRECEK
Borcunu ödemeyen 4 milyon kişiye Torba Yasa ile kolaylık sağlanacak. Bunlardan 550 bin kadarı zaten gelir testine zamanında gitmediğinden her ay için 240 lira borçlu. Torba Yasa ile 240 lira borç yazılan kişiler gelir testine girecek. Geliri düşükse borçları kalmayacak. Diğer borçluların ana paraiarı taksitlendirilecek. Hükümetin ödeme güçlüğü nedeniyle borçların tamamını da silebileceği belirtiliyor.
"TAŞERON İŞÇİ KADRO ÇALIŞMALARI 17 ARALIK'TAN DOLAYI YETİŞMEDİ"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, binlerce kişinin beklediği taşeron işçilere ilişkin yasanın 17 Aralık ile başlayan sürecin ardından yasama alanının farklı alanlara kaymasından dolayı seçim sonrasına kaldığını söyledi. Bakan Çelik, şu an Başbakanlık'ta olan yasanın meclisin tatile gireceği Haziran ayına kadar çıkmış olacağını ifade ederek, "Bu yasanın çıkması ile hem taşeronlar rahat edecek hem de bizim üzerimizden önemli bir yük kalkmış olacak" dedi.
Seçim bölgesi olan Şanlıurfa'da temaslarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 80 yerel televizyonun ortak yayınına katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çelik, binlerce insanı ilgilendiren taşeron yasasının yerel seçimler öncesi çıkmasının amaçlandığını ancak 17 Aralık operasyonu ile bunun gerçekleşmediğini kaydetti. 17 Aralık operasyonu sonrası taşeronlara ilişkin sürecin uzadığını anlatan Bakan Çelik, "Yeni yasa ile taşeronların durumu netleşiyor. Yani yasal hakları, kıdem tazminatları, örgütlenme hakları gibi her konunun yer aldığı tasarı şu anda Başbakanlık'ta. Hizmet alımı ve asıl işçi ayırımını getirerek aynı işyerinde iki farklı statüde çalışmayı önleyeceğiz. Ancak 17 Aralık'ta yaşananlar maalesef bu süreci uzattı. Yaşanan sürecin ardından meclis gündemine önemli yasalar geldi ve yasama faaliyeti bu alana kaydı. Bu nedenle taşeron işçilere ilişkin yasa seçim sonrasına kaldı. Meclis Haziran'da kapanıyor ve biz meclis kapanmadan bu yasayı çıkaracağız. Böylece hem taşeronlar rahatlayacak, hem de bizim üzerimizden yük kalkacak, çünkü bu konuda biz de çok yorulduk" diye konuştu.
TAŞERON İŞÇİLERİ BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKE!
Bazı şehirlerde belediyeler, taşeron işçilere sahip çıkma sinyaline rağmen ülke genelinde 30 Mart sonrası binlerce taşeron işçi işsiz kalacak. Sadece Bursa'da 72 kişi, seçim sonrası tazminatsız olarak işsizler kervanına katılacak. Büyükşehir Belediyeleri sınırlarının genişletilmesini içeren kanun kapsamında kapanacak olan İl Özel İdarelerinde bulunan taşeron işçiler, işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Halen Bursa'da 72, Mersin'de 153, Samsun'da 224, Konya'da 53, Istanbul'da yaklaşık 200 kişi olmak üzere 29 ildeki özel idare bünyesinde yüzlerce kişi, valilikler bünyesinde temizlik işçisi, güvenlik ve şoför olarak çalışıyor.
Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, Izmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya, Samsun, Istanbul ve Kocaeli illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği, 30 Mart 2014 mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılacak, yani bu il özel idareleri kapatılacak.
'KOCAM ÖLDÜRÜLDÜ, OKUYAN 2 ÇOCUĞUMLA KAPI ÖNÜNE KOYUYORLAR'
Bursa İl Özel İdaresi bünyesinde taşeron firma elamanı olarak çalışan M.Y. isimli kadın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan milletvekillerine kadar bir çok yetkiliye ulaşmalarına rağmen sorunun çözülmediğini öne sürdü.
Her yıl yapılan ihaleleri kazanan şirketlere kayıtlı olarak özel idare bünyesinde çalışan insanların seçim sonrası işsiz kalacağına dikkat çeken M.Y., eşinin öldürüldüğünü ve iki çocuğunun eğitimini zor şartlar altında sürdürdüğünü söyledi.
Kendisinin de epilepsi hastası olduğunu vurgulayan M.Y., Başbakan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Bülent Arınç'a gönderdiği dilekçede, "Şirket üzerinden temizlik, büro ve benzeri alanlarda çalışıyoruz. 6360 Sayılı Yasa ile özel idarelerin büyükşehir belediyelerine devri ve kapatılması gündeme gelmiş olup, bu yasa doğrultusunda yapılacak devirlerde şirket çalışanları hakkında herhangi bir hüküm bulunmadığından işimize son verilecek. Hepimizin bir aile geçindirdiği ve geçimimizi bütünüyle bu işe bağladığımız da dikkate alınarak devir sebebiyle işsiz bırakılıp, mağdur edilmememiz konusunda yardımcı olmanızı saygı ile arz ederim." ifadelerine yer verdi.
BAKAN ÇELİK: TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESI MECLİSE GELECEK
Öte yandan seçim bölgesi Bursa'da geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon programında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Taşeron işçilerle ilgili çalışmamız Nisan veya Mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek. Aslında Başbakanımız mitingde konuşacaktı, konuşma metninde vardı. Fakat Sayın Başbakan konuşmaları sırasında bazı aksaklıklar ve karmaşalar oldu, bayılanlar oldu ve konuşması sizde gördünüz sık sık kesildi. Vaktin de dar olmasından dolayı Sayın Başbakanımız konuşmasını kısım kısım kesti bazı bölümlerini. Fakat inşallah başka mitinglerinde dile getirecek. 4-C veya diğer kadrolar dillendiriliyor bunlar şimdilik yanlış. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelecek." demişti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: "Taşeron İşçilerin Durumlarını Düzelteceğiz" Müjdesi Verdi!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron işçilerinin düzenlediği mitinge katıldı. Seslendiği taşeron işçilere, haklarında iyileştirme için çalışma yaptıklarını anlatan Bakan Çelik, "İki işçi bir işyerinde farklı statüde artık çalışmayacak, bunu ortadan kaldıracağız" dedi.
Seçim bölgesinde yerel seçimler öncesi çalışmalarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi'nde taşeron işçilerinin düzenlendiği mitinge katıldı. Kadro talep eden taşeron işçilere konuşan Bakan Çelik, taşeronların haklarının iyileştirilmesi için çalıştıklarını söyledi. Bakan Çelik, taşeron işçilerin durumuyla ilgili 9 Mart'ta kente gelecek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da detaylı bilgiler vereceğini belirterek şöyle konuştu:
"Aynı işyerinde alt işveren ile asıl işveren artık çalıştırılmayacaktır. Taşeron işçilerinin çalıştırıldığı karayollarındaki sorun yargıya intikal etti. İki işçi bir işyerinde farklı statüde artık çalışmayacak, bunu ortadan kaldırıyoruz. Bakanlar Kurulu'nda da söyledim. 'Taşeron uygulaması artık çile uygulamasına dönmüştür' dedim. Başbakan'ın talimatıyla bu çalışmayı tamamladık. İşçilere yıllık izin verilecek. Alt işveren işçileri de, diğer işçiler gibi sendikal haklarını aynen kullanılacaklar. Kıdem tazminatı için mahkemeye değil, kıdem tazminatı direk hesaplarınıza yatırılacak. Hizmet dışında fazla mesai çalışması kabul edilemez. Emeği istismar eden özel sektör ve kamu kuruluşlarına, Çalışma Bakanı olarak söylüyorum. Elimiz yakanızda bunu bilmenizi istiyorum. Başbakan Erdoğan 9 Mart'ta Şanlıurfa'da miting yapacak. O mitingde taşeron işçiler hakkında önemli mesajlar vermesini istiyorum. O mesajı inşallah Başbakan, kendi ağzından sizlere burada verecektir."
Yapılan konuşmaların ardından taşeron işçileri, ellerindeki kadro taleplerini içeren dövizlerle birlikte davul- zurna eşliğinde halay çekerek mitingi sonlandırdı.
Taşeron İşçilerin Kadro Sorunları TBMM'de Görüşüldü!
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin konuşması sırasında gösterdiği "Gazi Meclis'te hırsızlara yer yok" yazısını Meclis TV'nin yayınlamamak için elinden geleni yaptığını söyledi. BDP, Danışma Kurulu'nda oybirliği sağlanamadığı için taşeron işçilerin sorunlarına dair araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak TBMM Genel Kurulu gündemine getirdi. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, taşeron işçilerin dağ gibi sorunları bulunduğunu, haftalık izinlerinin olmadığını, ücretlerinin düzenli ödenmediğini, 8 saatin üzerinde çalıştığını söyledi. Baluken, bunun modern kölelik olduğunu ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, öneri lehinde yaptığı konuşmada, daha önce kamuda 20 bin olan taşeron işçi sayısının, Ak Parti iktidarı döneminde 600-700 bine kadar ulaştığını, sefalet ücretiyle devam edildiğini savundu.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın "Kim hırsız?" demesi üzerine Atıcı, mahkemelerin önünün tıkanmamasını istedi. Ünal da elde belge varsa, savcılığa gidilebileceğini ifade etti.
TBMM Başkanvekili güldal mumcu, Meclis TV'nin, bir milletvekillinin konuşmasını ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını yayınlamamasını kınadığını kaydetti.
Mumcu'nun sözlerine AK Partili milletvekileri, "Yasa dışı yayın yapanları kınıyor musunuz?" diye tepki gösterdi.
Mumcu, Genel Kurul çalıştığı sürece Meclis TV'nin yayın yapması gerektiğini söyledi.
Ünal ise Meclis TV'nin hukuksuz görüntülerin yayın yeri olmadığını vurgulayarak, "Kendi siyasi görüşünüzü oradan Meclis'e yansıtamazsınız" dedi.
Mumcu, yansıtmadığını, olması gerekeni söylediğini ifade etti.
Öneri aleyhinde söz alan MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, taşeron işçiliğin, AK Parti iktidara geldiği dönemde, özellikle son yıllarda giderek yaygınlaştığını belirtti. Işık, kamuda işçi çalıştırılmasının adeta birilerinin iki dudağından çıkacak söze bağlandığını söyledi.
Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, öneri aleyhinde söz alarak, taşeron işçilerinin sorunlarını, çalışma koşulları, kıdem tazminatına yönelik sorunlarını bildiklerini anlattı. Kaçar, bunlara yönelik yasal düzenleme hazırlıklarının tamamlandığını, son Bakanlar Kurulu'nda da bu konunun ele alındığını belirtti. Konuşmaların ardından BDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
MİLYONLARCA ÇALIŞANA ZAM VE KADRO GELECEK Mİ?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron uygulamalar konusundaki çalışmalarının Başbakanlığa taslak olarak sunulduğunu belirtti. Taşeron uygulamasının, çeşitli vesilelerle gündeme taşınan önemli bir sorun olduğunu kaydeden Çelik, taslağın, taşeron çalışanlarının yıllık izinleri, kıdem tazminatı ve ücretlerinin güvence altına alınması, sözleşmenin kısa değil asgari 3 yıl yapılması, asıl işveren ile alt işverenin kesin olarak ayrılması gibi düzenlemeleri içerdiğini söyledi. Çelik, kısa süre içinde parlamentoya göndermek istedikleri söz konusu taslakla ilgili olarak gruplar arasında uzlaşma olacağı inancını taşıdığını ifade etti.
Emeklilikte yaşa takılanlar konusuna da değinen Çelik, "Burada, 2000 yılı öncesi işe başlayanlarla ilgili bir sorun yaşanıyor. Kademeli bir emeklilik söz konusu. Anayasa Mahkemesi de bu kademeli emekliliği onaylamış. Biz de onların sağlıktan yararlanmaları konusundaki sıkıntıyı gidermek için Bakanlar Kurulu'na sevk ettiğimiz düzenlemede, çalışmalarımızı huzurunuza getirmiş olacağız" diye konuştu.
Faruk Çelik, memura derece verilmesi, 4-C konularının toplu sözleşmede gündemlerinde olduğunu bildirdi.
Çelik, "Memura derece konusunda uzlaşı sağlanma gayreti içindeyiz. 4-C statüsü ile ilgili olarak bu toplu sözleşmede yüzde 40 oranında ücret artışı sağladık. Ama 4-B olma talepleri ile ilgili henüz karar aşamasında değiliz. Tartıştığımız konulardan biri. Statü değişikliği ile ilgili taleplerine saygı duyuyoruz ama bu konuda bir uzlaşmaya ihtiyaç var. O noktaya gelmedik" dedi.
Taşeron işçilerin iş güvencesinin bulunmadığını, kıdem tazminatından yararlanamadığını ve sosyal haklara sahip olmadığını ifade eden Arslan, en son yapılan Üçlü Danışma Kurulu'nda Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin kendilerine çözüme dair öneriler sunduklarını, buna karşı kendilerinin de önerilerde bulunduğunu dile getirdi.
TAŞERON SORUNLARI NASIL ÇÖZÜLECEK?
Bakanlığın bir süredir taşeron işçilerin sorunlarını çözecek bir düzenleme üzerinde çalıştığını ve bunun sonuçlarının kamuoyunda merakla beklendiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
"Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığımız görüşmede, taşeron işçilerle ilgili yürüttükleri çalışmalarının son aşamaya geldiğini ve çalışmanın en kısa sürede sosyal taraflarla paylaşılacağını söyledi. Sayın Bakan, çalışma neticesinde bazı yeni düzenlemelerin olabileceğinden bahsetti ama bu konuda ayrıntı vermedi. Bu konuda bizim taleplerimiz belli. Özellikle muvazaa kararlarının uygulanmasını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine dokunulmamasını, yine aynı yasanın aynı maddesinin 8 ve 9. fıkralarının çıkartılmasını istiyoruz. Bunların dışında, ihale yasasında değişiklik yapılmasını, taşeron işçilerinin alt işveren işçi olarak mahkeme kararlarıyla sayılmayanların kadrolarının verilmesini, alt iş veren olarak kalacakların sendikal hakların sağlanıp, toplu sözleşme düzenine geçilmesini talep ediyoruz. Bu taleplerimizin her zaman arkasındayız. Dilerim bakanlık bu sorunun çözümü konusunda köklü bir değişikliğe gider ve kamuda çığırından çıkmış bu uygulamaya son verilir."
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname