Torba Yasa’ya karşı çıkmak için DİSK KESK TMMOB ve TTB önderliğinde Türkiye’nin dört bir yanından emekçiler, Ankara’ya yürüyecekler. Yürüyüş sonucunda, Perşembe günü TBMM kapısında buluşulacak ve “Torba Yasası’na Hayır Zinciri” oluşturulacak.
Odatv, bu yürüyüş öncesinde KESK Genel Sekreteri Kasım Birtek ile görüştü. Birtek, Torba Yasa'ya neden karşı çıktıklarını madde madde Odatv'ye anlattı.
İşte KESK Genel Sekreteri'nin Odatv'ye yaptığı o açıklamalar:
"ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZE DARBE VURULMAK İSTENİYOR
Demokratik ülkelerde hazırlanan yasalar, ilgili kurumlarla, çevrelerle görüşülerek hazırlanır ve Meclis'e götürülür. Oysa AKP hükümeti şimdiye kadar yaptığı tüm çalışmalarda ve bu Torba Yasası'nda da kendileri hazırlayıp yasayı Meclis'e götürdüler. Karşı çıkışımızın ilk nedeni demokratik ve katılımcı bir ortamın sağlanamaması. Atıklar dahi birbirinden ayrıştırılırken, bu Torba Yasası'na her şeyi adeta bir çöplük gibi doldurup önümüze getirdiler.
Bu tasarıyla öncelikle iş güvencesini ortadan kaldırıyorlar ve bu yolla örgütlülüğümüze darbe vurmuş oluyorlar. Bu sebeple örgütlülüğe yönelikte bir tavır var burada. İşsizlik fonunda biriken paralar sermayeye peşkeş çekiliyor. İşsizlik fonunda biriken paraların dağıtımı konusunda hükümete yetki veriliyor. Turizmde sezonluk çalışan emekçilere 4 ay “denkleştirme süresi” getirilerek turizm sezonunda fazla mesai uygulamasına son veriliyor.
İKTİDAR KENDİ MEMURUNU YARATMAK İSTİYOR
Memurlarla ilgili sicil kavramı yerine, disiplin kavramı getirilmeye çalışılıyor. 657 sayısı Devlet Memurları Kanunu'nda sicil kavramı yerine disiplin kavramı konuluyor. Yasanın bu şekilde düzenlenmesi, siyasi iktidarlara kendi memurunu yaratma imkanı veriyor. Vali ve Kaymakamlar üst disiplin amiri olacağından, keyfi uygulamaların önü açılıyor. 657'ye tabi olan memurlar açısından çok önemli olan ödünç memurluk statüsü getiriliyor.
Bununla iki şey amaçlanmakta: Birincisi; AKP hükümeti, herhangi bir kurumdan bir kadrosunu başka bir kuruma aktarmak istediğinde, ödünç memurluktan yararlanarak, kadrosunu bu kuruma aktarmasını ve bu yolla kadrolaşmasını sağlamak istiyor. Diğer amaç ise; başka kamu çalışanlarına sürgün baskısı uygulanmak isteniyor. Herhangi bir kurumdan, başka bir kuruma memurları gönderebilme imkanı çıkıyor. Daha önce sürgün etmek istedikleri arkadaşlarımızı “görülen lüzum üzerine” diyerek sürgün ediyorlardı. Ancak arkadaşlarımız mahkemelerde sonuç alabiliyorlardı. Bu yasayla, ödünç memurluk statüsünde sürecekler ve mahkemelerden aksi yönde karar alma imkanı ortadan kaybolacak. Dolayısıyla hükümetin politikalarına karşı çıkan, eylem ve etkinliklerde bulunan memurlar istenmiyor.
30 YAŞ ÜSTÜNDEKİ İNSANLARIN ÇALIŞMA HAKKI ELLERİNDEN ALINIYOR
Bir diğer başlık, torbada olan vergi affı. Bu vergi affını çok kullanıyorlar. Sanki küçük esnafın, düşük gelirlilerin vergilerini affeder gibi bir görünüm sergiliyorlar. Özünde vergisini vermeyen büyük sermayedir. Dolayısıyla onların vergilerini ortadan kaldırmaya yönelik bir yasadır.
Bir başka madde 30 yaş sınırı. Yasaya göre 30 yaşına kadar olan kadınların ve gençlerin istihdam edilmesine dönük, güya teşvik edici madde koymuşlar. Bunu kadınlara ve çocuklara yönelik bir gelişme olarak sunup, propaganda yapıyorlar. Bu madde, 30 yaş üstündeki insanların iş başvurusunda bulunma, istihdam edilme imkanlarını ortadan kaldırıyor. Maddeye göre; 30 yaş altındaki işçilerin primleri, teşvik etmek amacıyla devlet tarafından ödenecek. Haliyle sermaye sahibi de devletin ödeyeceği primi düşünerek, 30 yaş üstündekileri almayacaktır.
Çok geniş bir yasa, tüm maddeleri sıralamak oldukça zor. 4-C uygulamasını yaygınlaştırıyorlar bu yasalarla. Biz illerimizden basın açıklamalarını yaptık. Dört koldan yürüyecek arkadaşlarımız. İstanbul, Diyarbakır, İzmir ve Trabzon'dan. Perşembe günü de Ankara'da, Kolej Meydanı'nda toplanıp Meclis'e yürüyeceğiz.
Hükümetin iyi niyetiyle geri adım atacağını düşünmüyoruz. Ancak biz kararlıyız ve kendi gücümüzle, direnişimizle, demokratik tavrımızla bu yasayı geri püskürteceğimizi düşünüyoruz. Yeni bir adım atıldığında, değişik eylemler gündeme gelecektir.
Kararlıyız! Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın."