58 sorunun bulunduğu kitapçıkta, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in de önsözü yer alıyor. Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, temel eğitim sürecini tek bir aşamada düzenlemek yerine, öğrencilerin yaş grupları ve fiziksel özellikleri temelinde bir kademelendirmenin tercih edildiğinin görüldüğünü belirten Dinçer, ''Bu kapsamda öğrencilerin yaş grupları ve bireysel farklılıklarını dikkate almayan 8 yıllık kesintisiz eğitimle ülkemizin en önemli zenginliği olan genç nüfusu bilgi toplumunun gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmanın mümkün olmadığından hareketle eğitim sistemimizde yeni bir yapılanmaya gidilmiştir'' ifadesi kullandı.
Dinçer, kamuoyunda 4 4 4 olarak bilinen ve zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunla eğitim sisteminde başlayan yeni dönemin iki temel amacından birinin toplumun ortalama eğitim süresini yükseltmek, diğerinin ise eğitim sisteminin bireylerin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerinin gerektirdiği yönlendirmeyi mümkün kılacak şekilde düzenlenmesi olduğunu vurguladı.
Getirilen yenilikleri öğretmenlerimize, yöneticilerimize, eğitim camiasına ve kamuoyuna en doğru şekilde aktarmak üzere, merak edilen hususların ''12 Yıl Zorunlu Eğitim, Sorular - Cevaplar'' başlığı altında toplandığını belirten Dinçer, yapılan bu çalışmanın, yeni eğitim düzenlemesi hakkında zihinlerde beliren soruları aydınlatacağı belirtti.
İlköğretim 8. sınıfta okuyanlar eğitim sisteminden ayrılmayacak
Yeni düzenlemeyle, ortaokullardaki temel dersler dışındaki seçimlik derslerin, öğrencinin veya ebeveyninin isteğine ve tercihine bağlı olarak alabilme ''esnekliği'' getirildiğinin belirtildiği kitapçıkta, böylece bireylerin demokratik hak ve taleplerine sınırlama değil, aksine sağlanan esneklikle bu hak ve taleplerin kullanılmasına imkan tanındığı vurgulandı.
2012-2013 öğretim yılında 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 5 yaşını tamamlayacak olan çocukların ilkokul 1. sınıf öğrencisi olarak kayıt yaptıracakları anımsatılarak, şu anda ilköğretim 5, 6 ve 7. sınıflarda okuyan çocukların ise yine aynı ilköğretim okullarında okumaya devam edecekleri kaydedildi.
4. sınıfta okuyan öğrencilerin ise artık ilköğretim 5. sınıf değil, ortaokul öğrencisi olacakları, ancak sınıf numaralarında kesinti ve yeniden başlama söz konusu olmayacağından 5. sınıf öğrencisi olmaya devam edeceklerinin ifade edildiği kitapçıkta, ilköğretim 8. sınıfta okuyan öğrencilerin ise eğitim sisteminden ayrılamayacakları ve zorunlu eğitimlerine devam edecekleri belirtildi. Bu öğrencilerin 2012-2013 öğretim yılında lise 1 (9. sınıf) öğrencisi olarak öğrenimlerine devam etmelerinin zorunlu olduğunun altı çizildi.
Talim ve Terbiye Kurulu'nun hangi derslerin zorunlu dersler, hangi derslerin seçimlik dersler olacağını belirleyeceği ifade edilerek, ancak kanunda yer alan hüküm gereği ayrıca ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında farklı programlar arasında tercihe imkan verecek şekilde bu belirlemeyi yapacağı kaydedildi. Yine ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında öğrencilerin ilgi ve tercihlerine göre seçimlik derslerin de oluşturulacağı vurgulandı.
Okul öncesi eğitime başlama yaşında herhangi bir değişiklik yok
Yeni sisteme göre ilkokul 4. sınıfı tamamlayan çocukların ya imam hatip ortaokullarına ya da diğer ortaokullara gidebileceği belirtilerek, genel ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında okutulacak zorunlu dersler ile isteğe bağlı seçmeli olan Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı derslerinde herhangi bir farkın olmayacağı, sadece diğer seçmeli derslerde farklılıkların oluşabileceği belirtildi.
Kitapçıkta, ''Kanun yeterince tartışıldı mı?'' sorusuna ilişkin TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'ndaki çalışmalar süresince konuyla ilgili tüm sivil toplum örgütleri ve akademik çevrelerin görüş ve önerileri alınmak üzere dinlendiği belirtilerek, uygun olanların metne yansıtıldığı, genel kurul çalışmaları süresince de toplumdaki tartışmaların, değerlendirmelerin, önerilerin dikkate alınarak bazı değişikliklerin gerçekleştirildiği kaydedildi.
''Niçin medya ve sivil toplum örgütleri bu konuya bu kadar olumsuz yaklaşıyorlar'' sorusu ise şöyle yanıtlanıyor:
''Bu düzenlemeye karşı çıkışları iki temel nedene dayandırabiliriz. Birincisinde ideolojik bir bakış vardır. Böyle düşünenler, bireysel ve kültürel farklılıkları bir potada eriterek tek tip insan yetiştirmek alışkanlığından vazgeçemiyorlar. Dünyayla rekabet etmek gibi bir amaç taşımıyorlar. İkinci neden ise bilgi eksikliği, yapılan değişikliğin objektif bir şekilde ve çok yönlü değerlendirilememesidir. Eğitim ile ilgili konularda bilimsel yeterliliği bulunmayan ve düzenlemeden habersiz ama kategorik olarak belirli bir taraf içinde olanların eleştirileri gerçeği yansıtmamaktadır.''
Okul öncesi eğitime başlama yaşında herhangi bir değişikliğin olmadığının belirtildiği kitapçıkta, yeni sistem gerçekleştirilmeden önce 37-72 ay arasındaki çocukların okul öncesi eğitime gittiği, şimdi de yine 36 ayını tamamlamış çocukların okul öncesi eğitime başlayabilecekleri kaydedildi.
30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 37-66 ay arasındaki çocukların anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48-66 ay arasındaki çocukların ise ana sınıflarında okul öncesi eğitim almalarının sağlanacağının altı çizildi.
Okullara kayıtlar nasıl yapılacak?
2012-2013 eğitim ve öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66. ayını tamamlayacak çocuklar olan 30 Eylül 2007 tarihinde ve öncesinde doğmuş öğrencilerin okul kayıt işlemlerinin e-okul sistemi üzerinden merkezi sistemle yapılacağı ifade edilerek, ''Ancak, yaşça kayıt hakkı elde etmemiş olduğu halde fiziki ve ruhi gelişim yönünden hazır olduğu düşünülen 61-66 ay arasındaki çocuklar da velisinin yazılı isteği üzerine ilkokul eğitimine yönlendirilebilir'' denildi.
Kitapçığa göre, gelecek eğitim öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66. ayını dolduranların (30 Eylül 2007 ve öncesinde doğanların) ilkokul birinci sınıf kayıtları e-okul sistemi üzerinden adrese dayalı veri tabanından alınan bilgilerle otomatik olarak yapılacak. Velilerin kayıt ile ilgili yapacakları herhangi bir işlem olmayacak.
2011-2012 eğitim ve öğretim yılında ilköğretim 4. sınıfta okuyan ve bir üst sınıfa geçen öğrencilerin 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında ortaokul 1. sınıfa kayıtları e-okul sistemi üzerinden merkezi olarak yapılacak. Yani eğitim bölgelerinde ilkokul ve ortaokul olarak belirlenen okullara kayıt sistemi sadece ilkokullara yeni kayıt olacak 1. sınıflar ile ortaokullarda 5. sınıf öğrencilerinin tamamı için e-okul sisteminden yapılacak.
Ancak 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında eğitim öğretime başlamış olan imam hatip ortaokulları varsa bu okullara devam etmek isteyen 5. sınıf öğrencilerinin kayıtları velileri tarafından bu okullara yapılacak. Dolayısıyla bu çocukların imam hatip ortaokullarına kayıtları yapıldığında e-okul sisteminden kaydının yapıldığı ortaokuldan kaydı düşülecek.
Bütün ortaokullara geçiş, herhangi bir sınava tabii olmaksızın e-okul sisteminden merkezi olarak adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre yapılacak.
Eylül 2012 tarihi itibarıyla uygulanacak olan yeni eğitim sisteminde imam hatip ortaokullarının sadece 5. sınıflarına öğrencileri alınacak. İmam hatip ortaokullarında uygulanacak olan öğretim programlarının (Kuran-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı gibi) uygulanmasında bütünlüğün sağlanması için bu uygulama gerekli olacak. Bu nedenle ortaokulların (ilköğretim okullarının) ara sınıflarında okuyan öğrencilerin imam hatip ortaokullarına geçişi mümkün olmayacak. Ayrıca, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na eklenen geçici 11. maddeye göre bu maddenin yayımı tarihinde ilköğretim kurumlarının 5, 6, 7, ve 8. sınıflarında eğitim görenler eğitimlerini bu kurumlarda tamamlayacak.
Yabancı okullar ortaokul açamayacak
2011-2012 eğitim ve öğretim yılında 8. sınıfta okuyan öğrencilerden Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan ortaöğretim kurumlarından herhangi birine yerleşemeyen öğrenciler ile bu sınava katılmayan öğrencilerin tamamının ilçe yöneticilerin koordinasyon ve takibi sonucunda tercihleri ve kapasite imkanları çerçevesinde genel liselere, imam hatip liselerine, mesleki ve teknik liselere kayıt yaptırmaları sağlanacak ve bu e-okul sisteminden takip edilecek.
Bu kanun hükmü doğrultusunda yabancı okullar ortaokul açamayacaklar. Özel Türk okulları ise bağımsız ortaokul açabilecek.
"Sınav sistemlerinde kısa sürede herhangi bir değişiklik beklenmemelidir"
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sınav sistemlerinde kısa sürede herhangi bir değişikliğin beklenmemesi gerektiğini belirterek, ilkokulu bitiren öğrencilerin ortaokullara devam etmesinde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmayacağını, ortaokulu bitiren öğrencilerin liselere devamı konusunda ise birkaç yıl daha SBS'ye göre bir seçme sürecinin devam edeceğini bildirdi.
Bakanlık, liselerden üniversiteye geçişte ise yine makul bir süre sonunda yerleşme sisteminde değişikliklerin gerçekleştirileceğini belirtti.
MEB'in hazırladığı ve internet sitesinde yayımladığı ''4 4 4 kitapçığı''nda, sınavlara ilişkin de sorulara yer verildi.
''Seviye Belirleme Sınavlarına (SBS) devam edilecek mi'' sorusu, yakın zamanda sınav sisteminde önemli değişikliklerin olmayacağı şeklinde yanıtlandı. Uzun dönemde lise eğitiminde okul çeşitliliği yerine program çeşitliliği esas olacağından bu sınavların eleme, sıralama ve yerleştirme amaçlı olması yerine, programlardaki kazanımların ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlı yapılmasının öngörüldüğü bildirildi.
Kitapçıkta, ''Bu sistem lise ve üniversite giriş sınavlarında nasıl değişiklikler getirecek'' sorusuna ise ''Sınav sistemlerinde kısa sürede herhangi bir değişiklik beklenmemelidir. Zaten ilkokulu bitiren öğrencilerin ortaokullara devam etmesinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır. Ortaokulu bitiren öğrencilerin liselere devamı konusunda ise birkaç yıl daha Seviye Belirleme Sınavına (SBS) göre bir seçme süreci devam edecektir'' denildi.
Şu anda sistemde genel ortaöğretim kurumları olarak genel liseler, Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, güzel sanatlar ve spor liselerinin bulunduğu anımsatılarak, iki öğretim yılı boyunca uygulamaya devam edilen genel liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi çalışmaların bu öğretim yılında da devam ettiği belirtildi.
Önümüzdeki öğretim yılı sonunda bu çalışmaların tamamlanacağı belirtilerek, genel liselerin tamamen kaldırılacağı ve bunların ya Anadolu lisesi ya da mesleki ve teknik liseye dönüşmüş olacağı ifade edildi. Bu çalışma tamamlandığında hem tür bazında azalma hem de türlerin programları bazında bazı değişikliklerin hayata geçirileceği kaydedildi.
Mesleki ve teknik eğitimde ise türlerin tamamının kaldırılması ve programların güncellenerek artırılması çalışmalarının devam ettiği belirtilerek, ''Bunların sonucunda türler arasında programlardan kaynaklanan kalite farklılıkları kaldırılmış olacak ve ortaokullardan liselere geçişlerde seçme ve sıralamaya dayalı merkezi sınav uygulaması da gereksiz hale gelecektir'' denildi.
Liselerden üniversitelere geçiş
Liselerden üniversiteye geçişte ise yine makul bir süre sonunda yerleşme sisteminde değişikliklerin gerçekleştirileceğinin bildirildiği kitapçıkta, şunlar kaydedildi:
''Bu süre içinde ise öncelikle üniversite eğitimindeki kapasite arzını artırmak ilk hedefimizdir. Her ne kadar şu anda açık öğretim dahil üniversitelerin kontenjanları, liselerden o yıl mezun olan öğrenci sayısına ulaşmış ise de geçmişten gelen bir birikim bulunması ve eğitim alanı veya üniversitesi tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen öğrencilerin de taleplerini karşılayacak kadar kontenjan oluşmasına halen ihtiyaç bulunmaktadır.
Gerek lise düzeyindeki kurumlarımızın türlerinde ve programlarında gerçekleştirilecek değişiklikler ve bunlar arasındaki kalite farklılıklarını kaldıracak yeni uygulamalarımız, gerekse üniversitelerimizdeki gelişmeler sonucunda birkaç yıl içerisinde liselerden üniversitelere geçiş sisteminde de değişiklikler yapılmasını sağlayacak ortamı oluşturacak ve şimdiki gibi öğrenci seçme, sıralama ve elemeye dayalı merkezi sınav sistemi ortadan kaldırılmış olacaktır. Öğrenci seçmeye dayalı sınavlar yerine eğitim sisteminin kalitesini ölçen değerlendirmelere yönelmek ve meslek liselerini güçlendirmek bu tarz sınavların ve dolayısıyla dershanelerin önemini de azaltacaktır.''
Mesleki ve teknik eğitim üçüncü kademede başlayacak
Kanunun hiçbir yerinde yönlendirmeden söz edilmediğine işaret edilerek, ilkokullarda yönlendirmenin yapılacağı, 9 yaşındaki çocukların mesleki eğitime başlatılacağı şeklindeki açıklamaların ne kanunla ne pedagoji bilimi ile ne de bakanlığın amaçlarıyla ve dünyadaki gelişmelerle bağdaşmadığı vurgulandı.
Rehberlik ve yönlendirme etkinliklerinin halihazırda ilkokullarda 1–5. sınıflarda serbest etkinlik çalışmalarında ve ortaokullarda da 6–8. sınıflarda rehberlik/sosyal etkinlikler dersinde verildiği anımsatılarak, ayrıca ortaöğretim okullarında 9–12. sınıflarda ortaöğretim rehberlik ve yönlendirme dersi programının uygulandığı belirtildi.
Mesleki ve teknik eğitime öğrencilerin ne zaman başlayacağına ilişkin bilgilerin de yer aldığı kitapçıkta, bu konuda çok yoğun bir şekilde kara propaganda yapıldığı ifade edildi.
Yapılan değişikliklerin hiçbir yerinde ortaokullarda mesleki eğitimden ve 9 yaşında mesleki eğitime başlamaktan söz edilmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Eğer bundan amaç, imam hatip ortaokulları ise evet bu değişikliklerle sadece imam hatip ortaokulları kurulmuştur. İlkokulu bitiren çocuklardan dileyenler imam hatip ortaokullarına devam edebileceklerdir. Ancak bu okullardaki zorunlu dersler ile genel ortaokullardaki zorunlu dersler arasında herhangi bir farklılık olmayacaktır. Sadece bu zorunlu derslere ilave olarak imam hatip programları ile ilgili olacak diğer dersler yer alacaktır. Kaldı ki genel ortaokullarda da seçmeli dersler arasında din eğitimine dair dersler yer alacaktır. İmam hatip ortaokullarının dışındaki ortaokulların hiç birisi mesleki eğitim veren ortaokul değildir. Bu nedenle mesleki ve teknik eğitim 9. sınıfta, yani üçüncü kademede (4'te) başlamaktadır.''
İlkokullarda seçmeli ders olmayacak
Yeni düzenlemeye bağlı olarak ilkokul programlarının kademeli olarak yenileneceği belirtilerek, ilkokula başlama yaşına paralel olarak program hazırlıklarının daha önceden başladığı ve tamamlanmak üzere olduğu ifade edildi.
2012-2013 eğitim-öğretim yılı için yeni ders kitapları yazılmasını gerektirecek boyutta bir program değişikliğinin olmayacağının altı çizilerek, ancak izleyen öğretim yıllarında kademeli olarak öğretim programlarında uyarlamaların ve buna bağlı olarak da ders kitaplarında bazı değişikliklerin yapılmasının gündeme gelebileceği belirtildi.
İlkokullarda, ilköğretim 2-4. sınıflarında okutulan programın yine okutulmaya devam edeceği ifade edilerek, ancak 1. sınıf programlarında yeni yaş durumu dikkate alınarak bu yaş durumuna uygun gerekli düzenlemelerin yapılacağı kaydedildi.
İlkokullarda seçmeli ders uygulamasının olmayacağı belirtilerek, seçmeli derslerin sadece ortaokul ve liselerde uygulanacağı vurgulandı.
Azınlık okullarında okuyan öğrenciler için Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı'nın ders olarak okutulmayacağı belirtilerek, azınlık okullarında kendi dinleriyle ilgili derslerin zaten okutulduğu hatırlatıldı.
Kitapçıkta, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin ilkokul 4. sınıftan itibaren okutulduğu anımsatılarak, farklı din ve mezheplere göre seçmeli derslerin okutulması ya da Türkiye'de konuşulan farklı dillerin öğretimi konusunda öğretim programlarının yanı sıra öğretmen faktörünün de göz önüne alınmasının gerekli olduğu belirtildi. Kitapçıkta, ''Gelişim özellikleri dikkate alındığında 1. sınıftan itibaren ahlak eğitimi, değer eğitimi veya karakter eğitimi gibi uygulama temelli derslere yer verilebilir'' ifadesi kullanıldı.
Yabancı dil saatleri artırılabilecek
Kitapçığa göre, okul öncesi öğretmenleri yine okul öncesi öğrencilerine, sınıf öğretmenleri ise ilkokuldaki öğrencilere ders verecek. Okul öncesi öğretmenlerinin ilkokul öğrencilerine ders vermesini gerektirecek bir durum söz konusu olmayacak.
Uygulamanın ilk yılında okula kayıt yaşının erkene çekilmesi nedeniyle birinci sınıflar düzeyinde öğretmen ihtiyacının doğacağı belirtilerek, sistemde hala ücret karşılığı derse giren öğretmenlerin bulunduğu, ortaya çıkacak öğretmen fazlalılığının bu alanlarda da değerlendirileceği kaydedildi.
Din eğitimi içerikli dersler için öncelikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi öğretmenlerinden ve imam hatip liselerindeki meslek dersi öğretmenlerinden yararlanılacağı belirtilerek, bunlarla ihtiyacın giderilememesi halinde ise ilahiyat mezunu ve pedagojik formasyonu olan kişilerden yararlanılacağına işaret edildi.
Ortaokullardaki 1. sınıflarda haftalık ders çizelgelerinde özel veya resmi okul ayrımının olmayacağı vurgulanarak, ''Ancak tüm okullarımızda (ortaokul birinci sınıf) haftalık ders çizelgesinde (temel derslerle birlikte) yabancı dil ders saatlerinde esneklik sağlanabilecek. Hazırlık sınıfları, uluslararası alanda eğitim öğretim yılından sayılmamaktadır. Ancak haftalık ders çizelgelerindeki seçimlik derslerle yabancı dil saatleri artırılabilecektir'' denildi.
Kitapçıkta, Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi, fen liselerinin ortaokullarının açılmayacağı da belirtildi.
Kur'an-ı Kerim Dersi'nde kıyafet
Kitapçığa göre, sadece ders sırasında olmak üzere imam hatip okullarında kız öğrenciler isterlerse başörtülü Kur'an-ı Kerim Dersi'ni okuyabilecek. İmam hatip okulları dışındaki okullarda da yine aynı şekilde o derse mahsus olmak üzere başörtülü ders yapılabilecek.
İmam-hatip ortaokullarının bağımsız ortaokul olarak kurulmasına öncelik verilecek, bunun mümkün olmadığı durumlarda imam hatip liseleri ile birlikte kurulabilecek. Ancak bu durumda imam hatip ortaokulu öğrencileri ile imam hatip lisesi öğrencilerinin okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak düzenlenmesi sağlanacak.
Eğitim bölgelerinde bağımsız imam hatip ortaokulu olarak belirlenenlerle imam hatip liseleri bünyelerinde açılacak olan imam hatip ortaokullarına çocuklarını kaydettirmek isteyen veliler okullara şahsen müracaat edecek. Bu okullar ilk defa açılacağından ilçe ve illerin belirleyeceği okul müdürlüklerince kayıt kabulleri yapılacak. Gelecek yıldan itibaren imam hatip ortaokullarına kayıtlar e-okul üzerinden velilerin isteğine göre 4. sınıftan sonra yapılacak.
Yeni düzenlemeye göre ortaokulu tamamlayanlar veya liseye devam edenler isterlerse zorunlu eğitimlerini yaygın lise öğretiminde (açık lise) tamamlayabilecek.
Yatılı İlköğretim Bölge Okulları'nın (YİBO) yatılı kısımlarında sadece ortaokul (5, 6, 7 ve 8. sınıf) öğrencileri yatılı olarak kalacak. Birleştirilmiş sınıf uygulamaları 1, 2, 3 ve 4. sınıfları kapsayacak şekilde uygulanacak.
Karma eğitim şimdi olduğu gibi devam edecek, eğitimin türüne, imkan ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılmaya devam edecek. Ortaöğretim kurumlarında uygulanmakta olan devam zorunluluğu aynen devam edecek. Her kademede diploma verilmeyecek, sadece 12 yıllık eğitimin sonunda diploma verilecek.
''Erken yaşta evlenmeleri mümkün değil''
Bu sistem nedeniyle kız çocuklarının erken evliliğinin yeniden gündeme geleceği ve artacağı yönünde çok tartışma yapıldığının belirtildiği kitapçıkta, bu tartışmaların maksatlı olduğu, bu sistemin böyle bir uygulamaya imkan vermesinin asla söz konusu olmadığı ifade edildi.
Kanuna göre, erkek ve kadınların 17 yaşını doldurmadıkları sürece evlenemeyecekleri anımsatılarak, ancak, hakimin olağanüstü durumlarda ve çok önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebildiği belirtildi.
Kitapçıkta şunlar kaydedildi:
''Dolayısıyla 12 yıllık zorunlu eğitim sürecini bitirmeyen hiçbir öğrencimizin eğitim sistemi dışına çıkıp, erken yaşta evlenmeleri mümkün değildir. 2011–2012 eğitim öğretim yılında 8. sınıfta okuyan bütün öğrencilerden SBS sonuçlarına göre yerleşenler dışında kalanlar e-okul sistemi üzerinden liselere kayıtları yapılacaktır. Ayrıca, eğitim süresince zorunlu eğitime devamın sağlanması öncelikle velilerde ve okul yöneticisi ile mülki idare amirinin kanuni sorumluluğu altındadır.''
Okul–ilçe–il yöneticilerince çağ nüfusunda olup eğitime devam etmeyen öğrencilere özel takip sistemiyle eğitim sistemi içinde kalmalarını sağlayacak tedbirlerin alınacağı vurgulandı.
Fatih Projesi
Fatih Projesi'nin, 12 yıllık eğitimi destekleyen, eğitimde ve özellikle eğitim ortamlarında teknolojiden daha fazla yararlanmayı sağlayacak bir proje olduğu da ifade edilerek, Artvin ile Ankara'daki ya da Edirne ile Hakkari'deki öğrencilerin arasında bilgiye erişimde imkan ve fırsat eşitliği sağlayan bir proje olduğu belirtildi.
Eylül ayına gelindiğinde 3 bin 657 mesleki ve teknik eğitim dışındaki tüm liselerde 85 bin dersliğin akıllı tahtayla donatılmış, bunlardan 9. sınıfta okuyacak olan öğrencilere de tablet bilgisayarlarının dağıtılmış olacağı bildirildi.
Fatih Projesiyle ilgili yapılacak ihalelerin, Kamu İhale Kurumu ve Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile MEB'in ortak olarak hazırlayacakları ve Sayıştay'ın görüşünden geçecek bir yönetmelikle düzenleneceği belirtilerek, sadece adı geçen kurumların görüşlerinin değil, bunların dışında da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve TÜBİTAK gibi kurum ve kuruluşların da görüşünü alarak yönetmelik hazırlandığı kaydedildi.
E-Okul İlgili Bağlantılar