İşçi, haklı (kıdem tazminatı alacak) sebebi olmadan istifa ederse tazminatlarını da İŞKUR'dan işsizlik ödeneği de alamaz. 4.447 sayılı yasa gereğince işsizlik ödeneği alabilmenin 5 şartı bulunuyor.
Merhaba Ali Bey, Eylül 2012'de doğum yaptım. Doğum izninden sonra 6 aylık ücretsiz doğum iznine ayrıldım. O sürem de doldu, hâlâ çıkış almadım, işe de başlamadım. Bu zamana kadar sigortam tam olarak yatıyormuş ve hâlâ aktif görünüyorum. Sanırım farkında olmadan yatırıyorlar ve işe başlamadığımı biliyorlar. Durumu fark ederlerse yatırdıkları SSK primlerinin iptalini isteyebilirler mi? Şu anda istifa etmemi istiyorlar. "İşsizlik maaşı için çıkışı siz verin" dedim, kabul etmediler. Ne yapmam gerekiyor, istifa dışında yapabileceğim bir şey var mı acaba? Ç. Arslan
Hanımefendi, siz ücretsiz izindeyken adınıza işverence SSK primlerinin ödenmiş olması işverenin takdirindedir ve buna atıfet (yardım) kabilinden ücret ve sigorta deniyor. Ancak sizin aktif görünüyor olmanızın bununla bir ilgisi yok. İşten çıkarılmayan (SGK'da ücretsiz izinli görünenler) da aktif sigortalı sayılır. Siz SGK'nın web sayfasından hizmetlerinize bakarsanız, işten çıkışı görmezsiniz ama
ücretsiz izinli olduğunuz süreler için gün sayısı ve kazancın olmadığını görürsünüz.
SAKIN İSTİFA ETMEYİN
Doğum izninden sonra aldığınız 6 aylık ücretsiz izin süresi bittiyse hemen gidip işe başlamanızı tavsiye ederim. Aksi halde işveren, "İşe başlaması gerektiği halde işe başlamadı ve üzerinden 3 günden fazla süre geçti" diye işinizi haklı sebeple fesheder, yani sizi tazminatsız işten atabilir. Tazminatsız işten atılınca İŞKUR'dan işsizlik ödeneği alma hakkınız da olmaz. Bu sebeple mutlaka işinize dönün ve işverenin hem ihbar hem de kıdem tazminatı ödemesini bekleyerek işten çıkmayı deneyin. Zira 4447 sayılı kanun (md. 51) gereğince işsizlik ödeneği alabilmenin şartları da şöyledir:
1-4857 sayılı kanunun 17. maddesi gereğince bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak.
2- 4857'ye 24'e göre işçinin haklı sebeple işi bırakması.
3- Sağlık sebepleri veya işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süreyle çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde işveren tarafından hizmet akdi feshedilenler.
4- Belirli süreli hizmet akdiyle çalışmakta olup da sürenin bitiminde işsiz kalanlar.
5- İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olanlar, diğer şartları da taşıyorlarsa işsizlik ödeneği
için İŞKUR'a müracaat edebilirler.
KOCALARINIZ FARKLI YERLERDEN OLSAYDI HEPSİNDEN ALIRDINIZ
İlk eşim 22 Aralık 1978 tarihinde vefat etti. İkinci eşimle 19 Kasım 1982'de evlendim, ikinci eşim de 18 Mart 2008'de vefat etti. Kendim de Emekli Sandığı emeklisiyim. Her iki eşim de Emekli Sandığı emeklisi idi. Bu nedenle her iki eşimden de emekli aylığı alabilir miyim? Nerime C.
Hanımefendi, vefat eden iki eşinizle birlikte siz aynı sosyal güvenlik kurumuna (TC Emekli Sandığı'na) tabi olduğunuzdan vefat eden her iki eşinizden de dul aylığı alma hakkınız yok. Sadece hangi (eski) kocanızdan daha fazla dul aylığı gelecekse tercih hakkınız var. Bu sebeple hem kendi emekli aylığınızı hem de tercihinize göre sadece bir kocanızdan dul aylığı alma hakkınız var. Kocalarınızın biri SSK'lı (Bağ-Kur'lu veya diğer banka-borsa sandıklarından emekli) olsaydı bu durumda her iki kocanızdan da dul aylığı alma hakkınız olacaktı. Ancak bu bilgiyi aldınız diye "Yeni bir evlilik yapayım, onu da farklı kurumdan seçeyim" diye düşünmeyin. Çünkü bütün (vefat etmiş eşlerden) kocalardan dul aylığı alma hakkı, eşleri 1.10.2008 gününden önce vefat etmiş kadınlar için geçerli. Şimdi evlenseniz ve yeni kocanız SSK'lı olsa bile ölümü 1.10.2008 gününden sonra olacağından aylık alma şansınız yok, sadece birini tercih etme hakkınız var.
Copyright Türkiye Rehberi 2006 - 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik Politikası | Feragatname